Kolajen

Yazar Gizem SoncuDiyetisyen • 24 Mart 2022 • Yorumlar:

Kolajen nedir?

Son zamanlarda adını sıkça duyduğumuz ve kullanımı oldukça yaygınlaşan gıda takviyelerinden biri de kolajendir. İnsan vücudunun en önemli yapı taşlarındandır ve temel görevi; bağ dokusunu güçlendirerek vücudumuzun bütünlüğünü korumaktır. Durum böyle olunca da kollajen sentezinin yeterli olması sağlık açısından büyük önem taşır.

Peki nedir bu kolajının sırrı?

  • Öncelikle, bağ doku için öyle önemlidir ki, dokuları tıpkı bir yapıştırıcı gibi bir arada tutar.

  • Vücudumuzda bol miktarda bulunur ve tüm proteinlerin yaklaşık olarak üçte birini oluşturur.

  • Vücut yapısını koruyan en temel proteindir.

  • Kemik, kıkırdak, kas, deri, tendon, kan damarları ve sindirim sisteminde bulunur.

  • Ölü cilt hücrelerini yeniler ve cilde esneklik, sıkılık kazandırır.

  • Cildimizi toksinler gibi zararlı etkenlere karşı koruyucu bir bariyer görevindedir.

  • Tırnak ve saç sağlığımız üzerinde de doğrudan etkilidir



 

Kolajenin faydaları saymakla bitmez!

 

  • Selülit oluşumunu önler.

  • Bağırsak sağlığını korur.

  • Saç dökülmesini önleyerek tırnakları güçlendirir.

  • Diş eti çekilmesini ve diş eti kanamalarını azaltır.

  • Asit, reflü, ülseratif kolit ve Crohn hastalığı gibi bir çok mide sorununu hafifletir.

  • Cildin parlak ve canlı görünmesini sağlar.

  • Kas inşasını destekleyerek yağ yakımına da öncülük eder!

  • Göz sağlığını korur.

  • Saç dökülmesini tedavi ederek gür ve hacimli saçlar için birebirdir.

  • Ağrı ve iltihaplanmaları azaltarak kemik erimesini engeller.



 

Kolajen karaciğer sağlığını koruyor!

 

Kan akışını iyileştiriyor ve vücudu zararlı bütün toksinlerden arındırıyor. Bilinen en zengin kolajen kaynağı olan ‘’kemik suyu tüketimi’’ karaciğerleri temizlemenin en kolay yöntemi oluyor!



 

Kolajen tiplerine bir göz atalım..

 

Vücudumuzda en az 16 kolajen çeşidi vardır ancak toplam kolajenin %80-90’lık kısmını tip 1,2,3,4,5 ve 10 oluşturur. İşte bu tiplere tek tek bakacak olursak;


 

Tip 1 kolajen: İnsan vücudunda en fazla miktarda bulunandır. Kemikleri destekleyerek dokuları bir arada tutar. Aynı zamanda da cilde gerginlik ve elastikiyete verir.

 

Tip 2 kolajen: Kıkırdak yapımına katılır ve eklem sağlığını iyileştirir.

 

Tip 3 kolajen: Kan damarları ve dokusunu oluşturur aynı zamanda cilde sıkılık kazandırır.

 

Tip 4 kolajen: Sindirim ve solunum organlarının yüzeylerini oluşturur. 

 

Tip 5 kolajen: Hamilelikte rahim içinde bebeğin oksijen ve besin almasını sağlayan yüzeyin oluşumundan sorumludur. Aynı zamanda atıkları temizleme görevini üstlenir.

 

Tip 10 kolajen: Yeni kemiklerin oluşumunda görev alır. Kemik kıkırdaklarını da iyileştirir.



 

Kolajen azalır mı? Neden azalır?

 

Evet, her güzel şey gibi kolajen de zamanla azalır..

İlk olarak, 25’li yaşlardan sonra kolajenin vücudumuzdaki üretimi yavaşlar ve artık 35’li yaşlara geldiğimizde bu yavaşlama hızlanarak devam eder. Kolajen seviyesindeki azalma ve yaş faktörü bir araya geldiğinde ise etkilerini derinden hissettirmeye başlar.



 

Kolajen kaybına yol açan en önemli faktörler..

 

  • Tabiki en önemlisi ‘yaşlanma’

  • Uzun süre güneş ışınlarına maruz kalma

  • Stres faktörleri

  • Strese bağlı salgılanan ‘kortizol’ miktarında artışlar

  • Yetersiz beslenme ve yanlış besin seçimleri

  • Çevre kirliliği gibi toksinlere uzun süre maruz kalma

  • Uyku düzensizliği veya az uyuma

  • Şeker ve rafine ürünlerin tüketimi

  • Sigara kullanımı

  • Menapoz dönemi



 

Kolajenin gözle görülen eksikliği..

 

Cildimizin o sıkı ve elastik yapısında azalmalar başlar. Daha sonra bu belirtileri sarkmalar ve kırışıklıklar takip eder.. Hatta eklem ağrılarıyla karşılaşmamız da kaçınılmaz sonlardan bir tanesi oluverir. Ve işte kadınların kabusu olan selülitler, sıra selülitlerin kendini göstermesinde. Özellikle bacak ve kalçalarda selülitler yoğunlaşmaya başlar.



 

Kolajen kaybı durdurulamaz mı?

 

Kolajen içerikli besinler ve kolajen takviyelerinin kullanımı başta olmak üzere, sigaranın bırakılması ve kolajen içeren nemlendiriciler kolajen seviyesindeki aşırı kaybın önüne geçer



 

Kimler kolajen takviyesi almalı?

 

  • 25 yaşını geçmiş kadın ve erkekler 

  • İnce kırışıklık veya çizgileri oluşmaya başlayanlar

  • Saçlarda dökülme ve tırnaklarda kırılma problemini sık sık yaşayanlar

  • Eklem ağrıları şikayeti çekenler

  • Ve, daha genç ve canlı bir cilde sahip olmak isteyenler





 

C ve A vitaminlerine beslenmenizde yer açın..

 

Vitaminler kolajen içerir mi diye sorsam cevabınız ne olurdu?

Evet, bazı vitaminler içeriğinde kolajen bulundurur. Özellikle A ve C vitaminlerinde yüksek oranda kolajen vardır. Beslenmenizde bu vitaminlere yer vererek vücudunuzdaki kolajen miktarını arttırabilirsiniz!



 

Kolajen hangi besinlerde bulunur?

 

  • Et ve kemik suyu

  • Kollajenin toz formu diye bilinen jelatin

  • Portakal, mandalina, kivi, ananas ve greyfurt gibi C vitamini içeren meyveler

  • Yeşil/siyah zeytin, soğan, sarımsak ve kereviz gibi sülfür içeren gıdalar

  • Kırmızı meyveler, elma, çilek, kiraz, kırmızı biber gibi Likopen besinler

  • Balık ve kabuklu deniz ürünleri, özellikle somon ve orkinozda bulunan Omega-3 yağ asitleri

  • Balkabağı, havuç gibi turuncu sebzeler, pancar, lahana, ıspanak, domates, patlıcan

  • Yeşil sebzeler

  • Yumurta beyazı

  • Avokado ve avokado yağı

  • Soya ürünleri

  • Fasulyeler 

  • Kaju fıstığı 



 

Kolajen takviyelerinin yan etkisi var mı?

 

Kolajen takviyeleri en yaygın kullanılan takviyelerdendir. Ciddi yan etkileri yoktur ancak nadiren de olsa bazı küçük sorunlara yol açabilirler. Bazı kolajen takviyeleri sonrasında hafif sindirim sistemi sorunları ve ağızda koku tatlar meydana gelebilir. 

Takviyeleri kullanmaya başlamadan önce içeriğinin önceden incelenmesi, sonrasında yaşanacak etkilerin veya alerjik sorunların önüne geçer.



 

Kolajen seçerken nelere dikkat etmeliyiz?

 

  • Biyoyararlılığını arttırmak için; hidrolize, peptit kolajenler ve likit formları tercih edilmeli.

  • Kullanılan kolajen kadar miktarı da önemli. Kolajen içeriği 10gr veya en az 5 gr olmalı.

  • Kolajen sentezine destek sağlamak için takviyenin, ‘bakır, çinko, C vitamini’ içermesi önemlidir.



 

Sahip olduğumuz kolajeni korumak mümkün!

 

  • Düzenli egzersiz yapın

  • Sağlıklı ve dengeli beslenin, özellikle vitamin ve mineralleri doğal yollarla almaya çalışın

  • Kemik suyu, balık, yumurta, fasulye gibi besinlerin tüketimine özen gösterin

  • Kolajen üretimini arttırmak veya var olan kolajeni korumak için vitamin A türevi olan ‘retinol’ kullanılabilir. Ayrıca retinol kullanırken yanında vitamin C serumları da antioksidan etki yaratarak kolajen yıkımını azaltır! 

  • Kolajen yıkımını durdurmak için; sigarayı bırakın, cildinizi güneşin zararlı ışınlarında koruyun, yeterli ve düzenli uyuyun, rafine edilmiş ürün ve şekerli gıdaları tüketmeyin.




 

Kemik suyu çorbası bol miktarda kolajen içerdiğinden güzel bir tarif hazırladım..


 

Paça Çorbası

Malzemeler:

 

  • 4 adet kuzu paçası

  • 1 yumurta

  • 2 çorba kaşığı un

  • 1 su bardağı yoğurt

  • 2 diş sarımsak

  • Tuz

  • Pul biber ve yağ

 

Yapılışı:

 

Paçaları iyice temizleyin. Pişirmeden önce güzelce yıkayın.

Tencereye koyun ve üzerine yeterli miktarda su ekleyin. (3 lt. Kadar) 

2,5 saat kadar haşlayın.

Eğer 2,5 saat sonunda et kemikten ayrılıyorsa pişmiş demektir.

Daha sonra suyunu başka bir tencereye süzün. Kalan su yeterli gelmezse üzerine su ekleyerek tamamlayabilirsiniz. Bir yandan da eti kemikten ayırın.

 

Çorbanın terbiyesi için:

 

Sarımsakları ezin. Yoğurt, un, yumurta ve tuzu da ekleyip çırpın. Bu karışımı çorbanın suyuyla iyice karıştırıp tencereyi tekrar ateşe koyun. 

Orta ateşte karıştırarak biraz kaynatın ve içine kemiklerinden ayırdığınız parça etini ekleyin. Biraz daha kaynatın ve dilerseniz biberli yağ ile sos yaparak servis edin

 

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)