Panik Atak

Kaygı, her insan için doğal ve gerekli bir duygudur. İşlevsel olduğu durumlarda kişiyi koruma görevini üstlenir. Ancak bazen kişi kaygılarını ve kaygıyla gelen düşüncelerini yönetemediğini hisseder. Böyle durumlarda çarpıntı, göğüste sıkışma, bu alma, karın ağrısı gibi fiziksel semptomlar da baş gösterebilir. Aşırı kaygı durumuna bazen korku da eşlik eder. Bu, kişinin karşılaştığı durum karşısında “savaş ya da kaç” tepkisini ortaya çıkarır.

Panik atak, herhangi bir sebebi olmaksızın ansızın ortaya çıkan korku patlamasıdır. Panik atak yaşayan kişiler; kalp çarpıntısı, nefes almada güçlük, kendine yabancılaşma, göğüs ağrısı, yoğun korku, ateş basması gibi bedensel ya da bilişsel belirtilerin bazılarını aynı anda yaşarlar. Bu belirtiler vücudun tehlikeli bir duruma karşı verdiği savaş-kaç tepkisidir. Belirtiler hızla doruğa ulaşır, gerçek  tehlike ile karşılaştıramayacak seviyede olur ve birkaç dakika içerisinde tamamen kaybolur. Bu  belirtiler yaşanırken kişi konuşmakta güçlük çekebilir, hatırlamakta zorlanabilir. Panik atağın sıklığı ve  yoğunluğu değişkenlik gösterebilir.  

Panik Atak Belirtileri:  

• Çarpıntı  

• Terleme  

• Titreme ya da sarsılma  

• Nefes alamıyor ya da boğuluyor gibi olma  

• Göğüs ağrısı ya da göğüste sıkışma  

• Mide bulantısı ya da karın ağrısı  

• Baş dönmesi, sersemlik, bayılacak gibi olma duyumu  

• Üşüme, ürperme ya da ateş basması  

• Uyuşma, karıncalanma, hissizlik  

• Kendine yabancılaşma ya da dışarıya yabancılaşma  

• Kontrolü kaybetme korkusu  

• Delirme korkusu  

• Ölüm korkusu  

Panik atak, tehlikeli değildir ancak korkutucudur. Kendisinden çok yaşanılan durumu kişinin nasıl  algıladığı ve yorumladığı önemlidir. Bu ataklar sonrası kişide depresyon, fobi veya tıbbı sorunlar  ortaya çıkabilir.  

Panik atak, kişi için felaketle sonuçlanacak bir deneyim gibi yaşansa da tedavisi mümkün bir  durumdur. Bilişsel Davranışçı Terapi ve EMDR tedavide kullanılan terapi yöntemlerindendir.