Obezite Cerrahisi Sonrası Beslenme ve Sağlık

Yazar Burcu Ünal CanyolDiyetisyen • 7 Ocak 2021 • Yorumlar:

Obezite genel olarak bedenin yağ kütlesinin yağsız kütleye oranının aşırı artması sonucu boy uzunluğuna göre vücut ağırlığının ideal düzeyin üstüne çıkmasıdır. Obezitenin temel nedenleri arasında polikistik over sendromu, diyabet, uyku apnesi, kardiyovasküler hastalıklar gibi durumların yanında psikososyal problemlerde bulunmaktadır. Obezite ortalama insan yaşamını 12-14 yıl kadar azaltabilen bir hastalıktır. Obezlerin genel yaşadığı porblemler: artmış morbidite ve mortalite, azalmış üretkenlik, artmış sağlık harcaması, sosyal ve ekonomik dışlama şeklinde sıralanabilir.

Kişilerde obezite cerrahisi gerçekleşebilmesi için kişinin vücut kütle indeksinin (VKI=boy/m2) 40 kg/m2 üzerinde olması gerekmektedir. 35-40 kg/m2 vücut kütle indeksi aralığına sahip bireylerde obezite cerrahisi için diyabet, hipertansiyon, uyku apnesi, artirit gibi bir ek komplikasyon durumu bulunmalıdır.

Bunun dışında kimler obezite cerrahisi olabilir dersek: yukarıdaki vücut kütle indeksi ve komplikasyon durumları bulunan 18-60 yaş arası yetişkinler olabilir. ABD kaynakları yaşı 12 yaş üzeri olarak verdiği için yaş kesin bir kriter değildir. Fakat;Cushing sendromu gibi hormonal durumları bulunan kişilerde, psikiyatrik hastalıkları bulunan kişilerde, alkol ve ilaç bağımlılığı bulunan kişilerde, mental olarak yeterli olmayan kişilerde uygulanmamalıdır.

Günümüzde en sık tercih edilen ameliyat yöntemi tüp mide ameliyatı olarak bilinen lap sleeve yöntemidir. Bu ameliyat yöntemi tüm dünyada ve ülkemizde en sık uygulanan yöntemdir. Midenin %75 i çıkarılır. Kişi de büyük oranda iştah kaybı da gözlenir. Sindirim akışı değişmediği için vitamin, mineral, protein emilim sorunları oluşmaz. En büyük avantajlarından biride budur. Tüp mide ameliyatı geçiren kadınlar 1 yıldan önce gebe kalmamalıdır. Cerrahi operasyon sonrasında kişilerin ağırlık kaybı besin alımlarının kısıtlanmasını sağlar. En çok kişide etkilenen açlık hormonlarından biri olarak bilinen grehlin hormonudur.

Postroperatif beslenme aşamalarına bakacak olursak;

1.Berrak sıvı dönemi: Hasta ilk gün berrak sıvılar ile beslenir. Genellikle elma suyu, vişne suyu gibi meyve suları, bitki çayları ve su tüketilebilir.

2.Sıvı dönem: Hasta 2 ve 3.günlerde besin değeri olan bulanık sıvılar ile beslenir. Genellikle ayran, seyreltilmiş kefir gibi protein içerikli besinler tüketilebilir.3-14.günler arası koyu kıvamlı sıvılara geçilir. Burada kişi çorbalar ile beslenebilir. Genellikle gaz yapmaması için kuru baklagil içermeyen çorbalar kullanılır. 

3.Yumuşak katı beslenme:15-30 günler arasında çatalla ezilerek yenebilecek yumuşak besinler tercih edilir. Genellikle kıymalı sebze yemekleri, balık buğulamalar, rafadan yumurtalar ve yumuşak peynirler gibi besinler tercih edilebilir. Bu aşamada kişinin diyeti zenginleştirilmelidir. Her gün bir protein kaynağının tüketilmesi gerekir. Pişirme teknikleri hastaya iyi anlatılmalıdır kişi kızarmış besinler tercih etmemeli haşlama ve buğulama tarzı pişirme yöntemlerini beslenmesinde kullanmalıdır. Katı ve sıvı aynı anda tüketilmemelidir ve tam bu aşamada hastaya bu kural anlatılmalıdır.1.ayda egzersize yavaş yavaş başlanabilir. Hafif egzersizlerle başlanıp zamanla egzersiz yükü arttırılmalıdır.

4.Geçiş dönemi:30-45 günler burada optimal beslenmeye geçiş gerçekleşir. Ana yemeklerde köfteler, kıymalı yemekler, dolmalar gibi tercihler yapılabilir. Bu aşamada kişilere beslenme eğitimleri verilmeli ve her öğün içeriği anlatılmalıdır.

5.Optimal beslenmeye geçiş:45-60 günler hastalara yeterli ve dengeli beslenme eğitimleri başlanmalıdır. Bunun sebeplerinden en önemli olanı ameliyat olan hastanın yeme bozukluğunun bulunmasıdır.

Ameliyat sonrası mikrobiyota olumsuz olarak etkilendiği için 1,5-2 ay hastaya probiyotik kullanımı sağlamak disbiyozun tedavisinde büyük oranda etki etmektedir. Ayrıca kişiye ameliyattan 2 ay sonraya kadar salata ve kuru baklagiller verilmemelidir. Proteini yüksek sütler gibi protein zenginleşmesi yapılmış besinler ameliyat sonrası tercih edilebilir.

Ameliyat sonrasında kişilerde kalsiyum emiliminde azalma görülebilir. Sıklıkla B12 yetersizliği görülür ve bunun yanında B9 ve demir eksikliğine de rastlanabilir. D vitamini yetersizliğine rastlanabilir. Kişinin alkol problemi varsa ve cerrahi sonrası devam ediyorsa B1 vitamini yetersizliğine bağlı Wernicke ensefalopatisi gelişebilir.

Ameliyat sonrası gelişebilecek olası sorunlara bakacak olursak; bulantı, kusma, ağız kokusu, ishal, kabızlık, halsizlik, baş ağrısı, baş dönmesi, dumphing sendromu, kokulu gaita, gaz, gastrik intolerans ve duygusal yeme olabilir. Bu başlıklardan bazılarına daha derinlemesine bakacak olursak;

Kişide bulantı kusma ve şişkinlik varsa; hızlı yemek yenmemeli ve içilmemelidir. Besinler iyi çiğnenmelidir. Çok soğuk ve sıcak besinler yenilip içilmemelidir. Çok fazla yemek yenmemeli yavaş yavaş minimum bir yemek 20 dakikada bitirilmelidir. Yüksek oranda yağ içeren, kızarmış besinler tüketilmemelidir.

Dumphing sendromu hızlı gastrik boşalmaya neden olur ve bariatrik cerrahi sonrası sıklıkla rastlanabilir .Uygun tedavi ve beslenme tedavisi uygulanmalıdır.

Gastrik intolerans durumlarında; sert ve kuru besinler tüketilmemeli, fazla sinir içeren et ürünleri kullanılmamalıdır. Çok taze ve hamur kıvamlı olan ekmek ve hamur işleri tüketilmemelidir. Makarna ve pirinç tüketilmemelidir. Pişirme tekniklerine dikkat edilmelidir. Tekrar tekrar ısıtılan yemekler özellikle protein içerikliyse yenmemelidir.

Duygusal yeme; kişiye bununla baş edebilmesi için verilecek en doğru destek doğru ve tatmin edici, detaylı bir beslenme eğitimidir. Bu eğitimlerde detaylı olarak yeterli sıvı alımı anlatılmalıdır, yeterli protein alımı vurgulanmalıdır. Karbonhidrat, protein ve yağ dengesi öğünlerde sağlanmalı ve bu öğretilerek kalıcı hale gelmelidir. Nasıl besin seçileceği kişiye mantığı ile öğretilmelidir. Katı ve sıvı ayrımı mutlaka benimsetilmeli ve kalıcı bir davranış değişimi olarak kalmalıdır. Kişiye verilen ek vitamin desteği bulunuyorsa mutlaka alınmalıdır. Kontrolün önemi vurgulanmalıdır ve kişiye geçici çözümler değil yaşam şekli değişimleri ve doğru öğün planlaması kazandırılmalıdır.

Cerrahi operasyon sonrası pek çok kişide kilo kaybı sağlanır fakat koruyamayan hasta da çok fazladır. Kişinin verdiği kiloyu koruyabilmesi için ilk ve önemli detay iyi bir bariatrik cerrahi operasyonu geçirmiş olmaktır diğer önemli altın kural hastanın beslenme eğitimi alması ve kalıcı davranışlar kazanmasıdır. Diğer kural egzersizi hayatına kalıcı olarak katabilmesidir.

Doğru beslenme eğitimi ve kontrollerin zamanında yapılması çok önemlidir. Bu hem kişinin ameliyat sonrası beslenmeye bağlı sağlık problemlerini ortadan kaldırır, hem hasta kalıcı beslenme davranışı değişiklikleri kazanır, hem egzersiz ile verilen büyük kilolar sonucu sarkmaların minimuma inmesi için motivasyon yüksek tutulur. Bu aşamalar doktor, diyetisyen ve psikolog eşliğinde multidisipliner olarak sağlanır.

Son olarak unutulmamalıdır ki; hasta ekip ile iş birliğinde bulunmuyorsa, beslenme düzenini sağlamıyor ve verilen eğitimleri red ediyorsa, egzersizi düzenli olarak yaşamına almamışsa verdiği kiloları geri alır. Bariatrik cerrahi davranış değişimleri olmazsa yetersiz bir yöntem olarak kalır.

 

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)