Sürdürülebilir Yaşam İçin Sürdürülebilir Beslenme

Dünya Gıda Güvenliği ve Beslenme Durumu 2018 raporu gösteriyor ki; her 9 kişiden 1’i açlıkla mücadele ederken 2 milyara yakın insan da ihtiyacından fazla besleniyor. 2050’li yıllara ulaştığımızda ise, dünyada 300 milyon insan açlıkla mücadele etmeye devam ediyor olacak. Kaynakların yetersiz olması, gıda israfı ve adil dağıtımın sağlanamaması ise devam eden açlığı iyice büyütecek.

Biliyor musunuz? üretilen toplam gıdanın üçte biri sofraya ulaşamıyor. Daha yaşanabilir bir dünya için ise FAO (Birleşmiş Milletler Gıda Ve Tarım Örgütü) ‘’sıfır atık sıfır açlık’’ projesini başlattı. Bu proje kapsamında da sürdürülebilir beslenme farkındalığı bir hayli arttı.

Sürdürülebilir beslenme dediğimiz şey; besleyici, güvenli, sağlıklı, ekosistemi koruyucu, ulaşılabilir, adil ve ekonomik açıdan ulaşılabilir bir beslenmedir. Tarif edilen sürdürülebilir beslenme tarzına en uygun model ise akdeniz tipi beslenme tarzı olarak karşımıza çıkıyor.

Sürdürülebilir tarımın önemi nedir?

Temiz ve yaşam için uygun olmayan çevre koşullarında sağlıklı bir ömür mümkün değildir. Dolayısıyla şimdiki ve gelecekteki yaşamın devamlılığı için doğal kaynakların korunması önemlidir. Mevcut tarım modeli bize gösteriyor ki; toprak alanları daralıp, sera gazlarının salınımı artıyor. Bunun sonucunda biyoçeşitlilik azalıyor ve su kaynaklarının da kirlenmesiyle birlikte iklim değişikliği meydana geliyor. 

1 kilogram tahılın soframıza ulaşabilmesi için 500 litre su harcanırken, 1 kilogram et için 15 bin litre su harcanıyor. Dünya nüfusunun artmasıyla da su ve besin ihtiyacı artmaya devam ediyor ve artan nüfusun aksine kaynaklarımız yok olmaya devam ediyor!

Sürdürülebilir beslenme için neler yapabiliriz?

* Yeterli ve dengeli beslenin.

• Hayvansal kaynaklı proteinler yerine bitkisel protein kaynaklarını tercih edin.

• Günde en az 5 porsiyon sebze ve meyve tüketin

• Paketlenmiş gıdaların tüketim sıklığına dikkat edin.

• Baklagiller, tam tahıllar ve yağlı tohumların tüketimini arttırın.

• Sürdürülebilir balıkçılık ile avlanmış (sezonunda avlanmış) balıkları tercih edin. 

• Yerel besinleri tüketin.

• Yerli üreticilerden alışveriş yapmaya özen gösterin.

• İdeal vücut ağırlığınızı koruyun.

• Kırmızı et başta olmak üzere, işlenmiş et ürünleri ve hayvansal kaynaklı yağ tüketiminizi azaltın.

• Aldığınız besinleri doğru ve uygun koşullarda saklayın.

• Hiçbir besini israf etmeyin. Unutmayın ki ‘’sıfır atık sıfır açlık’’ demektir.

• Besinlerin suyunu, sapını ve yapraklarını değerlendirmeye çalışın.

• Ambalaj, poşet ve plastik kullanımınızı azaltın.

• Tekrar tekrar kullanılabilen ve çevreye zarar vermeyen ayrıca geri dönüştürülebilen ürünleri tercih edin.

• Atığı azaltın ve gıda okur yazarlığını arttırın.

• Alışverişinizi kendiniz yapın, ihtiyacınız kadar alın, besinleri şekline göre seçmeyin.

• İhtiyacınız kadar tüketin ve artan yemeklerinizi değerlendirin.

Unutmayın, adil paylaşım sağlamak ve israfı azaltmak geleceğimizi beslemektir aynı zamanda. Geleceğimizi beslemek ise hepimizin ortak sorumluluğudur. Lütfen ortak sorumluluğunuza sahip çıkın. ‘’Sıfır atık sıfır açlık’’ düşüncesini benimseyin ve benimsetin. Bu dünya hepimizin..