Vajinismus Nedir?

Yazar Yıldız Merve TopçuPsikolog • 29 Mart 2022 • Yorumlar:

Vajinismus, vajinaya giriş denendiğinde, vajinanın dış üçte bir kısmını çevreleyen kaslarda yineleyici ve sürekli biçimde istemsiz kasılmaların olması ve bu kasılmalara, girişe ilişkin ağrı korkusu ve kaygıların eşlik etmesidir.

Bu kasılmaya tüm bedendeki kasılmalar, bacakların kapanması, korku, kaçınma tepkisi, girişim olamayacağı inancı eşlik eder.

Vajinismus geleneksel olarak ‘psikofizyolojik’ bir bozukluk olarak tanımlanır. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre ise vajinismus, kadının olmasını arzu ettiği halde, penis, parmak veya başka bir objenin vajinal girişini sağlamak konusunda sıkıntı yaşaması, genellikle eşlik eden kaçınma, kas kasılmaları ve ağrı beklentisi, korkusu, deneyimi olması şeklinde tanımlanmaktadır.

Vajinismus kadının hem kendi kadınlığında eksiklik olduğunu düşünmesine hem de eşine karşı suçluluk hissetmesine neden olur.

Erkekte eşine karşı öfke, istenmeme ve reddedilme olarak yaşadığı için kırgınlık, ereksiyon güçlüğü, bazen bekâret konusunda şüphe yaratabilir.

Vajinismus genellikle cinsel yaşamın başlangıcında, ilk cinsel birleşme denendiği andan itibaren ortaya çıkar. Çok daha seyrek olarak jinekolojik muayene, olumsuz cinsel deneyimler, taciz, tecavüz,düşük veya benzeri deneyimlerden sonra gelişir.

Vajinismus her ne kadar bir cinsel ağrı bozukluğu olarak kabul ediliyor olsa da, tanısını koyabilmek için ağrının gerçekleşmesi gerekli değildir.

VAJİNİSMUS’un BELİRTİLERİ

Birleşme sırasında vajinaya girme,

Vajinaya girme veya girme girişimleri esnasında vulvovajinada ya da pelviste belirgin ağrı duyma,

Vajinaya girme eyleminin gerçekleşeceği beklenirken ya da girme sırasında ya da girilmesinden ötürü vulvovajinada ya da pelviste ağrı duymayla ilgili olarak belirgin bir korku ya da kaygı duyma,

Vajinaya girme sırasında pelvis tabanı kaslarını çok germe ya da sıkma gibi sürekli ya da yineleyici olarak görülmektedir

Belirtiler en az 6 ay sürmelidir.

Kişide klinik açıdan belirgin bir sıkıntıya sebep olmalıdır.

Bu cinsel işlev bozukluğu başka sebeplere bağlı olarak gelişmemelidir(örneğin, partnerin kaba güç kullanması, başka ruhsal bozukluklar, madde kullanımı, ilaç ya d başka sağlık problemleri gibi).

Primer (Yaşam Boyu): Kişi cinsel açıdan etkin olduğundan beri yaşanmaktadır.

Sekonder (Edinsel): Bu bozukluk, oldukça olağan bir cinsel işlevsellik evresinden sonra başlamıştır.

Vjinismusun Görülme Sıklığı

Vajinismusun yaygınlığı ülkemizde ve diğer geleneksel kültürlerde batılı ülkelere göre daha oldukça fazla görülmektedir. Genellikle birleşemeyen çiftlerin yardım aradığı, ağrılı acılı birleşebilen hafif vajinismus olgularının tedavi başvurusunda bulunmadığı göz önüne alındığında gerçek oranları saptamak daha da zorlaşmaktadır. Türkiye’de cinsel sorunları saptamak amacıyla yapılan toplumsal bir taramada, %54 kadının ilk birleşme denemesinde korku, acı hissi ve kaçınma davranışı tanımladıkları ve cinsel birleşmenin gerçekleşmediği saptanmıştır. Bu kadınların % 17’sinin halen birleşemediği ya da birleşmede sorunlar tanımladığı tespit edilmiştir. Türkiye’de cinsel tedavi merkezlerine vajinismus nedeniyle başvuran hastaların oranı ise % 62.2-75.9 arasındadır. Batılı ülkelerde ise vajinismusun görülme sıklığı % 1-6’dır. 

Vjinismus vakalarının daha az görülme sebepleri uygun cinsel eğitim verilmesine, cinselliğin konuşulabilirliğine, çocukluk yaşlarından itibaren cinselliğin bir haz alma davranışı olarak kurgulanabilirliğine, kadının cinselliğine de değer verildiği toplumların varlığına bağlı olarak gösterilebilir.

VAJİNİSMUSA SEBEP OLAN BİLİŞLER ve TABULAR

Cinsellikle ilgili yanlış inanışlar ve tabular vajinismus gelişiminde önemli rol oynamaktadır.

Cinsel mitlerin yaygınlığı ve cinsel bilgisizlik

Kendini doğrulayan kehanet

‘Kendini ve vajinasını en iyi koruyan en namuslu olandır’

‘Kanayacak acıyacak, daha çok kanayacak ve daha çok acıyacak’

Artan gerginlik eşiği seviyesi

Doğaya ve yaratılışa uygun davranamama

Egzersizlerle genişleyen kızlık zarı ve vajina

Vajinismusu olan kadınların çoğu, kendi cinsel organlarının çok küçük ve anormal olduğunu, vajinanın ya da kızlık zarının bir duvar oluşturduğunu, erkek cinsel organının çok büyük olduğunu, çok acıtacağını, çok zarar vereceği şeklinde yanlış inanışlara sahiptirler. Bu Yanlış tanımlamaları değiştirmek bile öğrenmede ve tedavide oldukça etkindir.

TEDAVİ

Cinsel terapi çoğunlukla çift görüşmesi şeklinde sürdürülür. Vajinismusu, çiftin sorunu olarak ele almak ve partneri de buna ikna ederek tedaviye aktif katılımını sağlamak çok önemlidir. Erkekler vajinismusu bir hastalık olarak kabullenmedikleri, belki de doğru bilgiye ulaşamadıkları için durumu istenmeme ve reddedilme olarak algılayıp, kırgınlık ya da öfke duyabilirler. Bazen durumun kendi yetersizlikleriyle ilgili olabileceğini düşünüp, kaygıyla zaman içinde cinsel isteksizlik ve sertleşme sorunları gelişebilir. Bu nedenle önce kapsamlı cinsel yaşam öyküsü alınır. Çiftin zorlukları değerlendirilir, kaygıları araştırılır. İlk seanslarda yapılan gecikmiş bir cinsel eğitimdir. Çiftin cinsel sağlıkla ilgili bilgilendirilmesi, yanlış inanışların düzeltilmesi, cinsel organlar ve cinsel fizyolojiyle ilgili doğruların aktarılması hedeflenir. Sonrasında egzersizlerle kademeli olarak kasılmanın ve girişle ilgili korkuların üzerine gidilir.

 

Bir-iki görüşme ve danışmanlıkla düzelen hafif olgular olduğu gibi uzun süreli tedavi gerektiren zor vakalar da olabilir. Çift terapisi dışında bazı vakalarda bireysel görüşmeler ya da grup terapileri uygulanabilir. Cinsel terapi yöntemleriyle tam düzelen olgularda, terapistin onayıyla sonlandırılan tedaviler sonrası yineleme beklenmez. 

Vajinismus tedavisinde amaç, bir şekilde penisin vajene girişini sağlamak değil, kadının kasılma, acı, kaçınma, korku gibi olumsuzluklar yaşamadığı, çiftin haz aldığı, doyumlu bir cinsel yaşama ulaşmasını sağlamaktır.

 

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)