Zayıflatmak Yerine Şişmanlatan Diyetin 7 Hilesi

Yazar Gizem SoncuDiyetisyen • 23 Mart 2022 • Yorumlar:

Zaman zaman kilo vermek için diyete başlıyorsunuz hatta diyeti eksiksiz uyguluyorsunuz fakat sonunda kilo veremiyor musunuz? Üzülmeyin bu konuda yalnız değilsiniz. Peki bunun sebebi nedir diye sorarsanız; işte bu yazımda sizlerle diyetin bütün yanlışlarını paylaşacağım. Çünkü diyet konusunda doğru ve yanlışı ayırt etmek bazen zor olabilir. Bu konuda sizlere yol göstermeyi hedefliyorum. Sağlıklı kilo kaybetmek ve hedefinize ulaşmak için gerekli olan bütün bilgileri sizler için derledim.

1- Sınırsız Meyve Suyu İçmek

Meyve suları doğal C vitamin kaynaklarıdır. Fakat kalori oranı açısından da oldukça yüksektir. Mesela bir bardak meyve suyu 100-200 kalori arasındadır. Bir günde bir bardaktan fazla tüketmeyecekseniz bu kalori kabul edilebilir. Ancak daha fazla tüketim söz konusu oluyorsa o zaman tehlike çanlarını çalmakta fayda var. Ayrıca bilmeniz gerekiyor ki; meyve suları herhangi bir lif içermedikleri için katı besinler gibi tokluk hissi yaratmazlar. Yani kısa sürede açlık hissetmeniz kaçınılmaz. Diyet sürecinde de sık sık meyve suyu tüketiyorsanız hem sık acıkacak hem de fazla kalori alacaksınız demektir.

Dolayısıyla diyet süreci başta olmak üzere hayat boyunca, meyve suyu içmek yerine meyveleri bütün olarak tüketmek daha yararlıdır. Buna ek olarak aşırı olmamak şartıyla çay, kahve ve diğer kalorisiz içeceklerin tüketiminde problem yoktur.

 

2- Çok Küçük Porsiyonlar İle Beslenmek

 

Kilo vermek istiyorsanız öğünlerinizi ne kadar küçük porsiyonlarda tercih ederseniz o kadar iyi olacağını eminim sizlerde sıkça duymuşsunuzdur. Fakat son zamanlarda yapılan klinik çalışmalar gösteriyor ki; çok küçük porsiyonlar bireyin doygunluk hissini tetikleyen sinyalleri göndermeye yetmiyor. Hatta küçük porsiyonlar, yetersiz kalori sinyalleri oluşturuyor.

 

Durum böyle olduğunda ise, yeteri kadar tokluk hissedemeyen bireyler gün boyu iştah ve yeme isteği aktif şekilde uyarılıyorlar. Sürekli devam eden açlık hissi ise; yüksek kan şekeri, insülin direnci ve kronik hastalık riski olmak üzere birçok sağlıksal sorunu tetikliyor. Diyet sürecinde herkese göre tek ölçü bulmak zaten mümkün olmuyor. Ancak 3 ana 2 ara öğün planlamak bu süreci daha kolay ve kabul edilebilir hale getirecektir. Yani gün boyu almanız gereken toplam kaloriyi bu plana göre dağıtmanız gerekiyor. Tavsiyem ise; akşam yemeği ve sonrası için daha az kalori bırakmanız yönünde.

 

3- Sıfır Glüten İle Beslenmek

 

Karbonhidratları hepimiz çok seviyoruz fakat kilo verme sürecinde çoğu kez engel gösterildiğinden dönem dönem tüketimini bırakma eğilimi gösterebiliyoruz. Hatta diyet sürecinde karbonhidratları komple bırakmak ve glüten içermeyen bir liste ile devam etmek zayıflama yolunda büyük bir adım gibi gelebiliyor. Fakat şunu söylemeliyim; bu yöntemin zayıflamanıza dair her hangi bir araştırma sonucu bulunmamış. 

 

Üstelik pek çok glütensiz gıdanın kalorisi, yağı ve şeker oranı daha yüksek olduğundan sizi için kilo kazanımına yol açabiliyor. Bunun sebebi ise; gıdadaki glüten eksikliğinden kaynaklanan yoksunluğun telafi edilmesi için kullanılan gıda katkı maddeleri. Kısacası, eğer bir gıdaya karşı hassasiyetiniz bulunmuyorsa kilo verme sürecinde hiçbir gıdayı beslenme programınızdan tamamen çıkartmayın! Fazladan eklenen şekeri, karbonhidratı ve diğer yapay maddeleri tamamen kesin. Onun yerine, lif bakımından zengin, sağlıklı ve tam tahıllı karbonhidratları tüketmeye başlayın. 
 

4- Yetersiz Kahvaltı Yapmak 

 

Sabah uyandığınız zaman genellikle fazla açlık hissetmezsiniz. Veya hızlı olmak ister ve kahvaltı yapmaya zaman ve ihtiyaç duymazsınız. Durum böyle olduğunda, kahvaltıyı atlamakta bir sakınca görmezsiniz. Ya da bir meyve ile kahvaltıyı geçiştirmek size daha kolay ve yeterli gelebilir. Fakat; sabahları düşük kalorili ve besleyiciliği az bir kahvaltı tercih etmek, aslında sizin gün boyu fazladan acıkmanız anlamına gelir.

 

Ayrıca; metabolizmamız sabah saatlerinde daha hızlı çalıştığından ekstra bir tembelliğe de yol açmış olursunuz. O sebeple, öğünlerinizi planlarken günlük almanız gereken ölçülerin aşağısına inmemeye dikkat edin. Metabolizma hızınızı göz önünde bulundurarak sabah saatlerinde daha fazla kalori almanızı öneriyorum. Bu dengeyi kurarsanız, akşam yemeklerinden sonra atıştırma istekleriniz de azalacaktır. Zaten bu düzen uygulandığında akşam öğünleri için de çok küçük kaloriler kalmış olacak.

 

5- Organik Besin Tüketimini Aşırı Abartmak

 

Diyet sürecindeki bireylerin organik gıdaları sınırsız tüketmek gibi bir hataları var. Unutmayın, şeker veya balın organik olması yüksek düzeyde glikoz içerdiği gerçeğini değiştirmez. Aynı durum organik koşullarda üretilen şekerleme ve çikolatalar için de geçerli. Yani zayıflamak istediğiniz taktirde organik gıdaların tüketimine sınır koymanız gerekiyor. Besleyicilik açısından tabii ki organik gıdaları tüketmeniz gerekir ancak kontrollü ve doğru seçenekler tercih edildiğinde.

 

6- Fazla Miktarlarda Protein Tüketmek

 

Diyet sürecinde tüketilen protein miktarını arttırmak, kalori alımını kontrol altında tutmayı sağlıyor. Ayrıca protein tüketimi, metabolizmayı hızlandırmaya yardım ederken aynı zamanda da vücuttaki kas kütlesini korumaya çalışıyor. Fakat; diyet sürecinde yüksek miktarda protein tüketmek, tıpkı çok fazla ekmek tüketmek gibi sizin yine kilo almanıza sebep oluyor. Üstelik akdeniz beslenme tipinin aksine, yüksek protein içeren diyetler hem uygulaması zor hem de kısa vadeli oluyor. 

 

Yapılan araştırmalara göre; yüksek protein içeren diyetleri uzun süre yaptığınızda, yüksek karbonhidratlı diyetlerin aksine daha fazla kilo kaybı sağlamıyor! Bunun yanında fazla hayvansal protein tüketimi, bazı kanser türlerinin de oluşma riskini artırıyor. Bunun yerine, lif oranı yüksek ve öncelikli olarak bitkisel bazlı diyetler daha fazla tercih edilmelidir. Gün içindeki protein tüketiminiz ise 25-40 gram ve üç öğün şeklinde olmalıdır. 

 

7- Sağlıklı Yağları Aşırı Tüketmek

 

Avokado, badem yağı, humus ve zeytinyağı derken sağlıklı yağların çeşitliliği de tüketimi de bir hayli artış gösterdi. Fakat burada bazı sorunlar da kaçınılmaz oldu. Bu yağların her bir gramı 9 kalori demek! Yani hem protein hem de karbonhidrat bakımından gram başı 4 kalori demek. 

 

Yapılan çalışmalara göre; bitkisel yağlar karbonhidrattan daha tatmin edicidir. Ancak aynı kaloriye sahip proteinlerden daha düşük oranda tokluk hissi yaratır. Yani bitkisel yağlar, kilo kaybı ve tokluk sağlama konusunda karbonhidratlardan daha iyidir. Fakat proteinlerden daha kötüdür. Yani bu bilgiler ışığında bitkisel yağların kalori oranlarını hesaplayarak tüketmeniz daha doğrudur. Doymamış yağ içeren besinlerle doygunluğa ulaşın ve bunu yaparken asla abartmayın.

 

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)