Glutatyon Terapisi

Yazar Serhat MutluOrtopedi Ve Travmatoloji Uzmanı • 28 Ağustos 2019 • Yorumlar:

Glutatyon, reaktif oksijen moleküllerini ve serbest radikalleri yok ederek vücudu koruyan çok güçlü bir antioksidandır. Doğal olarak tüm vücutta üretilen, yoğun bir şekilde karaciğerde ve beyin hücrelerinde etki gösteren bir molekül olan glutatyonun üretimi, kötü besleme, alkol, ilaçlar ve toksik maddelerden dolayı azalmaktadır. Bu yüzden dışarıdan alınması gerekmektedir. Laboratuvarda özel yöntemlerle hazırlanan bir biyoteknoloji ürünü olan Glutatyon, terapiler sayesinde 30 yıldır takviye olarak uygulanmaktadır.

Glutatyon sağlıklı kalmak ve hastalıklardan korunmak için gerek duyduğumuz en önemli moleküllerden biridir. Yaşlanma, kanser, kalp damar hastalıkları, bunama (demans) ve birçok kronik/dejeneratif hastalığın önlenmesinde temel öneme sahip olan glutatyon molekülü üç yapı taşından oluşur, bunlar sistein, glisin ve glutamin aminoasitleridir.

Glutatyona “ana anti-oksidan” denilmesinin nedeni, onun serbest radikalleri yakalayarak dolduktan sonra karaciğerde kendisini yenileyerek tekrar işine geri dönmesidir. Serbest radikaller normal hücre metabolik yan ürünleri ve toksik atıklarıdır. Anti-oksidanlar tarafından etkisiz hale getirilmediklerinde otoimmün hastalıklara, kanser gibi kronik hastalıklara yol açabilirler.

Sağlıklı kalmak, performansınızı artırmak, hastalıkları önlemek ve yaşlanmanın etkilerinden korunmak, bağışıklık işlevi ve kronik enflamasyonun kontrol altına alınması glutatyon düzeylerinin yüksek tutulmasıyla ilişkilidir. Araştırmalar artan glutatyon düzeylerinin kas hasarını azalttığını, kas kuvveti ve dayanma gücünü artırdığını ve metabolizmayı yağ depolamadan kas yapımına kaydırdığını göstermektedir.

Glutatyon, hücrelerin enerji santralleri olan mitokondrilerin sağlıklı bir şekilde çalışması için gereklidir. Hasarlanmış veya işlev bozukluğu olan mitokondrilerin kanserleşme sürecinde kritik bir yeri vardır. Mitokondrilerin çalışması toksinler veya sağlıksız hücresel ortam nedeniyle bozulduğunda hücre solunum için oksijen yerine glukoz (şeker) kullanılan ilkel solunum formuna geçtiğinde kanserleşme süreci başlar.

Glutatyon Nasıl Etki Eder?

Güçlü bir antioksidan olan glutatyon yaşlanma karşıtı etkisinin yanı sıra, beyni ve vücut dokuları serbest radikallerin zararlarından korur. Tüm vücutta yüksek detoksifikasyon etkisi vardır. Kanserojen ve toksik maddeleri etkisiz hale getirerek vücuttan atar. DNA ve protein yapımında önemli rol oynar. Glutatyonun herhangi bir yan etkisi yoktur, aksine vücuda tam destek sağlar.

Glutatyonun genel etkileri şu şekilde sıralanabilir:

  1. Oksidatif stresi azaltır
  2. Kansere karşı koruyucudur
  3. Bağışıklık sistemini güçlendirir
  4. Cildin yenilenmesini hızlandırır
  5. Sedef hastalığının etkilerini azaltır.
  6. Karaciğer yağlanmasında hücre hasarını azaltır.
  7. Periferik arter hastalığı olan insanlarda mobiliteyi arttırır.
  8. Parkinson hastalığının semptomlarını azaltır.
  9. Otoimmün hastalıklara karşı savaşmaya yardımcı olur.
  10. Kontrolsüz diyabetin etkisini azaltır.
  11. Solunum hastalığı semptomlarını azaltır
  12. Sigara dumanın zararlarını frenlemekte
  13. Vücutta biriken ağır metalleri temizliyor
  14. Kas performansını arttırıyor

 

Glutatyon En Faydalı Formu Nedir?

Glutatyon toz halinde tek kullanımlık steril flakon halinde yurt dışından temin edilmektedir. Uygulanacak doz serum ile karıştırılarak hazırlanır. Ardından hazırlanan serum damardan 15-20 dakika içinde vücuda verilir.

Hekimin önerisi doğrultusunda Ortalama 8-10 seans haftada 1-2 kez olacak şekilde uygulanır.

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yazar

Serhat Mutlu Ortopedi Ve Travmatoloji Doç. Dr.

Randevu al Profili görüntüleyin

Yorumlar: (0)