Kaygılı Çocuklar

Yazar Ceren ÇevikPsikolog • 24 Ekim 2019 • Yorumlar:

Kaygı, gelecekte ortaya çıkabilecek tehlikelere karşı bedenimiz ve düşüncelerimizdeki değişikliklerdir. Kaygının yarattığı fizyolojik tepkiler kişiden kişiye değişiklik gösterse de kalp çarpıntısı, terleme, nefes almada güçlük, halsizlik, tedirginlik gibi tepkilerle karşılaşırız. Bize olumsuz bir duygu gibi gözükse de kaygı insanlığın varoluşundan bu yana hayatta kalma içgüdüsünün bir sonucudur. Yani hayatta kalmak, olağan tehlikelere karşı hazır olabilmek için kaygı olmazsa olmazdır. Okuldaki sınav, iş yerindeki sunum gibi birçok kaygı yaratan durumda optimal yani orta düzeyde kaygı her zaman bize yardımcı olacaktır. Tabii ki hastalık seviyesine, günlük hayatımızı baltalamaya kadar ulaşan kaygı bozukluğu istenmeyen sonuçlara yol açabilmektedir. Kaygı bozuklukları sanılanın aksine aniden ya da bir olay karşısında tetikle belirginleşmiş olsa da köklü ve küçük yaşlarda başlayan psikolojik rahatsızlıklardır. Çocuklarda yetişkinlerden farklı olarak geceleri kâbus görme, gerginlik, huzursuzluk, düşüncelerini toparlamakta güçlük çekmek, birine bağımlı olma, çekingenlik gibi davranışlar fiziksel tepkilere ek olarak gözlenebilir. Okul öncesi çocuklarda daha çok bedene zarar geleceği kaygısı ön plandayken, okul çocuğunda çevresi ve yaşıtları tarafından onaylanmayacağı kaygısı ön plana çıkar. Çocuk kendi fikrini söylemekten çekinebilir, birilerinin yardımı ve desteği olmadan bir işe girişmek istemeyebilir, arkadaşlık başlatmakta zorluk çekebilir. Bu sorunlar beraberinde okul hayatında başarısızlıkları da getirecektir. Çocukların kaygı problemlerine yardımcı olmak için ebeveyn olarak yapabileceğimiz şeyler elbette mevcuttur. Araştırmalar kaygının birçok faktöre bağlı olduğunu söylüyor. Genler, beyin fizyolojisi, mizaç, çevresel faktörler, geçmişteki travmatik olaylar ve benzeri… Çocuğunuzun kaygılı olmasına siz sebep olmadınız ancak üstesinden gelmesine siz destek olabilirsiniz.

1-İlk olarak yaşadığı bu duyguyu siz kabul edin, sizin kabul etmediğiniz bir duyguyu çocuğunuzun kabul etmesi daha da zorlaşacaktır.

2-Empati ile yaklaşın. Onu dinleyin ve kaygının sizin için de zor bir duygu olduğunu belirtin.

3-Kaygının olması gereken bir duygu olduğunu ona açıklayın. Bazı durumlarda kaygının bizi koruduğunu ve ortalama kaygının bize yararlarını ona anlatın.

4- Ve son olarak mutlaka bir Uzman Psikolog ya da Pedagog’a danışmayı, yardım almayı unutmayın.

 

 

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)