Geçmiş Travmalar Nasıl Düzeltilir?

Yazar Fahrettin ÖzçelebiPsikolog • 17 Haziran 2020 • Yorumlar:

Travmayı kontrol edilemeyen, hiç beklemediğimiz anda gelen, yaşamımızı ve vücut bütünlüğümüzü tehdit eden aynı zamanda inanç sistemimizi tehdit eden olaylar bütünü olarak tanımlayabiliriz. Tüm bu özelliklerinin yanında bir de çocukluk çağında yaşadığımız travmalarımız var ki neredeyse tüm yaşamımızı etkisi altına alabilmekte ve yaşadığımız bir çok sağlık probleminin nedeni olabildiğini yakın dönemde yapılan bilimsel çalışmalarla daha net bir şekilde görebilmekteyiz.

Bu yazıyı okurken aşağıda çocukluk çağında yaşamış olabileceğiniz bazı olumsuz yaşam olaylarının bir listesi ile de karşılaşıyor olacaksınız. Bu listede yer alan maddelerden kaçını yaşadığınızı ve bu olayları bugün hala hatırladığınızda kendinizi ne kadar rahatsız hissettiğinize aynı zamanda olayı veya anınızı hatırladığınızda bedensel olarak bazı semptomlar yaşayıp yaşamadığınıza dikkatinizi vermenizi önereceğim.

Travmaların Ortak Özellikleri: Travmatik olaylar olağandışıdır; nadiren yaşandıkları için değil, tam aksine insanın yaşama yönelik adaptasyonunu zedelediği ve yerle bir ettiği için. Basit şanssızlıkların aksine, travmatik olaylar genel olarak yaşama ve insanın bedensel bütünlüğüne yönelik tehditlerle yada şiddet ve ölümle kişisel bir karşılaşmayı gerektirir. Travma, insanları çaresizliğin en şiddetli haliyle baş başa bırakır ve felaketler karşısında verdiğimiz tepkilere neden olur. Genel olarak psikolojik travma yaşayan insanların ortak özelliklerine baktığımızda ”yoğun korku, kontrol kaybı, çaresizlik ve yok olma tehdidi” gibi benzer duygular yaşadıklarını görürüz.

Çocukluk Çağı Travmaları Hangi Sağlık Sorunlarına Neden Olur: Küçükken geçirilen travmaları, çocukların gelişmekte olan beyinlerine zarar veren ve strese cevap verme şekillerini değiştirip bağışıklık sistemlerinin çökmesine yol açabilen ve etkilerinin onlarca yıl sonra ortaya çıkabileceği olumsuz yaşam deneyimleridir. Günümüzde bir çok psikolojik, psikiyatrik ve hatta tıbbi hastalıklara neden olduğu yapılan bilimsel çalışmalarla ispatlanmış bir olgunun yanı sıra aslında toplumlar için bir tehdittir diyebiliriz. Peki bu tehdit içinde hangi konuları barındırıyor diye bir soru soracak olursak karşımıza geniş bir yelpaze çıkıyor.

Çocukluk dönemlerinizde maruz kaldığınız olumsuz yaşam deneyimlerinizin içine duygusal, fiziksel ve cinsel istismar gibi başlıklardan tutun da ebeveynleriniz tarafından şiddet görmeniz, madde bağımlığı ve boşanmaya kadar bir çok başlık yer alıyor ve neden olduğu sağlık sorunlarına baktığımızda ise;

-TSSB (Travma Sonrası Stres Bozukluğu)

-Panik Bozukluğu

-OKB (Obsesif Kompulsif Bozukluk)

-Depresyon

-Anksiyete Bozukluğu

-Fobiler, korkular

-Bağımlılık

-Kişilik Bozuklukları

-Fibromiyalji

-Kanser

-Artirit

-Astım

-Alerjiler

-Borderline

-Migren

Gibi bir çok sağlık sorununa yol açtığı tespit edilmiştir.

Çocukluk Çağı Travmaları Hakkında Yapılan Bilimsel Çalışma Ve sonuçları: Çocukluk dönemlerinde bu başlıkların  yani aile içi travmaların ruh sağlığına ve tıbbi hastalıklara yol açabilme istatistikleri değerlendirildiğinde birbirleriyle çok yakın ilişkide oldukları da yapılan bilimsel çalışmalarla kanıtlanmış durumda.

Kaiser Permanente Vakfı tarafından yaklaşık olarak yaşları ortalama 50 olan 17000 (Onyedibin)  yetişkin bireyle yapılan bir araştırmada olumsuz çocukluk deneyimlerine maruz kalıp kalmadıkları sorgulandı. Yapılan bu çalışmada aşağıda yer alan 10 adet soru soruldu;

1- Fiziksel istismara maruz kalıp kalmadıkları

2-Duygusal istismara maruz kalıp kalmadıkları

3-Cinsel İstismara maruz kalıp kalmadıkları

4-Duygusal olarak ihmal edilme durumları

5-Fiziksel olarak ihmal edilme durumları

6-Aile içindeki herhangi bir bireyin madde bağımlılığının bulunup bulunmadığı

7-Ebeveynler tarafından şiddet görüp görmedikleri

8-Aile içindeki bireylerden birinin ruhsal bir rahatsızlığa sahip olması durumu

9-Anne ve babanın ayrılığı (Boşanma)

10-Hapse giren bir aile üyesinin olup olmadığı

Araştırmaya göre;

  • Çocukluğunda bu olumsuz yaşam deneyimlerinden en az 1’ini yaşayan kişi sayısı toplam sayının %67 sine denk geliyor. Yani yaygınlığına baktığımızda her 3 yetişkinden en az 2 si yaşamında en az 1 olumsuz yaşam deneyimine maruz kalmıştır.
  • Olumsuz yaşam deneyimi ne kadar artarsa kişinin kronik sağlık sorunları yaşama riski de o ölçüde artar.
  • Çocukluğunda bu olumsuz yaşam deneyimlerinden en az 5’ini yaşayan insanların;
  1. Örneğin eroin gibi damardan alınan uyuşturucu maddeleri kullanma riskinin diğer insanlara göre 46 kat fazla olduğu (%4600 yani bu olayların en az 5 ini yaşadıysanız çok büyük ihtimalle uyuşturucu bağımlısı olabileceğiniz)
  2. Aşırı alkol tüketme riskinin 5 kat fazla olduğu (%700)
  3. Kronik akciğer tıkanıklığı (KOAH) riskinin 4 kat fazla olduğu (%399)
  4. Görme problemi yaşama riskinin 3.5 kat fazla olduğu (%354)
  5. Kalp hastalığı yaşama riskinin yaklaşık 3 kat fazla olduğu (%285)
  6. Felç geçirme riskinin yaklaşık 3 kat fazla olduğu (%281)
  7. Böbrek hatalığı yaşama riskinin yaklaşık 2.5 kat fazla olduğu (%263)
  8. Sigara kullanma riskinin 2.5 kat fazla olduğu (%250)
  9. Kalp krizi geçirme riskinin yaklaşık 2.5 kat fazla olduğu (%232)
  10. Astım hastalığına yakalanma riskinin yaklaşık 2.5 kat fazla olduğu (%231)
  • 10 Yaşından önce cinsel istismara maruz kalmanın ergenlik dönemlerinde hamileliğe yol açma riski 8 kat daha fazla (%800)
  • Çocuklukta en az 4 olumsuz yaşam deneyimine maruz kalınmasının;
  1. 5 kat daha fazla istenmeyen gebelik riski oluşturduğu (%500)
  2. İntihar girişimi riskinin 12 kat daha fazla artmasına neden olduğu (12 kat)
  • Anneye yönelik fiziksel şiddetin ergen gebeliğine yol açma riskinin yaklaşık 3 kat fazla olduğu (%280)
  • Çocuklukta 6 veya daha fazla olumsuz yaşam deneyimine maruz kalınmasının insan yaşamını 20 yıl kısalttığı tespit edilmiştir.

Araştırmaya katılan bireylerin büyük çoğunluğunun eğitimli bireylerden ve gelirlerinin orta ve üstü olarak kabul edebileceğimiz düzeyde olması bu araştırmanın şaşırtıcı yönlerinden birisi olarak karşımıza çıkmaktadır.

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)