Örümcek Damarlar; Nasıl Oluşur? Nasıl Kaybolur?

Yazar Mazhar EserdağKalp Ve Damar Cerrahı • 15 Nisan 2019 • Yorumlar:

Yüzeysel Kılcal Varis Nedir?

Bilindiği üzere varis, toplardamar (ven) genişlemesi ile ortaya çıkan bir durumdur. Özellikle bacaklarda çok sık görülür. Bacaklardaki yüzeysel varisler de bacak cildinin yüzeysel ve daha derin katmanlarındaki toplardamarların genişlemesi ile ortaya çıkarlar.

Yüzeysel kılcal varisleri iki grupta toplamak mümkündür: Telenjiektaziler ve Retiküler varisler.

Birincisi biz hekimlerce telenjiektazi veya venüloektazi olarak isimlendirilen, halkımızın deyişi ile "örümcek damarlar (kılcal varisler)"; Bunlar cilt yüzeyine yakın,  minik mor görünümlü, genişlemiş ve sürekli görünür halde bulunan damarlardır, ciltten kabarıklık oluşturmazlar. Cildin yüzeyindeki çok ince kılcal damarların  anormal genişlemesi sonucu meydana gelirler. Küçük örümcek ağı benzeri görünümlü bu kılcallar yaygın olarak yüzde (özellikle burun kanatları ve yanaklarda) ve bacaklarda (özellikle uyluk, baldır ve ayak bilekleri yüzeyinde) görülür. 

İkincisi ise örümcek damarlardan biraz daha geniş çaplı olan Retiküler varislerdir. Bunlar, 1-4 mm çaplı varisli damarlarıdır. Orta boy varisler olarak sınıflandırılabilirler. Bacak cildinde biraz daha derin yerleşimli retiküler venlerin genişlemesi ile ortaya çıkmaktadırlar. Deriden hafif çıkıntı yapan, mavi-yeşil renkleri ile kolaylıkla fark edilirler. Sıklıkla diz arkası ve çevresinde dikkat çekmektedirler.

Kimler varis oluşumu için risk altındadır?

Kılcal varisler hem erkeklerde hem de kadınlarda sık görülmektedirler. Kadın nüfusunun en az üçte birinde varis bulunduğunu tahmin etmekteyiz. Varis gelişimine katkıda bulunan bazı faktörleri şöyle sıralayabiliriz.

  • Genetik yatkınlık, ailede varis hastalığının varlığı,

  • Uzun süre sabit ayakta durma veya oturma,

  • Hızlı kilo alma, Şişmanlık, Gebelik,

  • Bacak toplardamar tıkanıklığı geçirmek,

  • Sıkı kemerler ya da giysiler giyilmesi, kabızlık ve karın içi tümörler nedeni ile karın içi basıncının artması.

  • Bacaklara çarpma vb, darbe,

  • Daha seyrek olarak da: güneş hasarı, hormonal faktörler, bazı kimyasallarla temas, lupus gibi bazı otoimmün hastalıklar sayılabilir.

Görüldüğü gibi bunlardan bazılarından korunmak, kaçınmak mümkündür. Yani günlük yaşamımızda yapabileceğimiz birtakım düzenlemeler ile varis gelişimini önleyebilir ya da ilerlemesini yavaşlatabiliriz.

Kılcal varis tedavisinde uygulanan yöntemler nelerdir?

Diğer varis türleri kadar hastada yakınmaya sebep olmayan, tehlikeli sonuçları olmayan telenjiektaziler özellikle estetik açıdan oldukça rahatsızlık verirler. Hastada bazen yorgunluk, bacaklarda yanma, gece kramp, kaşıntı ve şişme gibi belirtilere neden olabilirler. Retiküler varisler telenjiektazilere göre daha fazla yakınmalara neden olurlar.

Ağrı veya diğer yakınmaları olmayan hasta, estetik olarak bu damarların görüntüsünden de rahatsızlık duymuyor ise; kılcal varisleri tedavi etmek gerekmez. Ancak hastada yakınmalar mevcutsa veya görünümünden rahatsız ise bu damarların görünümünü azaltmak veya etkin bir şekilde kaldırmak için güvenli, cerrahi olmayan bazı teknikler mevcuttur. Bunlar;

1. Radyo Frekans (RF) ve Lazer tedavileri:Cilt yüzeyinden uygulanırlar. RF ya da Lazer cihazı ile genişlemiş damara gönderilen RF veya lazer ışınları ile, damarda termal hasar oluşturularak damarın kapanması ve birkaç ayda kaybolması sağlanır. Tam görsel düzelme birkaç ay sürebildiğinden tedavinin yaz aylarını beklemeden yapılması hastanın lehine bir durumdur.

Bu tedaviler hekim ofisinde gerçekleştirilebilir. Tedaviden sonra herhangi bir elastik bandaj, varis çorabı vs uygulanmaz. Hemen günlük işlerinize geri dönebilirsiniz. Yüzeysel RF uygulaması sonrası güneşe çıkmanızda herhangi bir sakınca yoktur.

2. Köpük Skleroterapi Tekniği: Telenjiektazilerden (yani 1 mm'den daha ince, kılcal örümcek ağsı varislerden) ziyade, retiküler varislerin ortadan kaldırılması amacıyla başarıyla ve sıklıkla kullanılan bir tekniktir. Çok ince bir iğne yardımı ile varisli toplardamar içerisine kimyasal bir sıvı enjekte edilir. Sıvı haldeki bu kimyasal madde ile genellikle hava karıştırılarak bir tür köpüklü el sabunu veya traş kremi gibi koyu kıvamda köpüklü bir ajan elde edilir. Varisli damar içerisine bu ajan kandan daha koyu kıvamlı olduğundan enjekte edildiğinde damar içinde kan ile karışmaz, kanı ileriye iterek onu yerinden eder. Diğer taraftan da kimyasal yapısı ile damar duvarı iç yüzeyini tahriş edip hasarlandırır. İçerisindeki kanını boşalmış, iç yüzeyi hasarlanmış olan varisli damar önce sertleşir, kapanır ve bu damar ir zaman sonra vücut tarafından geri emilir, gözden kaybolur. 

Yani bu teknik en sık 1-4 mm çaplı küçük varisli damarların tedavisinde kullanılır. 

Köpük skleroterapi tedavisi hekim ofisinde gerçekleştirilebilir. Anestezi ihtiyacı yoktur. Tedavi edilecek olan varisli damarların ne kadar geniş bir bölgeyi kapladığına bağlı olarak, birden fazla köpük enjeksiyonu gerekebilir. Çoğu zaman 1 saatten daha kısa süren tüm işlem için genellikle 20 - 30 dakika gibi bir süre ayırmanız yeterli olacaktır. 

İşlem sonrası hemen normal günlük yaşantınıza dönebilirsiniz. İyileşme sürecinde hastalara birkaç günden bir aya kadar değişen bir süre kompresyon çorabı ya da bandaj kullanmaları önerilebilir.

 

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yazar

Mazhar Eserdağ Akupunktur, Kalp Ve Damar Cerrahisi, Kupa Terapi (Hacamat) Op. Dr.

Randevu al Profili görüntüleyin

Yorumlar: (0)