Mağara Sendromu

Yazar Büşra KanburoğluPsikolog • 29 Haziran 2022 • Yorumlar:

2019 yılı ile hayatımıza giren ve hala varlığını devam ettiren Covid-19 salgını, bilmediğimiz belki de hiç duymadığımız farklı kavramları da beraberinde getirdi ve getirmeye de devam ediyor. İşte onlardan biri de "Mağara Sendromu".

Bir bu eksikti dediğinizi duyar gibiyim.

Yaklaşık iki yıldır varlığını devam ettiren Covid-19 salgını hayatımızda bir takım değişikliklere belki de yeniliklere neden oldu. Önce hiç duymadığımız ve etkilerinin neler olabileceğini bilmediğimiz bir hastalığın endişesini yaşadık. Ardından hayatımızda var olmayan zorunluluklar başladı maske, sosyal mesafe, sokağa çıkma yasağı… Neler oluyor anlayamazken kayıpları, hastalığın etkilerini, belirtilerini duymaya başladık. Belki en yakınlarımızdan kayıplar yaşadık belki de ben de olursam endişesi ile kendimizi fazlasıyla yıprattık. Nihayet aşı ve aşılanma oranı ile yavaş yavaş eski normale yaklaştığımızı hissetmeye başladık. Tekrar eski günlerdeki gibi elbette belli tedbirler eşliğinde dışarı çıkmaya, sevdiklerimizle buluşmaya, görüşmeye başladık. Ancak eski günlere dönüş fikri bazıları için heyecanlı gelse de, kimileri için yeni bir endişe ve kaygı sebebi oldu.

Gerçekten bunca zaman sonra, endişeden, kaygıdan belki de kayıplarımızdan sonra her şey eskisi gibi olabilecek mi? Hiçbir şey olmamış yaşanmamış gibi hayatımıza aynı şekilde kaldığımız yerden devam edebilecek miyiz? 

İşte tam da bu sorular ile endişe duyarken, Amerika Psikoloji Birliği'nin yaptığı bir çalışmaya göre, çalışmaya katılan aşı yaptırmış yetişkinlerin %48'inin sosyal yaşama dönme konusunda endişeli oldukları görülmüş. Scientific American Bilim Dergisi'nde yayınlanan bir makaleye göre ise bireylerin ikinci doz aşılarını olduktan sonra onlara eski hayatlarına dönebileceklerinin söylenmesinin ardından aslında bu haberin kişileri mutlu etmediği aksine kaygılandırdığı, endişelendirdiği görülmüş. Hatta eskiye dönmenin, dışarı çıkmanın düşüncesinin bile kişilerde kaygıya neden olduğu fark edilmiş. 

Yasakların bitmiş olmasına rağmen hala dışarı çıkma konusunda, sosyal hayata, ortamlara dönme konusunda hissedilen endişe ve kaygıya "Mağara Sendromu" denmektedir. Ancak "Mağara Sendromu" psikiyatrik bir tanı değildir. Pandemi ile beraber doğan ve kişilerde oluşan yoğun kaygıyı ve topluma karışma noktasında duyulan endişeyi açıklamak için kullanılan bir tanımlamadır. 

Aslında Covid-19 sonrası gelen yasaklar kimileri için bazı olumlu sonuçlarda doğurmuştur. Pandemi hem sosyal yaşamda hem de iş hayatında bir çok değişikliklere neden olmuştur. Pandemi ile beraber başlayan evden çalışma hayatı, kimileri için daha yararlı olarak algılanmış ve daha memnun edici olmuştur. Zorunlu her sabah işe gidiş ve dönüşün olmaması, yolda geçirilen vaktin farklı şekillerde daha güzel değerlendirilebilir olması, zorunlu toplantıların online yapılabilmesi ve

belki de her gün ne giyeceğim düşüncesinin olmaması ve bunun için de artı bir vaktin harcanıyor olmaması… Ayrıca her gün ne giyeceğim endişesinin olmaması İş dünyasının yanı sıra özel hayatlarda da bir çok şeyin hatta neredeyse her şeyin online olarak ulaşılabilir ve satın alınabilir olması rahatlık açısından bireylerde cezbedici olmuştur. Bu nedenle eskiye dönüş fikri kimileri için bu rahat koşulların tekrar eskisi gibi değişebilecek olması konusunda stres yaratabilmektedir. 

Kimileri için ise bunlardan çok daha bağımsız olarak iki doz aşılarını olmalarına rağmen dışarının güvensiz olduğu, riskli olduğu ve her an virüsün bulaşabilecek olması endişesini barındırıyor. Toplum içinde, kalabalık yerlerde virüs kapma ihtimali ve beraberinde olabilecek ölüm korkusu kişilerin evden çıkma ve sosyal ortamlara katılma noktasında daha kaygılı olmalarına neden olabiliyor. Yapılan çalışmalar ve araştırmalar eski normale dönüşün çok da kolay olmayacağını ve insanların yeni edindikleri alışkanlıkları bırakmalarının çok zor olacağını gösteriyor. 

Peki eğer "Mağara Sendromu" yaşıyorsam ne yapmalıyım? 

İşte tam bu noktada öncelikle sabırlı olmanız gerektiğini ve yalnız olmadığınızı unutmayın. Uzun bir aradan sonra, belki de kayıplarınızdan sonra, belki de Covid-19 hastalığına yakalandıktan sonra bunca kaygıyı yaşadıktan ve evde durduktan sonra elbette ki kaygılanıyor olabilirsiniz. Hiçbir zaman aynı olaya herkes aynı tepkiyi vermek zorunda değildir. Kimileri aynı olayı çok düşünürken kimileri üzerinde bile durmayabilir. Bu herkesin farklı mizaçta, karakterde olduğunu farklı yaşantılardan geldiğini gösterir ve elbette ki bu normaldir. Önemli olan karşılaştığımız durumla baş etmek için neler yaptığımız, yapacağımızdır. 

Öncelikle eğer burada okuduğunuz gibi dışarı çıkma konusunda çok kaygı yaşadığınızı düşünüyorsanız kendinize zaman tanıyın ve bunu adım adım yapmayı deneyin. Bir anda çok kalabalık ortamlara girerek elbette kendinizi zorlamayın ama hiç dışarı çıkmayarak pes de etmeyin. Size en kolay gelenden en zor olana doğru adımlara başlayın. Tüm çabalarınıza rağmen endişeleriniz azalmıyor ve üstesinden gelemeyeceğinizi düşünüyorsanız bir uzman desteğine başvurmalısınız. 

 

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)

Yazar

Büşra Kanburoğlu

Psikoloji Uzm. Kl. Psk.

Randevu al