KAYGI BOZUKLUKLARI

Yazar Fuat KırcelliPsikiyatrist • 1 Aralık 2016 • Yorumlar:

Çocukluk çağı psikopatolojilerinden “ Kaygı Bozukluğu “ yakın zamana kadar tanımlama

sınırlarının belirgin olmaması ve bazı kaygı bozukluklarının seyrek görülmesi nedeniyle en zor

alanlardan biri olmuştur. Ancak son on yılda bu konuda büyük gelişmeler gözlenmiştir. Kaygı

bozukluğu başlığı altında yer alan bozukluklar şunlardır:

Ayrılık Kaygısı Bozukluğu

Panik Bozukluğu

Özgül Fobi

Sosyal Kaygı Bozukluğu

Yaygın Kaygı Bozukluğu

Obsesif Kompulsif Bozukluk

Travma Sonrası Stres Bozukluğu

Bozukluk düzeyinde olmayan kaygı ve korku, çocuk ve ergenlerin % 70’ inde bulunur. Çocukluk

dönemindeki korkular ayrılma, tanımadığı kişi ve ortam, yüksek ses ve yaralanma ile ilgilidir.

Ergenlik döneminde ise Sınav Kaygısı ,sosyal ortamlarda başkaları tarafından değerlendirilme ve

küçük düşme gibi kaygılar daha sık görülmeye başlar. Çocukların, kaygı ve korkuları konusunda

bilişsel fonksiyonlarının tam gelişmemiş olması nedeniyle kendilerini ifade edemedikleri

durumlarda, değerlendirme için, ebeveynlerinin bilgisine başvurulması önemlidir. Yaklaşık olarak

ebeveynlerin % 40 – 50’ si çocuklarının kaygıları olduğunu tespit etmekte zorlanırken arkadaş

ilişkilerinin kötü olması, uykusuzluk, bedensel yakınmalar gibi belirtilerle psikiyatri kliniklerine

başvururlar. Değerlendirme aşamasında dikkat edilmesi gereken diğer bir önemli nokta ise

depresif bozuklukların ve kaygı bozukluklarının her ikisinin de birbirinin gelişimini yordaması ve

tanı olarak örtüşmeleridir.

Okul öncesi çocuklarda herhangi bir kaygı bozukluğunun görülme oranı % 10 civarındadır.

Gelişim döneminin her basamağında kaygı bozukluklarının görülme sıklığı, kızlarda erkeklere

oranla göre daha fazladır. Yapılan çalışmalarda Kaygı Bozukluklarına en sık eşlik eden tanının

Depresyon olduğunu ve bunu sırasıyla Davranım Bozukluğu, Karşıt Olma – Karşı gelme

bozukluğu, Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB)’nun takip ettiğini bildirilmiştir..

Kaygı bozukluklarının kısa vadede neden olduğu kötü sonuçlar depresyon, düşük benlik algısı,

dikkatsizlik, kötü yaşıt ilişkisi iken uzun vadede ise depresyon, madde kullanım bozukluğu ve

davranım bozukluğudur.Yapılan çalışmalarda Kaygı Bozuklukları en yaygın görülen psikiyatrik

psikopatolojilerden olmasına rağmen, en az tedavi edilen hastalık olarak gösterilmiştir.

Kaygı bozukluklarının tedavisinde psikofarmakolojik ve psikoterapotik tedaviler etkili bulunmuştur.

Ebeveynlerde psikopatoloji bulunması, depresif belirtilerin eşlik etmesi kaygı bozukluğu

tedavisinin sonuçlarını kötü yönde etkiler.Bu nedenden dolayı aileyi tedavi sürecine katmak çok

önemlidir.

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yazar

Fuat Kırcelli Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Uzm. Dr.

Randevu al Profili görüntüleyin

Yorumlar: (0)