Şeker Bağımlısı Mısınız?

Yazar Olcay BarışDiyetisyen • 5 Mart 2019 • Yorumlar:

Nedir Şeker bağımlılığı?

Hem bağımlılık hem de yeme bozukluğu olarak bilinen fazla şeker tüketimi bazı sonuçları da beraberinde getiriyor. Araştırmacılar, şeker tüketildiğinde beyinde iyi hissettiren hormonlar diye bilinen “serotonin” ve “dopamin” hormonlarının arttığını ve bunun bir tür bağımlılığa yol açabileceğini belirtiyorlar.

Dikkat gün içinde sık sık şekerli gıdaları aşeriyorsanız siz de şeker bağımlısı olabilirsiniz. Yapılan araştırmalarda insanlarda şeker tüketiminin madde bağımlılığına benzer şekilde beyin aktivitesini tetiklediğini gösteriyor.

Belirtileri nelerdir?

Alışık olduğunuz düzeyde şeker almadığınız bir öğünden sonra baş dönmesi, baş ağrısı, bulantı, yorgunluk, düşünce karışıklığı, depresif olma hali şeker bağımlılığı belirtileridir. Yemeyi düşündüğünüzden daha fazla yemek, yemeniz gereken öğünü atladığınızda ise, sinirlilik, soğuk terleme veya çarpıntı gibi şeker düşüklüğü belirtileri en tipik belirtilerindendir.

Şeker detoksu diyetleri işe yarar mı?

Şeker detoksu genel olarak üç hafta boyunca (21 gün) içeriğinde şeker bulunan tüm yiyeceklerden uzak durmayı hedefleyen bir program. Bu tip detoks uygulamaları ile vücut yeterli besin öğeleri gereksinimini karşılayamaz. Besin öğeleri vücudun gereksinimi kadar alınmadığında yeterli enerji oluşamaz, vücut dokuları yapılamaz dolayısıyla yetersiz ve dengesiz bir beslenme meydana gelebilir. Bu tip uygulamalar kişiye kısa süreli çözüm oluştururken bağırsaktaki doğal florayı bozarak vücuda zarar verebilir. Özerllikle gebeler, emzirenler, şeker hastaları ve kalp hastaları tarafından yapılan detoks son derecede zararlıdır.

Şeker tüketme alışkanlığını değiştirmek için;

Proteinli gıdalara (yumurta, tavuk eti, kırmızı et, balık, az yağlı yoğurt, az yağlı ayran gibi...) ağırlık vermek hem açlığınızla savaşmanıza yardımcı olur hem de şekerinizin yükselmesini önler. Ayrıca günlük olarak liften zengin beslenme de çok önemli. Meyvelerden, sebzelerden ve tam tahıllı gıdalardan günlük lif ihtiyacımızı karşılayarak kan şekerimizi dengede tutabiliriz.  Bunun yanı sıra ana ve ara öğünlerden oluşan az ve sık yeme üzerine kişisel bir beslenme programıyla kan şekerinin belirli bir düzeyde salımını sağlayarak tatlıya saldırma hissini ortadan kaldırabilirsiniz. Tatlı ihtiyacınızı taze veya kuru meyvelerden almaya çalışabilirsiniz.

Şekeri aşırı tüketmek, yüksek kalori alımı ve obeziteye sebep olur. İçinde basit şeker bulunduran gazlı içecekler, kek, gofret, şekerleme ve tatlılar kanda glukoz düzeyini çok hızlı şekilde yükseltirler. Pankreas bu ani yükselen şekeri dokularda kullanmak üzere insülin hormonunu üretir. Bir anda yükselen insülin şekeri enerjiye dönüştürdükten sonra kan şekeri hızlıca düşmeye başlar. Şekerin enerjiye dönüşmesine ek olarak insülin ayrıca yağ depolanmasını da harekete geçirir.

Ayrıca şekerin fazla tüketimi, bağışıklık sistemini zayıflatma, vücutta mineral dengesini bozma, eklem rahatsızlıkları gibi birçok sıkıntıya da zemin hazırlar. Şekerli gıdaları bıraktığınızda ilk olarak halsiz ve sinirli hissedebilirsiniz. Fakat zamanla göreceksiniz ki bu belirtiler yavaş yavaş geçecektir. Önemli olan bir alışkanlığı değiştirmektir.

Şeker tüketimini azaltmak için birkaç neden;

Şeker, kanser hücrelerinin oluşumu için uygu ortam hazırlar (özellikle meme, yumurtalık, prostat, rektum, safra kesesi kanserleri...), bağışıklık sistemini zayıflatır. Böbreklere zarar vererek böbrek taşı oluşumuna zemin hazırlar. Kalsiyum ve bakır emilimini engeller. Kan damarlarını daraltarak koroner kalp hastalık riskini arttırabilir. Hipoglisemiye yol açar, şeker hastalığına zemin hazırlar. Toplam kolesterolü ve sistolik kan basıncını artırır. Hipertansiyona sebep olur. Karaciğerde patolojik değişimlere yol açabilir.

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)