Koronavirüs Korkusu

Yazar Dilek SaltıkPsikolog • 16 Mart 2020 • Yorumlar:

Korona virüsü grubunda yer alan virüsler, genellikle soğuk algınlığına benzer şekilde, hafif ve orta derecede üst solunum yolu hastalığı olan insanları hasta edebilir. Corona / Covid-19 (Korona) virüsü semptomları arasında burun akıntısı, öksürük, boğaz ağrısı, muhtemel baş ağrısı ve bazen de birkaç gün süren ateş sayılabilir. Bağışıklık sistemi zayıf olan kişilerde, solunum yolu hastalığına neden olabilir. İnsanlarda ölümcül olabilecek seviyede çok az Corona / Covid-19 (Korona) virüsü vardır.

KORONA VİRÜSÜNDEN KORUNMAK İÇİN ALINACAK ÖNLEMLER

Henüz Corona / Covid-19 (Korona) virüs ailesine karşı koruma sağlayacak bir aşı bulunmamaktadır. MERS aşısı için deneme süreci devam etmektedir. Korunmak için basit önlemler oldukça faydalı olacaktır.Dünya Sağlık Örgütü,

  • Enfekte olmuş kişilerle yakın temastan kaçınmanın,

  • El hijyenine dikkat etmenin, sık aralıklarla elleri en az 20 saniye sabun ve su ile yıkamanın; sabun ve su olmadığı durumlarda alkol bazlı el antiseptiği kullanmanın; özellikle hasta insanlar veya çevresi ile doğrudan temas ettikten sonra elleri mutlaka yıkamanın,

  • Çiftlik veya vahşi hayvanlarla korunmasız temastan kaçınmanın,

  • Enfekte olduysanız eğer, mesafeyi korumanın, öksürürken, hapşırırken tek kullanımlık kağıt mendil ile ağızın ve burnun kapatılmasının; kağıt mendilin bulunmadığı durumlarda ise dirsek içinin kullanılmasının, ellerin yıkanmasının; gözlerinize, burnunuza ve ağzınıza dokunmaktan kaçınmanın,

  • Enfekte olan kişilerin dokunduğu yüzeylerin dezenfekte edilmesinin,

  • Et, yumurta gibi hayvansal gıdaların iyice pişirilmesinin,

  • Hasta kişilerin mümkünse kalabalık yerlere girmemesinin, eğer girmek zorunda kalınıyorsa ağız ve burnun kapatılmasının, mümkünse tıbbi maske kullanılmasının önemli olduğunu belirtmiştir.

KORONA VİRÜSÜNE PSİKOLOJİK AÇIDAN BAKALIM

Son günlerde gündemde sıkça yer alan Korona Virüsü ile ilgili haberleri birçoğumuz takip etmekteyiz. Bu virüsün ölüm riskine odaklanmak ise bizleri endişelendirmektedir. Öncelikle virüsü tanımak, doğru bilgiye ulaşmak ve bu bilgiler ışığında gerekli önlemleri almak bizleri güvende hissettirebilir. Peki gerekenden fazla önem almak, zihnimizi sürekli bu riskle meşgul etmek, hayatımızda sürekli bu virüsün panik yaratan etkilerini gündeme getirmek psikolojimizi nasıl etkiler? 

 

 “İnsan beyni korkuya sadıktır.”

 Öncelikle ölüm hakkında yazmanın benim için kolay olmadığının ifade ederek başlamak istiyorum. Ölümler, kayıplar acı veriyor maalesef. Yaşamın tüm belirsizliğine rağmen hayata devam etmekteyiz. Ölümden daha acı veren durum ise ölüm korkusudur. İnsan beyni korku duygusuna maalesef ki sadıktır. En çok neyden korkarsanız kendinizi onun içinde bulmanız ise tesadüf değildir.

 Seneler önce Panik Bozukluk yaşan bir danışanımın bu kaygısını şöyle tanımlamıştı: “Çektiğim acı, gerçek bir ölüm risklinden daha acı vericiydi.” Her an ölüm korkusunu yaşamanın, gerçek bir ölümden daha acı verici olduğunu ifade etmişti. 

 

Korona virüsünden bedeninizi korunmaya çalışırken, zihninizin psikolojik sağlamlılığını da önemsemenizde fayda var.”

 

 İnsan beyni bir olaydan veya durumdan korku duyduğunda, tüm dikkatini o korku ile ilgili sinyallere açık hale getirir. Zihni o korkuyla uğraşır. Burada kişiler felaketleşme senaryosu ile karşı karşıya gelir. Olayları olduğu gibi değil, olduğundan daha şiddetli yorumlamaya başlar. Bu durumda kaydı bozukluklarının habercisi haline gelebiliyor.

 

 Korona virüsününün medyada çokça yer almasının kaygıyı arttırdığını düşünüyorum. Bunun yanında çok sık yapılan uyarılar, kaygıyı odak noktası haline getirir ve kaygı düzeyini yükseltir. Virüs hakkında doğru bilgiye ulaşmanın ve gerekli önlemlerin alınmasının önemli olduğunu düşünüyorum. 

 

 Çocuklu aileler, çocuklar ebeveynlerinin bu kaygı ile nasıl baş ettiklerini izlerler ve ebeveynleri örnek alırlar. Evde korona virüsü sıkça konuşuluyorsa gündemi değiştirmelerini öneririm.

 

 Kaygısı yüksek olan çocuklara “Evet, böyle bir virüs var. Korona virüsününü biliyor ve tanıyoruz ancak hayatımızın merkezine de almıyoruz. Daha önce de buna benzer olaylar yaşandı kuş gribi, domuz gribi gibi. Bunlar sonsuza dek sürmedi, geldi ve geçti. Biz gerekli önemleri alıyoruz, sağlıklı besleniyoruz, kendimizi koruyoruz ve güvendeyiz.” şeklinde bir konuşmalar yapılabilir.

11 Mart 2020 tarihli Korona Virüsü vaka sayılarını araştırdığımda 119,233 vakanın olduğunu, bunların 4,299’unun ölümle sonuçlanmasına rağmen 66,577’sinin ise iyileştiği bilgisine ulaşmaktayım.

Virüsten korunmanın yanı sıra bağışıklık sistemimizi ve psikolojik sağlamlılığımızı geliştirmeye odaklanmanın yaralı olacağını düşünmekteyim. Sağlıklı günler dilerim. Saygı ve sevgilerimle.

 

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)