Yeme Bozuklukları

Yazar Ezgi Albaş GürkanPsikolog • 11 Eylül 2018 • Yorumlar:

Yeme bozukluklarının nedenlerine bakıldığında çeşitlilik göstermektedir. Bir yeme bozukluğunun ortaya çıkışını tek bir nedene bağlamak da çoğu zaman mümkün olmamaktadır. Ancak yeme bozukluklarına zemin hazırlayan bir takım faktörler söz konusudur.

Özellikle ergenlik döneminde yaşanan yaşamsal, duygusal ve fiziksel değişimlerle aile özellikleri, mükemmeliyetçilik, medya etkisi gibi bir takım faktörler bir araya geldiğinde yeme bozukluklarını ortaya çıkışı için riskli bir zemin yaratabilir. Bunların üstüne spor ve egzersizin aşırılığı, masum başlayan diyetlerle aşırı kilo oynamaları ve kilo ve beslenmeyle aşırı ilgi, yeme bozuklarının başlangıcını tetikleyebilir. Bu faktörlerle ilgili daha ayrıntılı bilgiyi şurada bulabilirsiniz.

Yeme Bozuklukları Nasıl Başlar?

Yeme bozuklukları genellikle ergenlik döneminde başlar. Daha nadiren de geç çocukluk-ön ergenlikte ya da erken yetişkinlikte ortaya çıkar. Çoğunlukla kişinin kilosu ya da bedeniyle ilgilenmek için bir sebebi vardır. Bu illa da problemli bir sebep dolayısıyla problemli bir başlangıç olmak zorunda değildir. Örneğin, daha sağlıklı beslenmeye karar verebilir, bir kaç kilo fazlası olduğunu ve bu kilo vermesi gerektiğini düşünebilir, sağlık ya da vucüt şekillendirme amaçlı spora başlayabilir, vb. Ilk bakışta son derece sağlıklı ve masumane görünen bu sebepler başka bir takım zorlayıcı faktörlerle bir araya geldiğinde yeme bozukluklarını tetikleyebilir. Örneğin, bedeni ile ilgili olumsuz yorumlar almak, hayatında yönetmekte ve baş etmekte zorlandığı şeylerle uğraşıyor olmak, zayıf beden ideali ile ilgili yanlış yönlendirici bilgilere maruz kalmak gibi pek çok durum, bu sağlıklı ve masumane girişimleri rayından çıkarabilir. Kilo vermek giderek kişinin hayatının merkezine oturabilir, gittikçe artan şekilde bedeniyle, kilosuyla, ne yiyip ne yemediğiyle ilgilenmeye başlayabilir, kilo verdiyse geçici olarak mutlu olabilir ancak sonrasın hemen yine bedeninden memnuniyetsizliği artabilir ve daha fazla kilo verme çabasına girebilir, kendini sağlığını tehdit edecek şekilde zorlayabilir, tüm bunları daha sağlıklı-iyi-mutlu olmak için yaptığını düşünüp giderek daha sağlıksız-kötü-mutsuz olduğunu fark etmeyebilir. Bu noktada çoğunlukla aşırı ve kısıtlayıcı diyetler, sağlıksız beslenme davranışları, tıkınırcasına yeme nöbetleri, kendini kusturma yoluyla yediklerini telafi etme, aşırı spor ve egzersizle kilo kontrolü sağlamaya çalışma gibi bir takım yeme bozukluğu belirtileri ortaya çıkmaya başlar.

Yeme Bozuklukları Nasıl Anlaşılır?

Yeme bozuklukları çoğunlukla bir gizlilik içerir. Bu gizlilik, kişinin bedeninden ya da kilosundan veya yemek yemekle ilgili davranışlarından duyduğu utançla bağlantılıdır. Yeme bozukluğu olan pek çok kişi, durumunun ne kadar kötü ya da ciddi olduğunu fark etmese dahi, yemekle ve bedenleriyle ilgili tutumlarının başkaları gibi olmadığını düşünür ve bunu gizleme eğilimi gösterirler. Bu gizlilik sebebiyle yeme bozukluklarını fark etmek zor olabilir. Ancak yine de birkaç ipucu yol gösterici olabilir.

Aşırı ve ani şekilde kilo verdiyse,
Beslenmeyle, kalorilerle, çeşit diyet türleriyle giderek daha ilgili hale geldiyse,
Eskiden başka şeylere de ilgi duyarken artık sadece sağlıklı beslenme, diyet, spor ve nasıl göründüğü ile ilgili olmaya başladıysa,
Başkalarının yanında yemek yemekten kaçınıyorsa, yerken stresli ya da gergin görünüyorsa,
Her yemek yedikten sonra tuvalete gidiyorsa,
Ellerinde (kendini kusturmaktan kaynaklanan) morluk benzeri yaralar varsa,
Cildi, saçları güçsüzleşmişse, dişlerinde problemler varsa,
Kabızlık şikayeti çekiyorsa,
Neredeyse hiç yemek yemiyorsa,
Erzak dolabında, buzdolabında fazla miktarda yiyecek tükeniyorsa,
Spordan ödün vermiyorsa, acı ya da ağrı çekmesine rağmen devam ediyorsa,
Kilo almaktan korku, bedeniyle ilgili mutsuzluk ya da kaygı gözlemleniyorsa
Bir yeme bozukluğu söz konusu olabilir. Bu durumda utandırıcı ve suçlayıcı yüzleşmelerden kaçınılmalı, destekleyici ve empatik bir iletişim tarzıyla kişiye destek olunmalıdır. Bu anlayışlı destek yoluyla bir an evvel profesyonel yardım almaları konusunda yönlendirilmelidirler.

Yeme Bozukluklarının Türleri

Anoreksiya Nervoza: Anoreksiya’da, gıda alımı neredeyse hiç yemek yemeyecek kadar azalmıştır. Aşırı kilo kaybı söz konusudur ve kilo almaktan veya şişman olmaktan çok fazla korkulur. Kilo ve bedenle ilgili çok rahatsızlık duyulur; bu rahatsızlık kendini sürekli olumsuz değerlendirmeye sebep olur.

Bulimia Nervoza: Bulimia’da tıkınırcasına yeme nöbetleri vardır. Bir yandan da tıkınırcasına yemeyi telafi edecek; aşırı diyet yapma ya da hiç yemek yememe, kusma, aşırı egzersiz yapma, lavman vb.ne başvurma gibi davranışlar mevcuttur. Kendini algılama ve değerlendirme sadece beden ve kiloya bağlıdır.

Tıkınırcasına Yeme Bozukluğu: Tıkınırcasına yeme nöbetleri görülür. Bu nöbetlerde, belirli bir zaman içerisinde (genellikle 2 saatten az sürede), çoğu insanın o zaman ve koşullar içinde yiyeceğinden somut şekilde çok daha fazla miktarda yemek, adeta kontrol edilemez şekilde yenir.

Gece Yeme Sendromu: Gece Yeme Sendromunda, gece uykudan uyanarak ya da akşam yemeğinden sonra aşırı besin tüketilen yeme nöbetleri vardır. Gece uyanıp yemek yemek, yemek yemeden tekrar uykuya dalamamak ve günlük besin miktarının çoğunu akşam yemeğinden sonra almak söz konusudur.

Yeme Bozukluğu Tedavisi

Yeme Bozukluklarının tedavisi oldukça kapsamlıdır. Bu konuda uzman bir psikolog denetiminde, gerektiğinde psikiyatrist, diyetisyen ve tıp hekimlerinin de desteğiyle tedavi yürütülür. Amaç öncelik sağlığı tehdit edici zararları durdurmak; duygusal donanımı güçlendirmek, kiloyu dengelemek ve yeme davranışlarını düzenlemektir.

Anoreksiyanın psikolojik tedavisinde kilo kaybının miktarına ve fiziksel zararların boyutuna göre, tıbbi destek de içeren bir tedavi gerekebilir. Öncelik, bireye eski psikolojik ve fiziksel işlevlerini geri kazandırmaktır. Bunun için önce yeme düzenlenir ve kilo kaybı durdurulur. Acil olarak beden imajı ve kişinin kendini algılamasıyla ilgili çalışmalara başlanır. Ailenin tedaviye katılımı ve desteği sağlanır. Uzun vadeli ve ciddi bir çalışma ile, hem beslenme, hem duygusal beceriler, hem fiziksel sağlık eski haline döndürülmeye çalışılır.

Bulimianın tedavisi yeme ve beslenme davranışının düzenlenlenmesini; sağlıklı beslenme ile ilgili psikoeğitimi; gerekli durumlarda ilaç tedavisini; stresle baş etmeyi ve mutlaka kendilik algısı ve özgüvenle ilgili çalışmaları kapsamaktadır.

Tıkınırcasına Yemenin tedavisinde, beslenme rutininin yeniden düzenlenmesine; yeme davranışının değiştirilmesine, beslenme ile ilgili psikoeğitime, olumsuz duygularla baş etmeye ve stres yönetimine odaklanılır.

Gece Yeme Sendromunun tedavisi, gün içindeki düzenli beslenmenin desteklenmesini, stresle baş edebilmeyi ve olumsuz duyguları yönetebilmeyi hedefler.

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yazar

Ezgi Albaş Gürkan Psikoloji, Aile Danışmanlığı Uzm. Kl. Psk.

Randevu al Profili görüntüleyin

Yorumlar: (0)