Sema terapi; bilişsel davranışçı terapi, bağlanma ve nesne ilişkileri kuramları ve Geştalt ve yaşantısal terapi öğelerini bir araya getiren bütüncül bir yaklaşım modelidir. Bilişsel davranışçı terapi yaklaşımına ek olarak var olan belirtileri sürdüren faktörlerle değil doğrudan bu belirtilerin gelişimi ile ilgilenir. Şema terapi evrensel bir grup duygusal ihtiyacı kabul eder. Bunlar her bireyin; güvenlik, bakım , istikrar, özerklik, rekabet, kabul edilme, kimlik algısı, ihtiyaç ve duyguları ifade etme özgürlüğü, kendiliğindenlik ile kişinin özdenetiminin oluşumunu destekleyen gerçekçi sınırlara sahip bir dünyada yaşama ihtiyaçlarını içerir. Bireyler arasında bu ihtiyaçların derecesi değişebilir ancak bu kavramlara hepimizin ihtiyaç duyduğu gerçeği değişmez.
Duygusal ihtiyaçlarımız çocukluktan itibaren vardır. Çocuk gelişiminin merkezi hedefi temel ihtiyaçları karşılamak, çocuk yetiştirmenin ana hedefi, çocuğa bu ihtiyaçların karşılanması konusunda yardım etmektir. Şema terapinin hedefi ise geçmişte karşılanmamış ihtiyaçları olan yetişkinlere kendi ihtiyaçlarını karşılama konusunda yardımcı olmaktır. Çünkü yetişkinlikte de ortaya ihtiyaçların varlığını kabul eder. Çocukluk döneminde karşılanmayan ihtiyaçlar sebebi ile uyumsuz şemalar oluşur.
Şema Kavramı
Şema kelimesi Yunanca kökenlidir. Karmaşık uyaran ve deneyimler kümesi içinde bir düzen yaratmaya yardımcı olan kalıp veya düzenleyici çerçeve anlamına gelir. Her insanın hayatında var olan şemalar kendi yaşamlarını anlamlandırmada kişilere yol gösterirler. Erken çocukluk dönemlerinde kazanılırlar, sıklıkla artık uygun olmadıkları yaşam olaylarına taşınırlar. Şemalar bizi doğru olduğunu düşündüğümüz şeye hızlıca götüren ve karşılaştığımız tüm ayrıntıları işleme ihtiyacından tasarruf etmemizi sağlayan çekirdek inançlarımız, kısa yollar olarak hizmet ederler. Bununla beraber bazı şemalar, özellikle ezici çocukluk deneyimleri sonucu edinilenler, benlik ve kişilerarası dünya ile ilişkili olanlar, etkileri bakımından daha tehlikeli olurlar.
Şemaların özellikleri:
Şemaların kazanılmasını sağlayan temel sebepler vardır. Çocuğun ihtiyaçlarının zedeleyici bir biçimde karşılanmaması önceliklidir.Sevgi, güven, istikrar gibi önemli noktalardan yoksundur. Bir diğeri ise geçmiş yaşamda travmatik bir deneyiminin olmasıdır. İstismar veya mağdur edilir, acı, tehlike, tehdit ile karşı karşıya kalırsa bunların varlığını yansıtan şemalar geliştirebilir. Üçüncü bir durum ise çocuğa kötü davranılmaz ancak üzerine aşırı titrenir ve bazı şeyler gereğinden fazla sunulur. Burada gerçekçi limitler ya da özerklik gibi temel ihtiyaçlar karşılanmaz. Ebeveynler çocuğun hayatına aşırı müdahale ediyor olabilirler. Bir başka yol ise rol model alınan kişilerle kurulan özdeşimin (genellikle ebeveynlerdir) çocuğun ihtiyaçlarını karşılamada yetersiz kaldığı durumlarda şemaların oluşumu kolaylaşır. Örneğin aşırı kaygılı bir anne tarafından yetiştirilen bir çocuğa dünyanın tehlikeli ve kontrol edilemez olduğu öğretilirse, ilerleyen zamanda güvenli bir zeminden yoksun olarak yoluna devam edecektir. Ayrıca çocuğun duygusal mizacı, çocukla beraber ailesinin yaşadığı kültürel etmenler de şema gelişiminde etken faktörlerdir. Kaygı, depresyon, madde kötüye kullanımı, psikosomatik bozukluklar gibi kronik psikiyatrik bozuklukların altında genellikle erken dönem uyumsuz şemalar vardır. Bunlar aynı zamanda bağımlılık, kaçınma, mükemmelliyetçilik gibi kişilik bozukluklarının temelinde yatan belirtilere de sebep olabilirler.
Şemaların sınıflandırılması:
Çoğu davranış şemalarla nasıl başa çıktığımızı yansıtır. Şemalarla başa çıkabilmek için yollar geliştiririz. Şemalara teslim olur, onlardan kaçar ya da aşırı telafi etme yolları kullanırız.
Mod Kavramı:
Modlar, bir kişi için belirli bir zaman diliminde aktif olan baskın duygusal durumlardır. Başa çıkma tepkilerine karşı gelirler. Geçici durumlardır. Kişilerin kendilerini çevreleyen dünyayı algılama, görme ve ona tepki verme yollarını şekillendirirler.
Dört temel mod çeşidi vardır:
Şema terapi iki temel terapötik duruşu benimser. Sınırlı yeniden ebeveynlik ve empatik yüzleştirme. Karşılanmamış ihtiyaçların karşılanabilmesi konusunda yardımcı olabilmek için terapi ilişkisi, danışanın ihtiyaçlarının kabul edildiği, açıkça ortaya konulduğu ve belirli sınırlar içinde doyurulduğu bi rilişki olmalıdır. İhtiyaçların bir çerçeveye bağlı kalınarak doyurulmasına sınırlı yeniden ebeveynlik denir. Terapist hastasının ihtiyaçlarını karşılayabilmek için esnek kapasiteye sahip bir ebeveyn gibi olmalıdır. Sınırlı yeniden ebeveynlik aracılığıyla, şema terapisti hastanın ihtiyaçlarını karşılamasını sağlar ve hasta aşamalı olarak terapisti istikrarlı bir nesne olarak kabul etmeyi öğrenir. Empatik yüzleştirmede ise terapist hastayı uyumsuz davranış ve bilişleri ile yüzleştirir. Bunu empatik bir biçimde ve yargılamadan yapar.
Şema Terapi Kullanım Endikasyonları:
1. eksen bozukluğu tedaviye cevapsız ve sürekli tekrar ediyorsa
Uzun süreli ilişki problemleri
Katı düşünme ve davranış kalıpları
Özgüven problemleri
Narsisistik Kişilik Örüntüsü
Borderline Kişilik Örüntüsü
Bu makalenin DoktorTakvimi web sitesinde yayımlanması, yazarın açık izniyle yapılmaktadır. Web sitesindeki tüm içerikler, fikri ve sınai mülkiyet mevzuatı kapsamında uygun şekilde korunmaktadır.
DocPlanner Teknoloji A.Ş. web sitesi tıbbi tavsiye sunmaz. Bu sayfanın içeriği, metinler, grafikler, görseller ve diğer materyaller de dahil olmak üzere, yalnızca bilgilendirme amacıyla oluşturulmuştur ve tıbbi tavsiye, teşhis veya tedavinin yerini almak amacı taşımaz. Herhangi bir sağlık sorununuzla ilgili şüpheniz varsa, bir uzmana danışınız.