Sosyal Fobi (Sosyal Kaygı Bozukluğu)

Yazar Ahmet Ali SunayPsikolog • 7 Mayıs 2018 • Yorumlar:

Tanımadık insanlarla karşılaştığı ya da başkalarının gözünün üzerinde olabileceği, bir ya da birden fazla toplumsal ya da bir eylemi gerçekleştirdiği durumdan belirgin ve sürekli bir korku duyma. Kişi, küçük duruma düşeceği ya da utanç duyacağı bir biçimde davranacağından korkar.

Korkulan, toplumsal ya da bir eylemin gerçekleştirilmesi gereken durumla karşılaşma hemen her zaman kaygı tepkisi doğurur. Ancak, toplumsal ya da bir eylemin gerçekleştirilmesi gereken bir durumla karşılaşmaktan kaçınma korkma ya da bununla ilgili kaygılı beklenti kişinin olağan günlük işlerini, mesleki işlevselliğini ya da toplumsal yaşamını önemli ölçüde bozuyorsa ya da kişi fobisi olacağına ilişkin belirgin bir sıkıntı duyuyorsa böyle bir tanı konması uygun olur.

Sosyal fobisi olan kişiler hata yapma, gülünç duruma düşme ya da kendilerine yakışmayacaklarını düşündükleri davranışları yapma korkusu içindedir. Sosyal faaliyetlerde arka plana itilmiş olmaktan, dostça olmayan bir şekilde kendilerine davranılmasından, aptalca görünmekten, kontrolü kaybetmekten, panik yaşamaktan, ne söyleyeceğini bilememekten ve bir de bunlara eşlik eden birçok fiziki belirtileri, yaşamaktan korkmaktadır.

 

Fiziksel Belirtiler Nelerdir?

Sosyal Fobisi olan kişiler korku duydukları toplumsal durumlarda hemen her zaman kaygı semptomları yaşarlar.

Korkulan bu durumlarla karşılaşıldığında genellikle yüz kızarması olur. Yüz kızarması çok yakınılan ama kontrol edilemeyen bir belirtidir. Dışardan kolayca fark edildiği içinde rahatsızlık vericidir. Yüz kızarması dışında terleme, çarpıntı, göğüste sıkışma hissi, ses titremesi ve kısılması, ağız kuruması, mide rahatsızlıkları, sıcak ve soğuk basmaları, kaslarda gerginlik, düşünce akışında yavaşlama, başta ağırlık hissi ya da baş ağrısı oluşabilir.


Sosyal Fobide Kaygı Oluşturan Durumlar Nelerdir?

Sosyal fobik insanların korktukları durumlar iki ana gruba ayrılabilir. Bunlardan ilki sosyal etkileşim gerektiren durumlar, ikincisi ise sosyal performans gerektiren durumlardır.

Sosyal etkileşim gerektiren durumları Sohbete katılma (özellikle de karşı cinsle )otorite olan kişilerle ilişkiler, parti ve eğlence gibi sosyal faaliyetlere katılım, başkalarının önünde yeme, içme, yazma,yardım isteme, yer veya adres sorma, yeni birileri ile tanışma, göz kontağı gerektiren durumlar, hakkını savunmayı gerektiren durumlar olarak sıralayabiliriz.

Sosyal performans gerektiren durumlara bir topluluk önünde konuşma, konferans verme, sorulara cevap verme,bir enstrüman çalma spor yapma, genel tuvaletlerde başkalarının olduğu bir anda ihtiyacını giderme örnek olarak verilebilir.


Sosyal Fobiyle Sosyal Heyecan Arasındaki Farklar Nelerdir?

 

Ülkemizde sosyal fobi olmasa da topluluğa girme, toplulukta konuşma, özgürce davranabilme konularında çekingenlik oldukça sık görülen bir durumdur. Bunların büyük bir kısmı klinik düzeyde bir rahatsızlık olarak ele alınmayabilir. İnsanların bir iş yaparken, herhangi bir davranışta bulunurken, özellikle de birilerinin önünde kendilerini ortaya koymaya çalışırken belli bir heyecan duymaları olağan bir durumdur. Hatta böylesi bir heyecanın ilişkileri motive edici hazırlayıcı etkisi olduğundan, insanın daha iyiyi yapabilme isteğini arttırdığından söz edilebilir.

Bir dereceye kadar sosyal ortamlardan çekinme doğal kabul edilmelidir. Çekingenlik ya da utangaçlık da kişiye ciddi bir yük korku getirmiyorsa problem olarak yer almaz. Temelinde başkaları tarafından gülünç bulunma, aşağılanma korkusu ile beslenen ve sonrasında izolasyona kadar götürebilecek olan sosyal fobiyi normal ve sağlıklı olduğunu düşündüğümüz sosyal heyecan ile karıştırmamak gerekir.

Sosyal heyecanı sosyal fobiden ayıran en önemli özellik, bireyin topluluk önünde bir şeyler yapmaya devam ettikçe bu konuda deneyim kazandıkça sosyal heyecan azalırken, fobik durumlarda deneyim kazanmanın heyecan üzerinde etkili olmaması aksine kişilerin bu durumdan şiddetle kaçmaya çalışmalarıdır. Bu kaçınmanın da kişinin olağan günlük işlerini,mesleki ya da eğitimle ilgili işlevselliğini, toplumsal etkinliklerini ya da ilişkilerini önemli ölçüde bozmalıdır ya da kişi fobisi olacağına ilişkin belirgin bir sıkıntı duymalıdır.

 

Sosyal Fobi Günlük Yaşamda Hangi Sorunlara Yol Açabilir?

Sosyal fobisi olan kişiler, çoğu zaman sınav kaygıları ya da sınıf içi katılımdan kaçınmaları nedeniyle okulda yeterli bir başarı gösteremezler. Öğrenciler bildikleri halde parmak kaldıramaz, sözlülerde başarısız olurlar. Etkinliklere girmekten kaçınırlar.İş sahipleri gerekli atılımları yapamaz, çalışanlar kendilerini ortaya koyamaz,insiyatif kullanamaz, fikirler ileri süremez, iş değiştiremez, ulaşmaları gereken düzeylerden daha alt düzey işlere razı olup ilerleyemezler.

İş kayıpları ve okul başarıları azalır üniversiteyi bırakmak durumunda kalabilirler. İşsiz kalmak sık görülen bir durumdur. Bazıları karşı cins ile ilişkilerinde benzer durumlar yaşadıklarından kendi başlarına arkadaş sahibi olamaz, bekar kalabilirler. Bulundukları ve yetiştikleri ortamı değiştirmek istemez, yakın aile dışındaki kişiler haricindekiler ile iletişimlerini sınırlarlar.



Sosyal Fobide Kaçınma Davranışını Belirleyen Olumsuz Düşünceler Nelerdir?

 

Bunlar,

  1. Kişinin iç diyaloğunda yer alan kendini küçümseyen ve aşağılayan ifadeler

  2. Kişisel performansı değerlendirmede mükemmeliyetçi beklentiler

  3. Kişisel performansı değerlendirmede sadece olumsuz örneklere odaklanma

  4. Sosyal başarı ve başarısızlıklarının nedenlerini belirlemede patolojik bir örüntü geliştirme. Negatif sosyal durumları (beceriksizlik, zayıflık, vs.) pozitif sosyal durumları (şans,kader,diğerlerinin olumlu tutumu,vs.)

 

Sosyal Fobinin Tedavisi Var mıdır?

Bu kişilerin doğasında var olan utangaçlık ve olumsuz değerlendirileceklerine dair korkuları yardım istemelerini zorlaştırır. Bir başka engelleyici faktör ise, sosyal fobiklerin bu belirtilerinin bir rahatsızlık olduğunu fark etmemeleri ve değişmez kişilik özellikleri şeklinde algılamalarıdır. Ayrıca somatik belirtileri nedeniyle diğer tıp birimlerine başvurmaları psikolojik yardıma ulaşamama veya gecikme gibi sonuçlar doğurmaktadır.

Sosyal fobi tedaviye oldukça iyi cevap veren bir rahatsızlıktır. Tedavi sürecinde ilaç ve psikososyal tedavi yaklaşımları ayrı veya birlikte kullanılabilir.

Psikolojik tedavi yaklaşımında ağırlıklı olarak bilişsel-davranışsal psikoterapiler, sosyal beceri eğitimleri, gevşeme egzersizleri, bireysel ve sosyal etkinlik tedavileri uygulanabilmektedir. Psikolojik tedavilerle bireyler olumsuz düşünce ve davranış kalıplarını tanıyabilmekte, önyargıları ile kendilerine yönelik olumsuz tutumlarını değiştirerek, daha gerçekçe beklenti ve davranış kalıpları oluşturabilmekte, başa çıkma stratejileri geliştirebilmekte, eksik olan becerileri kazanmakta ve iletişim güçlerini arttırmaktadır.


“Cesaret korkusuzluk değil, korkuya rağmen korkulan şeyin üzerine gidebilme

gücüdür”

Toplum sizi içinde görmek için bekliyor, neden hala bir kenarda oturup yaşamın yanınızdan akıp geçmesine izin veriyorsunuz.

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)