Pelin'e Ne Oldu?

Yazar Tuba Güngör AslanPsikolog • 30 Ekim 2018 • Yorumlar:

Bundan bir ay önce en yakın arkadaşlarımdan biri aradı. Sesi titriyordu. ”Kendimi kötü hissediyorum, hayatımda olumlu diyebileceğim hiç bir şey yok. Neye elimi atsam kuruyor, gülemiyorum artık ben! Eskisi gibi değil hiç bir şey!” dedi ve ağlamaya başladı. Bir yandan ne olmuş olabilir acaba diye düşünürken bir yandan da sakinleşmesini sağlamaya çalışıyordum.

Pelin annesinin ani ölümünden sonra babasıyla yalnız kaldı. Annesinin ölümünü çabuk atlattığını düşünmüştüm o zamanlar ama babasının olur olmaz kaygıları ve gereksiz kavgaları onu derinden yaralıyordu. Apar topar tüm işlerimi yarıda bırakıp yanına gittim.

Kötü gözüküyordu. Ağlamaktan gözleri şişmişti. Ben sormadan anlatmaya başladı.'' her şey çok kötü gidiyor hayatımda bir bilsen...” O gün birçok şeyden bahsetti bana. Kendini halsiz hissettiğini, iştahının olmadığını, hiç birşey yapmaktan zevk almadığını, işe gitmenin onun için ne denli külfet olduğunu, bu işkenceye daha fazla dayanamayacağı için dün istifasını verdiğini söyledi. Arada konun anlaşılabilirliğini sağlayabilmek için yönelttiğim küçük sorular dışında ona hiç müdahale etmeden sadece dinledim. Konuşması bitiğinde derin bir nefes aldı '' depresyon değil mi bu yaşadığım'' dedi.

Tahmininde yanılmıyordu, Pelin depresyondaydı.

Peki, neydi bu depresyon?

Depresyon çok sık karşılaştığımız bir sağlık sorunudur. Toplumun her kesiminden, her yaş grubundan, insanda ayırt etmeksizin görülebilir. Yaşam boyunca her 100 erkekten 10'u, her yüz kadından 20'sinin depresyon geçirdiği araştırmalarda saptanmıştır.

Kişinin içinde bulunduğu durum, kendinden hoşnut olmamasına yol açar. Bu, beceriksizlik, değersizlik, yeteneksizlik gibi yakınmalarla dile getirilir. Kişi önceden ilgi gösterdiği, zevk aldığı kişilere, nesnelere, olaylara karşı ilgisizdir.

Günlük yaşamdan, yaşantıdan doyum sağlayamaz. Bu doyumsuzluk durumu kişinin ailesiyle, çevresiyle, işiyle ilişkisini azaltır ya da tümüyle koparır. Bütün ilgiler, ilişkiler ona anlamsız, gereksiz gelir. Hasta, çaba, çalışma, sorumluluk gerektiren durumlardan kaçıp uzaklaşmak ister.

Durgunluk, ilgisiz ve isteksiz olma duyu durumunun temelini oluşturur. Kişi bir yandan ailesine, annesine, babasına, çocuğuna, eşine, dostuna eski ilgisini yitirdiğinden yakınır; öte yandan kendisinden hoşnut olmaması ve kendine güvenmemesi nedeniyle onlara daha çok bağımlı olur. Onların desteği ve yardımı olmadan doğru düşünüp karar veremez.

Olaylara kötümser bakarlar ve her olayı ciddi olarak düşünürler. Şakadan hoşlanmazlar. Güdülenmede azalmalar görülür. Geleceğe dair umutları azalmış ya da tamamen kaybolmuş olabilir.

Olumsuz yaşam olayları ile karşılaşma, büyük üzüntülere neden olabilecek kayıplar ve yas, iş yaşamı sorunları, partner, evlilik, aile sorunları, hamilelik ve lohusalık süreci, kalıtsal yatkınlık, fazla alkol kullanımı, menopoz - antrapoz dönemi, mevsim değişiklikleri, ülke, şehir değiştirme, yeni yaşam koşulları depresyon nedenleri olarak karşımıza çıkmaktadır.

Depresyon tedavi edilebilir bir rahatsızlıktır. Yukarıda bahsettiğim belirtilerin en az beşini gösteriyorsanız bir uzmandan yardım almanız gerekmektedir. Pelin’in terapi seansları devam ediyor ve şu anda anlattığım durumdan çok daha iyi bir durumda. Eğer bu dertten muzdaripseniz, hayatın güzelliklerini yeniden fark edebilmek, eski günlerinize geri dönebilmek için kendinize bir şans verin...

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)