Karamsarlığın Kıyısında Düşlerimiz

Yazar Berna ErmişPsikiyatrist • 20 Kasım 2018 • Yorumlar:

Televizyon izlerken bile kendimi kaskatı hissediyorum. Zaten hayatımda yolunda giden ne var ki merak ediyorum. Dün oğlumun okulundan çağırıldım. Öğretmenlerinin söylediklerine göre son iki deneme sınavında düşüş varmış. Eyvahlar olsun… Böyle giderse istediği üniversiteye giremeyeceğini düşünüyorum. Halbuki anne ve baba olarak elimizden geleni yapıyoruz. Sanırım bir baltaya sap olamayacak. Aklımdan sorular geçiyor. “Nerede hata yaptık acaba?” Derken, birkaç gün önce yaptırdığım kan tahlillerimin sonuçlarını almam ve doktoruma götürmem gerektiğini hatırladım.
Kan şekerimin yüksek çıktığını, henüz diyabet hastalığı tanısı koyulamayacağı, bunun için birkaç testin daha yapılması gerektiğini öğrendim. Ne kadar şanssız olduğumu biliyorum. Üstelik bunu dillendirdiğim için de eşimle sık sık tartışır olduk. Başka bir doktora daha gitmeyi teklif etti ama kabul etmedim. “Bende bu şanssızlık varken doktorlar ne yapacak ki?” Böyle düşünceler zihnime hücum ettiğinde aklıma çocukluğum geliyor. Belki de ilk hayal kırıklıklarım… On bir yaşımdaydım. Ablamla beraber kanserle mücadele eden anneme bakıyorduk. Umutluyduk ancak vücudu tedaviye yanıt vermiyordu. Çok kısa bir zaman içinde onu kaybettik. İşte o gün anladım ki hiçbir şey yolunda gitmeyecek…

Siz de yaşamınızı sürdürürken sık sık amacınıza ulaşamayacağınızı düşünüyorsanız ve gelecek hakkında olumsuz beklentilere sahipseniz bu yaşantının sebeplerinden biri “karamsarlık” şeması… Bu şema hayatınızda var olan olumlu noktaları yok saymanıza, olumsuz olayları ise abartmanıza sebep olur. İyimser fikirler yerine karamsar fikirleri sunar. Şema nedeni ile oluşan baskın duygular endişe ve gerginliktir. Yaşama iyi uyum sağlayan yetişkinler olabilmemiz için çocukluğumuzda ihtiyacımız olan belli noktaların karşılanması halinde olumlu etkilerin ortaya çıktığını görüyoruz. Yani mükemmel olması gerekmiyor. Bir çocuğun gelişimi için neye ihtiyacı vardır sorusunun cevabında, aslında her insanın karşılanmasına muhtaç olduğu bir takım evrensel ihtiyaçlar yatıyor. Bir çocuğun öncelikle güvende hissetmeye, özerkliğe, özsaygıya, kendini ifade etmeye, gerçekçi sınırlara ve başkaları ile bağlılık hissetmeye ihtiyacı vardır. Bunlar karşılanırsa çocuğun psikolojisi sağlıklı ilerler. Eğer eksik kalırsa; karşılanmamış bu ihtiyaçların zedeleyici etkisi ile oluşan erken dönem uyumsuz şemalar yaşam boyu gelişirler. Kendimizle ilgili değiştirilmesi zor çekirdek inançlarımızdır. Çocuklukta başlayan ve yaşam boyu tekrar eden özyıkıcı kalıplardır. İşte bunlardan biri de “karamsarlık” şeması… Bu şema olayların olumsuz tarafını görmenizi sağlar. Sık tetiklenmesi halinde nahoş duyguları getirir. Moral bozukluğu ve hüzün tekrarlandığında yerini depresif belirtilere bırakabilir. Karamsarlık kendi kendini gerçekleştiren bir kehanet gibi hareket eder. Zamanla öğrenilmiş çaresizlikler içinde bocalarken bulabilirsiniz kendinizi. Nasılsa zorluklar hep sizi buluyordur. Zorluklarla karşılaştığınızda olumsuz tarafları gördüğünüz için başarı erişilebilir olduğunda bile sonuçlar pek parlak olmayabilir. Önceden endişelenerek karşılaşmayı beklediğiniz bu olumsuz durumları engelleyebileceğiniz fikri vardır. Kaygı ve endişe bedeninize ve zihninize hakimken, olumsuzlukları engellemek mümkün olmayacağı gibi fiziksel sağlığınızı bozmanız kaçınılmaz hale gelir. “Karamsarlık” şeması duygusal yoksunluğu olan bireylerde sık görülür. Bir şeylerden sürekli şikâyet eden, bu şikâyetin altında sevgi, ilgi ve anlayış ihtiyaçlarının giderilmesini bekleyen bireyler buna örnektir. Yaşamımızı ve fiziksel sağlığımızı böylesi olumsuz etkileyen “karamsarlık” şemasının kökenleri neler olabilir? Sorusunun cevaplarından biri çocukluk çağında ciddi zorluklar yaşamış olmaktır (hastalık, ölüm vs.).

Yaşamın erken döneminde yaşanan bu zorluklar bireye iyimserliğini kaybettirip karamsar bir bakış açısı kazandırabilir. Bu nedenle mücadele edilmesi zor bir şemadır. Bununla beraber karamsar olan ebeveyn rol model alınıp bireyin davranışları buna göre şekillenmiş olabilir. “Karamsarlık” şeması ile mücadele ederken geçmişte üzücü olaylar yaşamış olmanızın gelecekte de üzücü olayların sizi beklediği anlamına gelmediğini hatırlayın. Yaşamdan şikâyet etmek yerine ne istediğinize ve ihtiyacınız olanın ne olduğuna karar verin. Karamsarlığın bilançosunun ağır olacağını unutmayın. İyimserliğe sığının…

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)