Sınav Kaygısında Ebeveyn Rolü

Yazar Berna ErmişPsikiyatrist • 20 Kasım 2018 • Yorumlar:

Muayene olmak için geldiğim psikiyatri hekiminin bekleme salonunda annem, babam ve ben oturuyoruz. Annemin; “Psikiyatriste gelmek için umarım geç kalmamışızdır” sözünden sonra daha da kaygılandığımı fark ediyorum. Babam daha sakin ama onun da hayal kırıklığı gözlerinden okunuyor. Beni buraya getiren sınavdan önce ve sınav sırasında yaşadıklarım. Sonrasından bahsetmeme gerek var mı ama hep aynı sonuç… “Başarısızlık”. Basit bir deneme sınavından önce bile kalbimin sesini kulaklarımda duyuyorum. Sınav başladıktan sonra olanlar daha fena… Dikkatimi toplamaya çalışırken bildiklerimi hatırlamakta zorlanıyorum. Başımda uyuşma hissi, bulantı ve hatta bazen kusma, ellerimde titreme oluyor. Hatta bir keresinde kalemi tutamayıp sınavdan çıkmak zorunda kalmıştım. Bu yıl üniversite sınavına üçüncü kez gireceğim. Aklımdan ilk geçen, yine başaramayacağım düşüncesi… Aslında her zaman çalışkan bir öğrenci oldum. Ders çalışmak için vakit ayırıyorum. Anne ve babamdan destek de görüyorum. Ellerinden geleni yaptıklarını, gerisinin bana bağlı olduğunu söylüyorlar sık sık. Benim en iyisini yapacağımı düşünüyorlar. Tıpkı abim gibi… Abim ilk sınavında yerleşti üniversiteye. Diş hekimliği fakültesini kazandığı gün evde bayram havası vardı. Aynı başarıyı benden de bekliyorlardı ancak olmadı. Artık aileme yük olduğumu düşünüyorum. Onlarla henüz konuşmadım ama önümdeki sınav sonucunda hangi bölüm, neresi olursa gideceğim. Tek bildiğim aynı şeyi tekrar yaşamak istemediğim…

Sınav kaygısı, sınav öncesi ve sırasında ortaya çıkan bir takım bedensel, bilişsel ve duygusal belirtilerle karakterizedir. Çoğu zaman öğrencinin performansının altında başarı göstermesine sebep olan bu rahatsızlıkta bireyin zihni başarıp başaramayacağı endişesi ile meşguldür. Bu düşünceler sebebi ile çarpıntı, solunum sayısında artış, ellerde titreme, el ve ayaklarda soğuma, barsak hareketlerinde bozulma ile kabızlık ya da ishal, bunaltı-kusma ve bu fiziksel belirtilere ek olarak baş ağrısı, uyku ve yeme bozuklukları oluşur. Kaygı ve endişe ile beraber konsantrasyon güçlüğü, düşüncelerde duraklama, sinirlilik meydana gelebilir. “Sınav kaygısı hangi bireylerde meydana geliyor ve sebepleri nedir?” sorusunun cevabını öncelikli olarak sınavın öğrenci tarafından nasıl algılandığı ve yorumlandığı belirler. Sınavı öze yönelik tehdit algısı ve tehdit unsuru olarak görmek kaygının düzeyini artırır. Bununla beraber ebeveynlerin ve öğretmenlerin yüksek akademik başarı beklentisi ve olumsuz, eleştirel geri bildirim vermeleri, bireyin kişisel ve ailesel niteliklerinin, yetenek, çalışma, zamanı kullanma becerilerinin değerlendirilmemesi, yetersiz ders çalışma alışkanlığı, başarısızlık ve yetersizlik düşüncelerinin sık aktif hale gelmesi ile kehanet kendini gerçekleştirir ve düşünceler, kaygının etkisi ile bloklanıp sorular yanlış okunur, dikkat dağılır. Kaygı yönetilemediği takdirde öğrencinin akademik başarısında düşüş görülür. Birey performansının altında başarı sergiler ve ilerleyen yaşamında meslek seçimi etkilenebilir. Burada önemli olan kaygının sebebini bulmak ve buna özgü çözüm üretmektir. Bireyin sınav öncesi ve sırasında neler yaşadığını anlamak, kaygı duyduğu başka alanların varlığını araştırmak, aile, arkadaş ve öğretmen desteğinin varlığını sorgulamak, maruz kaldığı herhangi bir stres faktörünü ortadan kaldırmak önemlidir. Sınav kaygısı ile baş etmeye çalışırken ebeveynleri birtakım sorumlulukları vardır. Biliyorsunuz ki çocuğunuzu en iyi siz tanıyorsunuz. Mükemmeli beklemek yerine hangi yolun onu daha mutlu kılacağına odaklanmak işinizi kolaylaştırabilir. Ders çalışma motivasyonunu artırmak için onun nerede zorlandığını anlamaya çalışın. Etrafınızdaki diğer öğrencilerle, eş-dost, akraba çocuklarının başarıları ile çocuğunuzun başarısını kıyaslamak onun kaygısını daha da artıracak, motivasyonunu kıracaktır. Çocuğunuzun televizyon, telefon ve bilgisayar başında çok vakit harcadığını düşünüyorsanız önce kendi vaktinizi bunlarla ne kadar harcadığınızı gözden geçirin. Olumsuz eleştiriler yerine olumlu geri bildirimleri tercih etmeniz, her ne olursa olsun yanında olduğunuzu hissettirmeniz güven duymasını sağlayacaktır.

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)