Psikolojik Şiddet

Yazar Ömer Metehan KaradağPsikolog • 21 Ekim 2021 • Yorumlar:

Şiddet Türk Dil Kurumu’na göre karşıt görüşte olanları inandırma ve uzlaştırma yerine kaba kuvvet uygulamak olarak tanımlanmaktır. Ancak şiddet olgusu psikolojik açıdan salt olarak ele alınmamalı çünkü tür ve türevleri bakımdan bireyde psikolojik, fizyolojik, sosyo-ekonomik alanlarda yoğun tahribatlar yaşatırken aynı zamanda gelecek hayat kalitesini de olumsuz yönde etkilemektedir. Şiddetin göz ardı edilen bir türü olarak psikolojik şiddet kişide benlik saygısının yitimi dışında cinsel hayatını da psikolojik olarak etkilemektedir. Bu etkinin en sıkıntılı yanı ise etkilerinin profesyonel destek olmadan kalıcı olabileceği durumudur.

Psikolojik şiddet üzerine yapılan maruz kalma araştırmalarında kadınların bu şiddete daha yoğun maruz kaldığı hatta toplumsal baskı altında kalarak bu şiddete karşı sessiz kaldıkları da maalesef görülmektedir. Psikolojik şiddete maruz kalan kadın bireyler bu süreçte aile, iş, okul ve sosyal hayatına devam etmek zorunda kalıyor ve sağlıklı bir psikoloji ile hayatına devam edememesinden ötürü tüm bu süreçlerden bireye maruz kalan insanlar da olumsuz yönde etkilenmektedir.

Öngörülere göre psikolojik açıdan kendini sağlıklı hissetmeyen ve yoğun şiddete maruz kalan kadınların özellikle şiddet uygulayan kişi tarafından sözel zorbalığa (hakaret etme, aşağılama, ötekileştirme, damgalama, tehdit ve şantaj) durumlarına maruz kalmaktadır. Maalesef bu süreçlerin sonunda birey duygusal manipülasyona bağlı benlik kaygısı yaşarken bu süreçte kaygı (anksiyete) bozukluğu, depresyon, alkol ve madde bağımlılığı, cinsel bozukluklar, travma sonrası stres bozukluğu (akut – kronik) gibi psikolojik sorunlar yaşarken bu süreçte büyütmek ve yetiştirmekle sorumlu olduğu bir çocuk sahibiyse de çocukta birtakım psikolojik ve gelişimsel problemler görülebiliyor. Türkiye’de 2014 yılında yapılan bir araştırma sonucunda her 10 kadından 4'ünün duygusal şiddet ve istismara uğradığı sonucuna ulaşılmıştır. Ulaşılan bu oran yadsınamayacak derecede fazladır.
 

Şiddete maruz kalan kadınlar kendilerini çaresiz hissetmenin bir sonucu olarak yardım almaktan çekinebilmektedir. Toplumumuzdaki damgalama ve mağdurun yanında yer almama düşünceleri de sessiz kalmalarına birer etkendir. “Sadece 1 kere oldu, ben yanlış anlamış olabilirim, düzenimi değiştirmek istemiyorum.” gibi düşünceler de kadının şiddet sonucunda harekete geçmemesinin sebepleri arasındadır. Şiddetin türleri hakkında bilinçlenip nerelerden yardım alınabileceği ve destek görülebileceği konusunda kadınların bilgilendirilmesi, şiddetin yol açtığı psikolojik hasarı azaltmada etkin bir yol olabilmektedir. Psikolojik hasarı azaltmanın en etkili yolu uzman kişilerden psikolojik destek almak olacaktır ve kadının iyileşmesi, hayatını yeniden kurması adına önemli bir adım olacaktır. 

 

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)