Kronik Yorgunluk İçin Akupunktur Tedavisi

Kronik yorgunluk, günümüzde milyonlarca kişinin sosyal ve iş hayatını olumsuz etkileyen, aşırı halsizlik, isteksizlik ve daha pek çok şikayetin meydana geldiği bir hastalıktır. Standart fiziksel yorgunlukların dışında kalan bu hastalığın teşhisi mutlaka yapılmalıdır.

Spor, uyku ve yeme/içme dengesinin sağlanmaması durumunda meydana gelen fiziksel yorgunluklar için herhangi bir tedaviye gereksinim yoktur. Standart bir dinlenme ile geçen yorgunluk durumudur. Kronik yorgunluk durumunda ise fiziksel ve zihinsel aktiviteler kötü yönde seyrederken, dinlenme ile geçmemektedir.

Kronik yorgunluk tıp dünyası tarafından nedeni tam olarak keşfedilememiş bir hastalıktır. Sadece hastalığın nedenlerine dair bazı unsurların rol oynayabileceği varsayılmaktadır. Bunların arasında, bağışıklık ve sinir sisteminin hassasiyeti, gen havuzu faktörleri, geçmişte yaşanan fiziksel rahatsızlıklar, strese ve çevresel faktörlere bağlı unsurlar bu hastalığı başlatabilecek ya da şiddetini arttırabileceği unsurlar olarak kabul edilir. Elbette bu unsurlar kesinliği kanıtlanmış unsurlar değildir. Aynı şekilde yapılan incelemelerde Epstein Barr Virüsün antikorine rastlanmış olsa da bunun hastalığın başlangıç ve gelişimine neden olduğuna dair kesinlik bulunmamaktadır.

Bunların yanı sıra gereğinden fazla spor yapılması, uyku sorunları, yetersiz beslenme, kondisyon yetersizliği, üst solunum yolu enfeksiyonları, diyabet, tansiyon oynamaları, damar ve kalp hastalıkları, düşük kan seviyesi, tiroid hastalıkları, akciğere bağlı sorunlar sebep olarak görülebilen sorunlardır. Ayrıca sakinleştirici, alerji, tansiyon, kas gevşetici ilaçlar, antibiyotikler ve yeteri oranda su içmemekte varsayılan nedenler arasında yer almaktadır.

Kronik yorgunluğun 3’te 2’si psikiyatriye dayalı hastalıklardır. Özellikle depresyon bu yüzde 58 oranla en büyük sorumludur.

Yukarıda da belirttiğimiz üzere kronik yorgunluğun önemli unsurları arasında ilaçlar önemli denebilecek faktörler arasındadır. Hastalığın iyileştirilmesi için yine hastalığa sebep olan bir yöntem ile gidermeye çalışmak çokta mantıklı kabul edilmemektedir. Dolayısıyla akupunktur gibi hiçbir ilacın ya da kimyasalın bulunmadığı tedavi yöntemleri tercih edilmesinde fayda bulunmaktadır.