Kabaca bir hesap yaparsak; yakın zamana kadar aralarından biri ya da ikisi çalışıyorsa ,eşlerin günlük birbirini görme süresi ortalama 5 saati aşmazken, şu anda fazladan 12 saat daha aynı evin içinde birarada oturmak zorundalar. Fakat zihin alıştığı düzeni arar…Neden?- Çünkü insan hayatta kalmak için bildiği, etüt ettiği, güvendiği yöntemi uygulamaya güdülenmiştir ve zihinsel davranış şemaları bu şekilde kodlanmıştır. Alıştığının dışındaki her sistem önce bir adım geriden sorgulanır, incelenir, hatta bir süre düşmanmış gibi algılanır yenilikler; yaşamına kast etme durumu var mı, dayatılan bu yeni yaşam formatı faydalı mı değil mi şeklindeki endişelerle, hemen yeniye adapte olamaz insan, uzun süre direnç gösterir, çünkü zihin yeni sistemin güvenirliğini test etmelidir ve yeniye uygun sinirsel bağlantılarını kurarak davranışlarını değiştirebilecek hazırbulunuşluk düzeyine gelmelidir. Bunun oluşabilmesi için de zamana ihtiycı vardır.
İnsan dışarıda varolan bir tehlikeye karşı, yeni bir davranış alışkanlığı geliştirmek zorunda olsa bile, tehlikeyi yok sayarak direnç gösterebilir hatta insan acılarına bile alışabilir, bağımlı olabilir…Neden?..Çünkü bilindik olan durum acılı da olsa, çoğu insan için konfor alanı oluşturur. Ben onlara “konfor alanı oluşturan acılar” diyorum. Kişi alıştığı bildiği acısına bile, yeni bir alışkanlık geliştirmek yerine daha çok güvenir ne de olsa tanıdıktır, yeninin belirsizliği yoktur, ya da şöyle de diyebiliriz; acı da olsa insan alıştığı hayata katlanır, hatta içten içe sever; şikayet edildiği halde yıllarca süren evlilikler gibi, sevmeden yapılan ama değiştirilemeyen işler gibi, kestirme olan yerine yürünen uzun yollar gibi…İnsan eski alışkanlığını kaybederken yeni davranış için zihinsel hazırlığın yapılmış olması gerekir. Fakat şu anda yaşanan tehlikeli salgın ortamında insanların kendilerini korumak için yaşamak zorunda olduğu yeni bir yaşam formatı hazırlıksız bir şekilde sunulmaktadır. Ve süreç ani geliştiği için insanlığın bu yeni yaşam formatına uyum sağlayıp hazırlanacağı bir evresi de olamamıştır. Yani beyin eski alışkanlığını bırakıp, yenisine alışarak, yumuşak bir geçiş yapacak gerekli süreden mahrum kalmıştır( beyinde davranış değişikliği için yeni snaptik ağların oluşması gerekir bunu niçin de zamana ihtiyaç vardır). Buradan yola çıkarsak günde 5 saat gördüğünüz bir insanı eşiniz de olsa günde 12 saat görmeye zihin alışmakta pekala zorlanabilir. Peki bu zorlanma durumunda aynı evin içinde neler yaşanabilir;
1) İnsan alıştığı sistemi arar ve savunur, sürdürmeye çalışır diye yukarıda bahsetmiştim.Yani çiftler alıştıkları o 5 saatin peşine düşeceklerdir. Bu ne demek; fazladan birlikte olunan ortalama 12 saati zihin alıştığının dışında olduğu için tehlikeli ve belirsiz bir süre olarak algılayacaktır.Ve belirsizlik de insan için en büyük stres kaynaklarından biridir. Açıklanmayan, netleşmeyen uzun süreli belirsizlikler de kronikleşen strese neden olarak anksiyeteye dönüşür.
Bu makalenin DoktorTakvimi web sitesinde yayımlanması, yazarın açık izniyle yapılmaktadır. Web sitesindeki tüm içerikler, fikri ve sınai mülkiyet mevzuatı kapsamında uygun şekilde korunmaktadır.
DocPlanner Teknoloji A.Ş. web sitesi tıbbi tavsiye sunmaz. Bu sayfanın içeriği, metinler, grafikler, görseller ve diğer materyaller de dahil olmak üzere, yalnızca bilgilendirme amacıyla oluşturulmuştur ve tıbbi tavsiye, teşhis veya tedavinin yerini almak amacı taşımaz. Herhangi bir sağlık sorununuzla ilgili şüpheniz varsa, bir uzmana danışınız.