ÖFKE KONTROLÜ

Yazar Bayram ŞimşekPsikiyatrist • 15 Ekim 2017 • Yorumlar:

Bazen niye kızdığımızı bile bilmeyiz, olmadık, basit şeylere kızmaya başlarız, çok basit şeyler bile bize
batar, sinirimizi bozar. Niye bu kadar öfkelenmeye başladınız niye artık dayanamıyorsunuz,
katlanamıyorsunuz hiç bir şeye.... İlk önce kendinizi keşfetmeniz gerekir. Öfkenizin kaynağını bulup
çözmek en etkili yöntemdir. Biz öfkenizi daha sakin ve kontrol edilebilir seviyelerde nasıl tutabilirsiniz,
kendinizi nasıl kontrol edebilirsiniz merkezimizde etkili bir şekilde yardımcı olup çözüme ulaştırıyoruz.

Genel hatlarıyla öfkeyi değerlendirelim.

Öfke, insanı rahatsız edici bir duruma , bir olaya ya da bir kişinin davranışlarına gösterdiği heyecan türü
bir tepkidir.
Öfke, incindiğimiz, haklarımızın çiğnendiğinin, istek ve ihtiyaçlarımızın engellendiğinin ve bir şeyin doğru
olmadığı konusunda verilen bir mesaj olarak tanımlanmaktadır.
Öfke, güçlü olma ve başkalarına söz geçirme çabasının tipik bir örneğidir. Öfke haz dünyasını
engelleyecek her durum, olay ve kişi karşısında ortaya çıkan duygu olarak tanımlanmaktadır.
Öfke; zorluk, huzursuzluk, gerginlik, sinirlilik gibi kavramların karışımı olarak tanımlanmıştır.
Öfke aslında çok normal ve sağlıklı bir duygudur. Ancak kontrolden çıktığında yıkıcı hale dönüştüğünde,
okul ya da iş hayatınızdaki, kişisel ilişkilerinizde sorunlara yol açar.
Düşmanlık ve Saldırganlıktan Farkı

Öfke duygusu genel olarak düşmanlık ve saldırganlık duygularıyla karıştırılmaktadır. Oysa öfke genel
olarak düşmanlık ve saldırganlıktan daha basit düzeyde olup yoğunluğu daha hafiftir ve geçici bir
durumdur. Düşmanlık ise daha uzun süreli negatif bir duygu olarak tanımlanmaktadır. Saldırganlık ise
birine ya da başka insanlara anlık ya da niyetli olarak zarar vermeye yönelik bir duygudur. Saldırganlık
öfkenin dışa dönük bir ifadesi şeklinde tanımlanmaktadır.

Öfkenin 3 temel kaynağı vardır. Bunlar:

Kişinin değer verdiği bir amaca ulaşırken engellenmesi
Kişisel kuralların yıkılması
Kişinin özsaygısının, başka insanlar ve ya kuruluşlar tarafından tehdit altında kalması.
Bir diğer varsayım ise öfkenin ortaya çıkmasında iki temel neden ortaya koymaktadır. Bunlardan ilki
bireyin kendisi, ikincisi ise karşısındaki birey(ler)in onda oluşturduğu duygulardan kaynaklanmaktadır.
Öfke ister bireyin kendisinden kaynaklansın ister karşısındaki bireyden, özenle üzerinde durulması
gereken ve çözülmesi gereken bir duygudur.

GERÇEKLER BATIL

Öfke bir davranış tarzı değil, fizyolojik öğeleri olan bir duygudur. Bağırarak, yastık
yumruklayarak
veya köpükten sopalarla sağa sola vurarak,

öfke ile başa çıkılmış olur.

Öfke insana ilişkin evrensel bir duygudur. Öfke her zaman anında ifade edilmelidir.
Öfkenin boşaltılması, sadece sorunun çözümü için zemin hazırlaması açısından değerlidir.
Kadınlar erkeklerden daha az öfkelenir.
Duyguların saldırganca ifadesi, çözüme değil
daha fazla saldırganlığa yol açar.

Bazı insanlar hiç öfkelenmez.
Öfke; başka duyguların yol açtığı ikincil

bir duygudur.

Öfke “buharı tüten bir çaydanlık” değildir birikip patlamaz. TV’de izlediğimiz şiddet ve
spor
veya rekabet unsuru içeren durumlar

aracılığı ile öfke “boşaltılır”.

Öfkenin hedefi çoğu zaman
yabancılar değil, yakınlarımızdır.

Saldırganlık insanın içgüdüsel davranışıdır.
Kronik düşmanlı kalp krizi riskini arttırır. Öfke her zaman yıkıcı, istenmeyen
ve günahkar bir duygudur.

Öfke ile başa çıkmanın en sağlıklı yolu onu daha
az zarar verecek bir hale getirmektir.

Öfkenin sözel olarak ifade edilmesi
her zaman arzu edilir bir şey değildir.

Öfke kavramına ilişkin bazı genellemeler şunlardır:

Öfke doğal, normal, insana özgü bir duygudur.
Öfke bir duygudur; davranış tarzı değildir.
Kronik öfke sağlık için tehlikeli olabilir.
Öfke , çoğu kez ortaya çıkmadan tehlikesiz hale getirilebilir ve getirilmelidir.
Öfkenin ifade edilmesi gerektiği zaman, ifade şekli intikama yönelik olmamalı, çözüme yönelik ve etkin bir
şekilde olmalıdır.
ÖFKEYİ YÖNETMEK

Siz de kızgınlığa yol açan insanları, olayları yok edemezsiniz; onlardan kaçınamazsınız; onları
değiştiremezsiniz. Yapabileceğiniz tek şey bu insanlar ya da olaylar karşısında gösterdiğiniz içsel ve
dışsal tepkilerinizi kontrol edebilmek, onları yapıcı bir şekilde yönetebilmektir.

Öfke duygularıyla başa çıkmak için bilinçli ya da bilinçsiz bazı yollar kullanırız. Bunlar kısaca;

İfade etme
Bastırma
Sakinleştirme
Öfkeyi saldırganlıkla değil de sözel olarak ifade etmek, bunlar içinde en sağlıklı yoldur. Bunu yapabilmek
için, istediklerimizin ne olduğunun farkına varmalı, bunları açık ve karşımızdakini incitmeyecek bir şekilde
aktarmalıyız.

İkinci yol, öfkeyi bastırmaktır. Kızgınlığınızı içinizde tutup, onu düşünmemeye çalışıyor ve dikkatinizi
daha olumlu bir şeylere yönlendiriyorsanız, bu yolu kullanıyorsunuz demektir. Bu bazen işe yarasa da
sürekli olarak bu yolu kullanmak, çok sağlıklı olmayabilir. Eğer kızgınlık doğru bir biçimde ifade
edilemezse, bir süre sonra bu duygu kişinin kendisine döner ve yüksek tansiyon, psikosomatik
rahatsızlıklar (ülserler, alerjiler vb.) ya da depresyon gibi sorunlara yol açabilir.

Öfke yaşadığınızda kendinizi sakinleştirmeye çalışmak, üçüncü seçeneğinizdir. Nefes alıp verişlerinizi,
kalp atış hızınızı kontrol ederek, kendinizi fizyolojik olarak sakinleştirip, içinizdeki öfke duygusunu
hafifletebilirsiniz.

Neden Öfkemizi İfade Etmeliyiz?

Yoğun olarak yaşanan ve ifade edilmeyen öfke hem bireyin enerjisini tüketmekte hem de davranışlarını

kontrol etmesini güçleştirmektedir.

Yaşanan öfke sonucunda ortaya çıkan gücenme duygusu iletişimi olumsuz etkilemekte ve kişiler arası
ilişkileri zedelemektedir.

Etkin bir şekilde çözülmeyen sorun da kişide sosyal geri çekilmeye sebep olmaktadır.

Bastırılarak içe atılan öfke psikosomatik hastalıklara, depresyona neden olmaktadır.

Yaşanılan öfke duygusu uygun olmayan pasif-saldırgan davranışlar ve bireyin kendisine ve çevresine
yönelik saldırgan davranışları ifade edilmektedir.

Öfkenin ifade edilme şekli de kültürel özelliklere ve beklentilere, öğrenilmiş davranışlara, ailenin davranış
şekillerine, eğitim durumuna, yaşa ve cinsiyete göre değişmektedir. Duyguların ortaya çıkması ve
bunların davranışa dönüşmesi bireyin içinde bulunduğu kültürden etkilenmektedir.

Sen Dili & Ben Dili

Öfkemiz karşımızdakinin bir davranışıyla ilgiliyse kullandığımız ifadeler gerçekte “sen dili” adı verilen ve
saldırganlık niteliği taşıyan ifadeler. “Peki ama, öfkemi nasıl dile getireceğim?” diye düşünüyorsanız işte
size büyülü reçete:

Ben dili. Ben dili, bireyin karşılaştığı durum ya da davranış karşısında bireysel tepkisini duygu ve
düşüncelerle açıklayan ifade biçimidir, yani duygu ve düşüncelerimizi karşıdakini örselemeden içtenlik
belirten sözcüklerle ifade eder. Ben dili bireyin kendisi ile ilgili mesajlardan oluşur. Başkaları hakkındaki
değerlendirme ve yorumlarımızı değil, kendi duygularımızı açıklar.

Duyguların ifade edilmesi çok önemlidir. İnançlar, düşünceler ve değerler insanlar arasında farklılık
gösterir, ama duygular herkeste benzerdir. Duyguların sen dili yerine ben diliyle ifade edilmesi karşıdaki
kişinin sorumluluğunu fark etmesine ve kendini ifade edenin daha iyi anlaşılmasına yardım eder.

Ben dili bizim toplumumuzda, kendini beğenmişlik ve bencillikle karıştırılır. Ben dili, saldırı niteliği
taşımaz, saldırgan ifadeler karşı tarafı daima savunmaya ya da saldırıya iter. Ben dili dürüstlüğün en
etkili ifadelerinden biridir.

Örnek vermek gerekirse,

Sen Dili: Beni incitmekten zevk alıyorsun.

Ben Dili: Bu davranışın beni çok incitti.

Sen Dili: Zaten bana hiç zaman ayırmazsın, hep çok işin vardır.

Ben Dili: Bana daha çok zaman ayırırsan mutlu olurum.

ÖFKEMİZİN TAŞMASINI ÖNLEYECEK YÖNTEMLER

Daha İyi İletişim Kurmaya Çalışın
Mizah kullanın
Çevrenizi değiştirin
Ara Verin
Zamanlama
Kaçınma
Alternatifler bulma
UNUTMAYINIZ!

Öfke bulaşıcıdır.
Mümkün olduğu ölçüde öfkeyi tırmandırmayın.
Sizin göreviniz bu gerilimi azaltmaktır.
İnsan olarak göreviniz gereği siz de aşırı yük ve stres altında olabilirsiniz.
Siz de sık sık küçük olaylarda bile öfke duyabilirsiniz.
Öfkenizi kontrol etmenizin hem size hem de hizmet verdiğiniz kişilere zincirleme olarak büyük yararı
olacaktır.

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yazar

Bayram Şimşek Psikoloji, Pedagoji Uzm. Kl. Psk.

Randevu al Profili görüntüleyin

Yorumlar: (0)