Meme Kanseri ve Beslenme

Yazar Tuğçe ÇiçekDiyetisyen • 6 Kasım 2020 • Yorumlar:

Kanser son yıllarda maalesef ki hızla artan hastalıkların başında gelmektedir. Birçok türü olan kanserin dünyada ve ülkemizde en sık karşılaşılan türü meme kanseridir ve ölüm oranı olarak da ikinci sırada yer almaktadır. Meme kanseri, hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerde, kadınlarda en sık görülen kanser türü olup, özellikle yüksek gelirli ülkelerde önemli bir halk sağlığı sorunu olarak karşımıza çıkmaktadır. Kanserin her türünde olduğu gibi meme kanserinde de erken tanı çok önemlidir. Kendi kendine muayene, klinik muayene ve mamografi ile erkenden fark edildiği takdirde başarılı tedaviler uygulanabilmektedir. Bunların yanında tedavide beslenme ve fiziksel aktivite de çok önemli bir role sahiptir.

Erken adet görme, hiç doğum yapmamış olma durumu, ilk doğumu geç yaşta yapma ve kısa süreli emzirme, ailede hastalık öyküsü meme kanseri nedenleri arasındadır. Bunların yanında fiziksel aktivite yetersizliği, obezite, yanlış beslenme alışkanlıkları da meme kanseri riskini arttıran faktörlerdendir. Özellikle meme kanseri gibi hormonlara bağlı kanser türlerinde beslenmenin önemi daha da artmaktadır.

Aile öyküsü, erken adet görme vb. durumlar bireylerin elinde olmayan durumlardır ancak fiziksel aktivite ve beslenme değiştirilebilir faktörlerdir ve hem hastalık sırasında hem de hastalıktan korunmada etkilidir. 

 

FAZLA KİLO RİSK FAKTÖRÜDÜR 

Her şeyde olduğu gibi meme kanserinde de fazla kilo hastalığa yakalanma açısından risk faktörüdür. Bireylerin ideal ağırlığında olması hastalığın görülme riskini azaltıcı bir faktördür. 

 

Beslenme ve Meme Kanseri 

  • YAĞ:  Yağdan zengin diyetin meme kanseri riskini arttırdığı birçok çalışmada görülmüştür ancak yağ direkt olarak meme kanserine yol açmasa da fazla alınması durumunda vücutta birikerek fazla kiloya neden olmaktadır. Fazla kilolu bireylerde kanser riski normal kilolu bireylere göre daha fazla olduğundan yağ alımından çok şişmanlığın önlenmesi üzerine düşülmesi gerekmektedir. Tüm  bunların yanında omega-3 yağ asitlerinin meme kanseri riskini azalttığı görülmüştür. Özellikle yağlı balıklarda (sardalya, uskumru, somon vb.) bulunan EPA ve DHA) + zeytin. Ayçiçeği, mırı özü gibi çoklu doymamış ve doymuş yağların ise kanser riski arttırdığı belirtilmektedir.

 

  • KARBONHİDRAT:  Yağlarda olduğu gibi karbonhidratlarda da karbonhidrattan zengin beslenmenin meme kanseri riskini arttırdığı varsayılmaktadır. Aynı şekilde fazla karbonhidrat tüketimi fazla kiloya yol açmakta ve riski bu nedenle yükseltmektedir. Ancak burada önemli nokta seçilen karbonhidratın türüdür. Basit Karbonhidrat olarak adlandırdığımız hazır gıdalar, kızartmalar, hamur işeri yerine kompleks karbonhidratlarda  tam tahıllı ürünler,  taze sebze meyveler, kurubaklagillere beslenmenizde yer vermelisiniz.  Kompleks karbonhidratlar yüksek posa ve lif  içeriğinden dolayı  bağırsakları düzenler ve hastalığa karşı  olumlu etki yaratır. Kadınlardaki östrojen metabolizmasını düzenleyen fitoöstrojenlerden olan kurubaklagillerden özellikle , bezelye, barbunya börülcenin meme kanserine karşı koruyucu olduğu, Buğday kepeği, pirinç, bakla, soya, yer fıstığı, arpa yulaf ve mısırdaki fitatların ise  başlangıç aşamasındaki meme kanserini önleyen kompleks karbonhidratlar olarak beslenmeye eklenmesi gereken gıdalardır.  Özellikle lifli besinlerin besin değeri yüksek ve yağdan fakir olması riski azaltmaktadır.    Beyaz ekmek yerine tam tahıl ekmek tüketmek gibi küçük değişiklikler ile kanser riski azaltılabilmektedir. 

 

  • PROTEİN: Meme kanserinin çok görüldüğü ülkelerde kırımızı et tüketiminin fazla olduğu görülmüştür. Fırında, ızgara ya da haşlama yerine kızartma olarak tüketilen besinler riski arttırmaktadır. Ayrıca kırmızı etin doymuş yağ miktarı fazla olması da riski arttıran faktörler arasında yer almaktadır. Bu nedenle protein alırken tüketilen   et, süt  gibi gıdaların yağsız olması önem taşımaktadır. 

 

  • ALKOL: Her türlü kanserde olduğu gibi meme kanserinde de alkol tüketimi riski arttırmaktadır. Üstelik yapılan çalışmalar alkol miktarı arttıkça riskin de arttırdığını göstermiştir.  Kanserden koruyucu bir önlem olarak alkol tüketimi günde en fazla 1-2 kadehi geçmeyecek şekilde sınırlandırılmalıdır.

 

  • MEYVE SEBZE: Sebze meyveden zengin beslenmenin meme kanseri riskini azalttığı yapılan çalışmalarca desteklenmektedir. İçeriklerinde bulunan lif, antioksidan, vitamin ve mineraller koruyucu etki göstermektedir. Özellikle antioksidanların kanserle savaşta rolünün büyük olduğu kanıtlanmıştır. A, C, E vitamini gibi antioksidandan zengin besinleri tüketmek çok önemlidir. Sebzelerde bulunan yararlı vitamin ve mineraller çok yüksek ısı ve yanlış pişirme yöntemleri yüzünden etkisini kaybetmektedir. Bu nedenle çiğ tüketilebilen sebzelerin çiğ olarak, tüketilemeyen sebzelerin ise hafif yumuşayıncaya kadar öldürmeden pişirilmesi önerilmektedir. 

 

TEDAVİ SIRASINDA DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER

  • nötrofil sayısında düşüş varsa, nötropenik beslenmeye geçiş yapılarak çiğ sebze ve meyve tüketilmemeli. Hazırlanan besinler minimal düzeyde teması gerçekleşmeli ve özel düdüklü tencerelerde yemekler hazırlanmalı. 

  • Ağız yaralarınız varsa acı,baharatlı, yağlı ve ekşi besinlerden uzak durmalısınız. 

  • Uygulanan tedaviye göre kullandığınız ilaçların besinlerle yan etkisine dikkat etmelisiniz.  Meme kanseri tedavisinde kullanılan hormonal  ilaçlarla  greyfurt arasında etkileşim olabileceğinden dolayı hastalık ve Kemoterapi sürecinde nar ve greyfurt tüketiminden uzak durmalısınız

  • mide bulantısı varsa az az sık sık beslenmeye dikkat edin. Mide suyunu çekecek ve bulantıyı azaltacak tercihlerde bulunun. Yağlı ve kızartılmış besinlerden uzak durun. Çay kahve gibi içecekler mide bulantısını arttırır. Bu tarz içeceklerinde  tüketimini azaltın 

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)