TOPUK DİKENİ TEDAVİSİNDE DOĞAL ÇÖZÜMLER

Yazar Gökçe MıkOrtopedi Ve Travmatoloji Uzmanı • 12 Ağustos 2017 • Yorumlar:

TOPUK DİKENİ TEDAVİSİNDE DOĞAL ÇÖZÜMLER

Yürürken ayak kemerinin aşağı doğru yaylanmasını sağlayan Plantar Fasya adlı kasın, ayağımıza binen yükleri absorbe edici görevi vardır. Bu kasa aşırı yüklenmeler olduğu takdirde, kasta hasar ve küçük yırtıklar ortaya çıkar. Hasarlar sonucu enflamasyon oluşur; ağrı ve hassasiyet gelişir. Bu durumun sıklıkla tekrar etmesi, Plantar Fasya kasının kalınlaşmasına, esnekliğin kaybolmasına ve en sonunda da burada kalsiyum birikmesine yol açar.Röntgenlerde gördüğümüz diken şeklindeki görüntü tam da bu şekilde oluşur.

Topuk dikeni hastalığı, topuk ağrılarının en yaygın nedenidir. Türkiye’de her yıl yaklaşık 1 milyon kişi bu hastalıktan tedavi olmaktadır.

  • Sert yüzeyde koşu, jogging, zıplama içeren faaliyetleri aşırı yapmak

  • Ayak Kemer'ini desteklemeyen ayakkabılar giymek, örneğin babet, sandalet, parmak arası terlik, çok yüksek topuklu ayakkabılar.

  • Aksayarak yürüme

  • Aşırı kilo, obezite

  • Düz tabanlık veya yüksek kemerli ayak

  • İlerlemiş yaş (tendon ve bağlardaki esnekliğin azalması, topuk yağ yastığının azalması)

  • Diabet Hastalığı'na sahip olmak

  • Çok yürümek, çok ayakta durmak, ayakta duruyorken tek ayağının üstüne yük vermek

Plantar Fasya kasında hasar oluşturan durumlardır, bir başka deyişle topuk dikeni oluşumuna yol açan durumlardır.

BELİRTİLERİ NELERDİR?

Topuk dikeninde en temel bulgu; hastalarda sabah uyandıktan sonra ilk bir kaç adımda hissedilen topuk ağrısının yürümeyle kendiliğinden geçiyor oluşudur. Gün içinde bir yerde uzun süre oturup ilk kalkmada oluşan ve aynı zamanda günün sonunda da ağrı olması yine başlıca bulgulardandır.

TOPUK DİKENİ EGZERSİZLERİ

Topuk Dikeni tedavisinde önceliğimiz; ayak tabanında fonksiyonunu tam yerine getiremeyen Plantar Fasya kasını uzatıcı ve görevini yapmasını sağlayan aşil germe egzersizlerine başlanmasıdır. Bu egzersizleri kısaca tarif etmek gerekirse;

Bacağın Arka Adelelerini (aşil) Germe Egzersizi: Bu egzersizde hasta ayaktayken avuç içlerini omuz paralelinde duvara yaslar. Sağ ayağını öne doğru, duvara yakın olarak yerleştirir, sol ayağı yaklaşık 30 cm kadar geride kalır. Her iki ayağın burun kısmı öne doğru bakar. Arkada kalan sol bacağı gergin tutarak, önde yer alan sağ dizimizi bükeriz. Bunu yaparken amaç sol bacağın arka adelelerini germektir. Gergin vaziyette 10 saniye kadar dururuz. Bunu yaparken arka dizin bükülmemesi ve arka adelelerde gerilme hissedilmesi gerekir. Bu egzersiz, her iki ayak için toplam 20’şer kez tekrarlanmalıdır.

Plantar Fasya Germe Egzersizi: Bu egzersizin sabah yataktan çıkmadan, yani yürümeye başlamadan önce yapılması gerekmektedir. Evinizde varsa bir pilates esneme-germe lastiğini ayağınızın altından geçirip her iki elimizle birer ucundan tutup kendinize doğru çekebildiğiniz noktaya kadar çekin ve bunu yaparken bacak arkası kaslarınızın uzadığını hissedin. (eğer lastik yoksa, havlu veya uzun bir çoraptan da yardım alınabilir) . Bu egzersiz de her germede 10 saniye bekletilerek, her iki ayak için toplam 20’şer kez tekrarlanmalıdır.

Plantar Fasya Soğuk Egzersiz : Su dolu bir 500 ml plastik su şişesi buzlukta dondurulur. Dondurulmuş pet şişe ayağın altındaki çukur bölgeye yerleştirilir ve ileri-geri hareket ettirilir. 3 dk kadar bu harekete devam edilir. Dinlendikten sonra 3 dk daha yapılır. Bu egzersiz gün içinde yapılabildiği kadar sıkça tekrarlanabilir.

 

AYAKKABI SEÇİMİNİZ ÖNEMLİ !

En az egzersizler kadar önemli bir diğer husus; ayakkabı seçimi ve ayakkabı giyme alışkanlıklarıdır. Öncelikle ayağa uygun bedende ayakkabı seçimi esastır, dar ya da bol olmamalıdır. Ayakkabı alışverişlerinin daima günün sonunda yapılmasını öneririz, çünkü ayak olabildiğince yorgun ve şiş haldedir. Her zaman giyilen tarzda bir çorapla ayakkabı denenmelidir. Ayak parmaklarımızın ayakkabı içinde rahatlıkla katlanabilir, bükülebilir olması en sağlıklı ayakkabı seçimini işaret eder. Yani mümkün olduğunca sivri burunlu modellerden kaçınmak, Topuk Dikeni başta olmak üzere bir çok ayak hastalığından koruyucu olacaktır. Ayrıca en uzun parmağının ayakkabının burnu ile arasındaki mesafe, başparmağımızın kalınlığı kadar olmalıdır. Elbette satın almadan önce ayakkabıyla mağaza içinde birkaç tur yürümek önemlidir. Bu aşamada dikkat edilmesi gereken en önemli husus topuğun ayakkabı içinde yukarı ve aşağı doğru hareket etmiyor oluşudur.

 

TOPUK DİKENİ TEDAVİSİNDE DOĞAL ÇÖZÜMLER

Magnezyum : Kemik oluşumunda önemli bir mineraldir. Aynı zamanda kalsiyumun kullanımının da efektif olmasını sağlar. Vücudumuzdaki magnezyumun yarısından fazlası kemiklerimizde depolanır. Topuk dikeni tedavisinde doğal yollardan biri Epsom Tuzu ile ılık ayak banyosu yapmaktır. Epsom Tuzu; Magnezyum Sülfattır. Ağrıyı ve inflamasyonu azaltmaktaki faydaları bilinmektedir. Epsom Tuzu suyla karıştırılıp nazikçe ayak topuğuna ve ayak çukuruna masaj yapıldığında rahatlatıcı etkileri gözlemlenir. Ayrıca Magnezyum içeriği zengin besinlerin tüketilmesinde de fayda görüyoruz; Avokado, Muz, Ispanak, Siyah Fasülye, Kuru Fasülye, Pirinç, Bal kabağı çekirdeği, Mercimek ve Kuru İncir gibi.

B5 Vitamini : Vitamin B5 eksikliğinin en önemli bulgusu kaslarda zayıflama ve ağrıdır. Sinir fonksiyonlarının çalışmasında yardımcıdır, özellikle de asetilkolin adlı molekülün üretilmesinde önemli görev üstlenir. Asetilkolin, sinirlerde oluşan sinyallerin kaslara iletilmesinde rol oynar. Yani vücudun sinir hasarından ve zayıflamasından korunmasını sağlar. B5 vitamini aynı zamanda vücudun iyileşme hızını arttırır. Doğal olarak B5 vitamini içeren besinler ; Avokado, Ayçiçeği Çekirdeği, Yumurta, Somon ve Mercimek’tir. B complex vitamin takviyesi alımıyla eklem ağrılarında azalma, kas gücünde artış ve kas/eklem ağrılarının azalması sağlanır.

Proteolitik Enzimler : İnflamasyon, vücudumuzda doğal olarak proteolitik enzimler sayesinde azalır. Araştırmalar göstermiştir ki Proteolitik enzimler iyileşme süresini kısaltmakta ve tedaviye cevabı hızlandırmaktadır. Aynı zamanda eklem ve kas ağrılarının tedavisinde, kanser tedavisinde ve yaşlılığa bağlı hastalıkların tedavisinde deneme aşamasında kullanılan elementlerdendir. Proteolitik enzimlerin bir örneği Bromelain’dir. Bromelain, inflamasyon ile savaşır ve ödem oluşumunu engelleyici görev yapar. Kanda bulunan “fibrin” isimli maddeyi aktive ederek ödemin azalmasını sağlar. Bromelain içeren mevyelerden biri olan Ananas, özellikle ameliyatlardan önce iyileşme zamanını hızlandırmak, inflamasyonu azaltmak için özellikle önerilir. İnflamasyonun azalması topuk dikeninin iyileşmesinde ve Plantar Fasya kasına binen basıncın azalmasında rol oynar.

 

ENJEKSİYON TEDAVİSİ

Yukarıda belirttiğim yöntemlerden fayda görmeyen topuk dikeni hastalarında, enjeksiyon çözümü devreye girer. Kortizon yada prp enjeksionları denenebilir. Hastalığın esas tedavi yöntemi enjeksiyondur. Bu tedavinin başarısını belirleyen önemli husus; iğnenin yapıldığı nokta ve kullanılan ilaçtır. İlaveten, hastaların egzersiz yapmaya ve tabanlık kullanımına devam etmeleri de önemlidir.

AMELİYAT KARARI

Şimdiye kadar belirtmiş olduğum yöntemlerin hiç birinin fayda sağlamaması halinde, Plantar Fasya kasının kısalmasıyla birlikte, çok yakınından geçmekte olan sinirin de sıkıştığı düşünülerek ameliyat planlanabilir. Fakat ben cerrahi hekimlik hayatımda topuk dikeni ameliyatına çok nadiren gerek duymuş bir hekimim. Nitekim enjeksiyon tedavisi doğru noktaya uygulandığında başarılı sonuç veren ve ameliyata gerek bırakmayan bir yaklaşımdır.

 

Op.Dr. Gökçe MIK
Yetişkin ve Pediyatrik Ortopedi Uzmanı

www.gokcemik.com
444 44 24

FACEBOOK: Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Op.Dr.Gökçe Mık

INSTAGRAM: @opdrgokcemik

TWITTER: @gokce_mik

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yazar

Gökçe Mık Ortopedi Ve Travmatoloji Op. Dr.

Randevu al Profili görüntüleyin

Yorumlar: (0)