Çocukluk Çağı Korkuları

Yazar Rabia Ünsaldı KölePsikolog • 4 Ağustos 2021 • Yorumlar:

Korku, bilinmeyen şeyden kaçmak, bu şekilde kendini korumaktır. Genellikle yeni olan ve bilinmeyen her şey ürkütücüdür. Çocuğun güçsüzlüğü ve bilmediklerinin çokluğu düşünülürse, ilk yıllarda, korkularının bolluğu anlaşılır. Çocuk çevresini tanıdıkça, beden gücü ve zihin yetenekleri geliştikçe korkularını da yener.

Çocukluk çağında görülen korkuların birçoğu doğal olup; çocuğun bulunduğu yaşa ve gelişim dönemine göre değişiklik gösterir. Bebeklik döneminde çevredeki her şey yeni ve bilinmeyen olduğundan hemen her şeyden korkabilirler. Ani ve yüksek ses, parlak ışık korkutucu olabilir. 2 yaş ile e n çok seslerle ilgili korkular söz konusu olmaya başlar. Özellikle tren, kamyon, gökgürültüsü, sifonun çekilmesi, elektrik süpürgesinin çıkardığı sesler çocuk için korkutucudur. Karanlık, büyük eşyalar, koyu renk eşyalar ve şapkalar da korku unsurudur. 2.5 yaş ile beraber oyuncağın veya yatağın yer değiştirmesi, annenin uykuya geçişte yanından ayrılması, birinin yan kapıdan girmesi gibi alışagelmişin dışında yapılan hareketler çocuğu korkutabilir. 3-4 yaşlar en çok görsel korkuların söz konusu olduğu bir yaş dönemidir. Karanlık, hayvan, polis, anne babanın gece sokağa çıkması bu yaş grubu için korku kaynaklarıdır. 5 yaş korkuların azaldığı, daha çok somut korkuların; örneğin, düşme, bir yerini incitme vb. nin görüldüğü yaşlardır. 6 yaş ise çok korkulu bir yaştır. Özellikle seslerle ilgili; örneğin, kapı zili, telefon, böcek veya kuş sesi gibi…Hayalet, cadı korkusu, yatak altında birinin saklanabileceği korkusu. Su, ateş, fırtına, anneyi eve gelince bulamama korkusu…

Çocukluk dönemindeki bu korkular tamamen döneme özgü, gelişimsel korkulardır. Çocuk gelişimin tamamladıkça, gelişim dönemi değiştikçe yok olur ya da değişirler.           

 

            Korkular gelişimsel ya da durumsal olabilir. Ancak pek çok durumda aileler ve diğer erişkinler, bu korkuların ortaya çıkmasına, pekişmesine neden olurlar.

 

Çocuğu kontrol edebilmek, istenmeyen davranışlarını engelleyebilmek için söylenen sözler korkulara neden olur. “Seni polise söylerim”, “oraya gidersen öcüler yer”, köpeğe yaklaşma, ısırır”, “yaramazlık yaparsan seni bırakır giderim”, “bak şimdi susmazsan doktor iğne yapacak”… Ağzımızdan kolayca çıkan, sonuçlarını hiç düşünmediğimiz, anlık çözümler getiren ama sonrasında korkulara neden olan erişkin davranışlarıdır. Bunları yaptıktan sonra çocuğunuzun yalnız bir odaya gitmesi, doktora gidecek diye ağlamasını, ya da diğer korkularını yenmesini beklemek doğru olmaz.

 

Benzer şekilde, korkularının üstüne bilinçsizce gitmekte, tam tersine korkuları arttırabilir. Karanlıktan korkan çocuğu karanlıkta bırakmak, köpekten korkan çocuğa zorla köpek sevdirmek gibi.

 

Gelişim dönemine özgü olup, her çocukta görülebilen, çocuğun ve ailenin yaşamını engellemeyen korkular dönemle geçeceği için tedavi edilmez. Bu durumlarda ailelerin, olumlu, yatıştırıcı, korkuyu desteklemeyen ve açıklayıcı tutumları yeterlidir. Karanlıktan korkan çocukla birlikte karanlık ortama girip sonra ışıkta farklı birşey olamadığını ona göstermek, uykuya dalana kadar yanına yatmadan, oturarak masal okumak, küçük bir lamba yakmak gibi önlemler yeterli olur. Ama en önemlisi ona güven vermek ve yanında olacağınızı hissettirmektir.

 

Korku çocuğun yaşamını etkileyen ve işlevlerini yapmasını engelleyen bir duruma dönüşmüşse uzman yardımı almak gereklidir. Çünkü çocukluk döneminde tedavi gerektiren bazı önemli korkular, kaygılar vardır. Ayrılık kaygısı, gece korkuları, karabasanlar, fobiler ….

 

Ayrılık kaygısı çocukluk çağında görülen korkuların en ciddi boyuta ilerleyebilenidir. Uzman yardımı ile müdahale edilmediği durumlarda, ayrılık kaygısı okul ve sosyal ilişki korkularının temelini oluşturur.

 

Gece korkuları ve karabasanlar aşırı endişe ve korku durumu olarak tanımlayabileceğimiz kaygı bozukluklarının ilk basamaklarını oluşturabilir.

 

Fobiler yukarıda sözü edilen korkulardan farklıdır. Fobiler, yaşanmış deneyimler nedeniyle oluşabilir. Herhangi bir hayvandan korkmayan çocuk, o hayvanla bir ilişki sırasında zarar görürse, ya da bir çocuk denizde boğulma riski olan bir durum yaşamışsa korku geliştirebilir. Eğer deneyim çok kötü yaşanmışsa, çevrenin tepkisi çok aşırı olmuşsa bu korku pekişir. Tehlikeli deneyimlerden ders alarak kendini korumayı öğrenmesi çocuk için gereklidir. Ateşe değip yandığında uzak durması, sokakta yabancı bir hayvan tarafından ısırılırsa onlardan uzak durmak gibi.

 

Çocuğunuzun korkusu çocuğunuzun ve ailenizin günlük yaşamının işlevselliğini bozuyorsa bir uzman yardımı almayı ihmal etmeyiniz!

 

Ayrıca,

 

      Gelişim dönemine göre ortaya çıkan basit bir korkunun aile tarafından pekiştirilmesi, nedenlerinin anlatılmaması söz konusuysa,

      Korkutmanın bir disiplin yöntemi olarak kullanılması halinde,

      Anne baba ya da çocuğa bakan kişinin kendisinde bir çok korkunun olması durumunda,

      Aşırı koruyucu ve kollayıcı anne baba tutumlarında yetişen çocuklarda (örn: koşma düşersin, terlersin, sen karşıdan karşıya geçemezsin ben geçireyim, çocuklara sokulma döverler diyerek çevrenin aşırı tehlikelerle dolu olduğu durumu aşılanır),

      Ülkemizde annelerin bunaldıkça çocuklarına uyguladıkları bir sindirme yöntemi de ”beni üzersen hastalanıp ölürüm, annesiz kalırsın” ya da benzeri sözlerle çocuğu bir yandan suçlama, bir yandan da sindirme ve kendine acındırma yöntemini kullanması, çocuklukta görülen doğal korkuların bir “sorun”a dönüşmesini sağlayan önemli nedenlerdir.

Çocuğunuz korkuyorsa, bir anne baba olarak neler yapabilirsiniz?

 

      Korkusuna saygı gösterin. Çocuğunuzun korkuları karşısında sert tepkilerden kaçının”erkek çocuk korkar mı,koskoca çocuk olacaksın” gibi sözler,korkuyu azaltmaz.Korkularından dolayı,çocuğu ayıplamak ve utandırmaktan kaçının,korkunun üstüne gitmeyin.

      Çoğu korkunun geçici olduğunu kendinize hatırlatın.

      Tekrar ona yardımcı olmaya çalışmadan önce, korktuğu durumdan makul bir süre geri çekilmesine fırsat tanıyın.

      Korktuğu duruma tekrar alışabilmesi için ufak adımlarla ona yaklaşın (Mesela yükseklikten korkuyorsa, az yüksek yerlere çıkarın. Köpekten korkuyorsa köpek yavrusunu sevdirmekle işe başlayın).

      Çocuğunuzun nelerden korktuğunu saptamaya çalışın. Saptadığınız şeylerden onu uzak tutmaya çalışın.

      Çocuğunuzun korkusunun yaş düzeyinde çoğu çocukta görülen korkulardan olup olmadığını test edin. Yaş düzeyinde sıkça görülen bir korkuysa geçeceğini düşünüp olayı hafife alabilirsiniz.

 

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)