Çocukluk çağında ağır çantalar taşımak, ilkokuldan liseye kadar aynı boyutlardaki sıralarda oturmak, postür bozukluklarının temelini erken yaşta atabilir. Tüm bu etkenler, insanı adeta postür açısından yeniden “dört ayağa” doğru evrilen bir pozisyona sürükler.
Postür Bozukluklarının Yaratabileceği Riskler
Kas-iskelet sistemi sorunları: Özellikle omuz, sırt ve bel bölgesinde ağrılar, skolyoz, kifoz veya lordoz deformiteleri, okullarda uzun süre ve yanlış pozisyonda oturma, uygunsuz çanta kullanımına bağlı yaygın problemler arasındadır.
Gelişimsel etkiler: Çocukluk ve ergenlik dönemi, iskeletin büyüyüp şekillendiği zamanlardır. Bu dönemde bozuk duruş tespit edilmezse ve müdahale yapılmazsa deformasyonların kalıcı olma riski vardır. Okul mefruşatının (sandalye, masa yükseklikleri) antropometrik verilere uymaması, uzun süreli oturmanın olumsuz etkileri… bütün bunlar çocuk gelişimini etkiler.
Psikolojik ve sosyal etkiler: Duruş sadece fiziksel bir mesele değildir. Özgüven, beden imajı, sosyal iletişim; öğrenci kendini dik ya da kambur algılar mı? Diğerleriyle karşılaştırdığında kendine güveni nasıldır?
Geleceğe yansıyan sağlık bedeli: Çocuklukta edinilen bel ağrısı, sırt problemleri ve postür bozuklukları yetişkin dönemde kronik hale gelebilir. Erken tarama, bu tür kronikleşmiş sorunların önünü alabilir. Yapılan çalışmalarda yaşla birlikte sagittal planda postürel kaymaların arttığını tespit ediyor, gençlerde ve erişkinlerde sırt ağrısı riskini yükselten bir faktör.
Okullarda Postür Taraması: Beklenen Kazanımlar
Erken tanı: Bozulmalar henüz kalıcı değilken fark edilir, düzeltici önlemler alınabilir.
Eğitim ve farkındalık: Çocuklar, öğretmenler ve veliler postürün ne olduğunu, neden önemli olduğunu öğrenir.
Yaşam alışkanlıklarının iyileşmesi: Doğru oturma, doğru duruş, ergonomik okul mobilyası seçimi, çanta kullanımı gibi pratik alışkanlıklar gelişir.
Özgüven ve psikolojik iyileşme: Duruş düzeldiğinde beden algısı, sosyal etkileşimler ve psikolojik durum da olumlu etkilenir.
Literatürde Uygulama Programlarının Sonuçları Nelerdir?
Postural Education Programmes with School Children başlıklı kapsamlı bir taramada, okul çağındaki çocuklarda postür eğitimi programlarının teorik ve uygulamalı bilgi düzeyini artırdığını, kas-iskelet ağrılarını azalttığını gösteriyor. Ancak programların şekli, süresi ve yaş grubuna göre etkilerin farklılık gösterdiği, erken yaşta yapılan müdahalelerin daha sürdürülebilir sonuç verdiği vurgulanıyor.
Assessment on Practicing Correct Body Posture and Determinants çalışması, büyük bir öğrenci grubunda yapılan anketler aracılığı ile postürün sadece fiziksel değil çevresel (mobilya, çanta), davranışsal (oturma süresi, mola verme) faktörlerle de ilişkili olduğunu ortaya koyuyor.
Aileler ve Öğretmenler: Gözlemci Olmak Bir Sanattır
Rehber öğretmenler, sınıf rehberlikçiler, bedensel eğitim öğretmenleri ve tabii ki veliler, çocukların duruş bozukluklarını fark edebilmek için şu gözlem yollarını kullanabilir:
Yan görünüm: Çocuğun ayakta durduğu pozisyonda kulak, omuz, kalça ve ayak bileği dikey bir çizgi ile hizalı olmalıdır. Bu görünümde dikkat edilmesi gereken işaretler, başın öne düşmüş olması, omuzların yuvarlak olması, sırtın kamburlaşması ve bel çukurunun fazla belirgin olmasıdır.
Önden ve arkadan görünüm: Bu perspektiften omuz seviyeleri eşit olmalı ve kalçalar simetrik durumda bulunmalıdır. Omuz sabit değilse ve biri diğerinden daha aşağıda ise veya eğrilik farkı varsa bu durum göz önünde bulundurulmalıdır.
Oturma duruşu: Çocuğun sınıfta veya evde çalışma masasında nasıl oturduğu önemlidir. Burada dikkat edilmesi gereken işaretler, sırtın destek almadan oturması, ayak tabanının yere değip değmediği ve masanın yükseklik ayarının uygun olup olmadığıdır.
Çanta kullanımı: Çocuğun ne kadar ağır çanta taşıdığı ve çantayı nasıl kullandığı gözlemlenir. Çantanın simetrik asılı olmadığı veya çantanın çok ağır olduğu durumlarda sırt tarafında eğilme görülmesi olasıdır.
Duruşun sürdürülebilirliği: Sınıf değişimlerinde veya uzun süre oturduktan sonra çocuğun duruşu nasıl değiştirdiği gözlemlenir. Burada çocuğun duruşunun zamanla kötüleşip kötüleşmediği, halsizlik ve ağrı şikayetlerinin olup olmadığı dikkatle değerlendirilmelidir.
“Tarama” Nasıl Yapılmalı? – Pratik Adımlar
Okul sağlık birimleri veya rehberlik/beden eğitimi öğretmenleri işbirliği içinde belirli dönemlerde tarama yapmalı (örneğin okul başı, dönem başı).
Basit ama standart testler kullanılmalı (fotoğraf, dik duruş testi, omuz-kalça simetrisi vs.).
Tarama sonuçları velilere yazılı ve görsel şekilde bildirilmeli, gerekirse fizyoterapist gibi uzmanlara yönlendirme olmalı.
Duruş eğitimi programları sınıflarda uygulanmalı; teorik bilgi + pratik alıştırmalar + mola verme alışkanlıkları kazandırılmalı.
Mobilya ve sınıf ortamları ergonomik kriterlere uygun olmalı; sandalye-masa yükseklikleri öğrenci boyuna uygun olmalı.
Son Söz Olarak; Her Dik Hayat Bir Seçimdir
Duruş bozuklukları sadece “görünüm” meselesi değil, hayatın konforu, sağlık, özgüven ve geleceğe bırakılan bir mirastır. Okullarda yapılan postür taramaları, sessizce başlayan bozulmaların kalıcılaşmadan önce durdurulmasını sağlayan bir dönüm noktasıdır. Aileler ve öğretmenler, çocukların duruşuna kulak vermeli; küçük düzeltmeler büyük değişimlere yol açar. Dik duruş, yalnızca fiziksel anlamda güçlü olmanın değil, hem bedenin hem de ruhun dik durmasının sembolüdür. Her dik duran çocuk, yaşamda da dik yürür.
Bu makalenin DoktorTakvimi web sitesinde yayımlanması, yazarın açık izniyle yapılmaktadır. Web sitesindeki tüm içerikler, fikri ve sınai mülkiyet mevzuatı kapsamında uygun şekilde korunmaktadır.
DocPlanner Teknoloji A.Ş. web sitesi tıbbi tavsiye sunmaz. Bu sayfanın içeriği, metinler, grafikler, görseller ve diğer materyaller de dahil olmak üzere, yalnızca bilgilendirme amacıyla oluşturulmuştur ve tıbbi tavsiye, teşhis veya tedavinin yerini almak amacı taşımaz. Herhangi bir sağlık sorununuzla ilgili şüpheniz varsa, bir uzmana danışınız.