Koronavirüs Kaygısı, Korkusu ve Stresi

Yazar Handan Ergün HoşrikPsikolog • 1 Nisan 2020 • Yorumlar:

Stresin psikolojide, basitçe, "düşük, orta ve yüksek düzey" şeklinde derecelendirilebildiğini görürüz.

Düşük ve yüksek stres gerek iş yaşamında gerekse aile yaşamında bizi "işlevsiz" hale getirirken orta düzey stres ise daha iyi bir yaşam sürdürmemize yardımcı olur.

Orta düzey stres seviyesine "Olumlu Stres Düzeyi" de denir. Bu yüzden biz psikologlar, stresi tamamen ortadan kaldırmak yerine, ideal seviyelerde tutmak için çabalarız. "Stres Yönetimi" ifadesini ise bu yüzden kullanırız.

Aşırı ve/veya kronik stresin ise bağışıklık sistemimizi olumsuz etkilediğini pek araştırma ortaya koymuştur.

Corona Virüsüne karşı fiziksel önlemleri ve tedbirler mutlaka almalıyız. Önemli olan diğer bir önlem ise bağışıklık sistemimizi güçlü tutmak olduğu ve bağışıklık sistemimiz de stres seviyemizden etkilendiği için bu virüsle ilgili aşırı stresli bir duygu durumuna girmek ya da bilimsel olmayan komplo teorileri ile aşırı kaygıya kapılmak yerine bilimsel veriler ışığında önlem almak oldukça önemli görünmektedir.

Çocuklarımızın ve bizlerin yüksek stres ya da kaygıdan olumsuz bir şekilde etkilenmemesi, bu süreci daha kolay atlatmamıza yardım edecektir.

Bilimsel kaynağı olmayan bilimsel bilgilere ve ifadelere itibar etmemeliyiz. Bunu yapmamak stresimizi, kaygımızı ve panik halimizi artırmaktan başka bir işe yaramaz. Aşırı stres ve panik, virüse karşı bağışıklığımızı düşürebileceği gibi işlevsel ve akılcı önlemler almamızın da önüne geçebilir.

Yine aynı nedenlerle, varsayım ve paranoya içeren komplo teorilerinden uzak durmalıyız. Pratik anlamda bunların bizlere hiçbir faydası yoktur.

Aldığımız tüm fiziksel önlemler, kaçınmamız gereken komplo teorileri, abartılı ve bilimsel olmayan bilgilerle birlikte,  ilaveten alacağımız psikolojik önlemler sayesinde bu virüsle karşılaşmaya daha hazır hale gelebiliriz.

Bir tarafta bu virüsü, bağışıklığımıza zarar verebilecek bir kaygı/stres düzeyiyle karşılamak var; diğer tarafta ise olumlu stres düzeyimizi koruyarak (kuşkusuz hekimlerin önerdiği sağlıklı beslenme, uyku vb. diğer fizyolojik önlemlerle), şayet kapımızı çalarsa bu virüsle, daha kolay baş edebilecek bir bağışıklık sistemi ile onu misafir edip uğurlamak...

 

Unutmayın, aşırı kaygı ve aşırı panik, virüsten daha kalıcı ve ciddi zararlara neden olabilir. 

Sağlıkla ve sevgiyle…

 

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)