Makaleler 25/12/2025

Sizin Beden Algınızı Kim Yönetiyor? - Psk. Ayşe Betül Köstekçi

Ayşe Betül Köstekçi Psikoloji
Ayşe Betül Köstekçi
Psikoloji

Beden İmgesi

Beden imgesi nedir?

Beden imgesi, bireyin kendi bedeni hakkındaki içgörüsü veya zihinsel resmi olarak ifade edilir. Bu imge, bireylerin bedenlerinin şekli, boyu ve estetiğine dair tutumlarını içermektedir. Seymour Fisher’e göre beden algısı ve oluşmuş beden imgesi, bireyin kendi bedenine dair deneyim ve tutumları ile psikolojik niteliklerinin bedene aktarılmasıdır. Kısaca bireyin kendi kafasında yarattığı bir vücut resmidir. Dolayısıyla beden imgesi, kişinin algısına bağlıdır ve çoğunlukla nesnel bir olgu içermez. Beden algısı kavramının bu sübjektif yapısı ancak onu belirli boyutlarıyla değerlendirildiğinde daha anlaşılır olacaktır. Bu boyutlar bazı başlıklar altında şu şekilde incelenebilir:

  • Bilişsel Boyut: kişinin bir beden hakkındaki düşünce ve inançlarını içerir;
  • Algısal Boyut ve Duygusal Boyut: insanların vücutlarını veya organlarının özelliklerini nasıl algıladıklarını ve bu algıyla şekillenen duyguları içerir;
  • Davranışsal Boyut: kişinin kendi vücudunu biçimlendirmek, kontrol etmek, değişiklik yaratmak veya gizlemek için gerçekleştirdiği eylemleri kapsamaktadır.

Beden imgesi nasıl şekillenir?

Beden algısı: Aile, bakım verenler, akranlar, cinsiyetlere ait biyolojik özellikler gibi mikro faktörler; yakın çevre, uzak çevre, kültür, etnik köken, dini veya sosyal baskı, medya vb. birçok makro faktör ile biçimlenebilir. Bunların yanında özellikle son yıllarda geleneksel medyanın ötesinde sosyal medya platformları bu algının inşasında kendine çok büyük bir rol edinmiştir. İnternet ve kitle iletişim araçları, ideal beden standartları oluşturan ve estetik özellikleri biçimlendiren kritik faktörlerdir. Linda Smolak, yetişkin kişilerin sahip oldukları beden imgesinin etkilendiği değişkenleri şu şekilde ifade etmiştir: “kişinin geçmişte yaşadığı ve şimdi var olan tecrübeleri, ideal olan beden imgesi ve kültürel değerleri, toplumun bireyden beklentileri ve diğer insanlarla yapılan karşılaştırmalar”.

Bebeklik evresinden beş yaşına kadar olan erken dönemlerinde çocuklar, diğer çocuklar veya kendileriyle ilgili beden imgelerinde sübjektif fikirleri çoğunlukla edinmemiştir. Beden algısının, hatta bedene dair birtakım düşüncelerin, imgelerin oluşması, memnuniyetsizliği ve kilo kaygısının ortaya çıkışı genellikle ortalama altı yaşlarına tekabül eder. Ardından gelen çocukluk döneminde ise bedeni beğenme veya algılamadaki değişkenler şöyledir: ailede rol modelleri veya dile getirilen düşünceler, eleştiriler, kısıtlamalar veya zorlamalar, çevre ile her türlü etkileşim, kişisel tecrübeler, bedenine hem içsel hem de dışsal ortamlardan gelen uyaranların nasıl algılanıp nasıl yorumlandığı veya fark edildiği.

Sabine Wilhelm’e göre aile ortamında çocuğun bedenine yönelik olumsuz eleştiriler, onun beden algısına ilişkin özgüvenini, içgörüsünü ve dolayısıyla benlik algısını olumsuz yönde etkileyebilmektedir. Özellikle çocukluk döneminde bakım verenin fikirlerine daha yoğun ilgi ve çocuğun bu sözlere duyduğu güven göz önünde bulundurulduğunda, bireyin beden algısı ve kendine dair bakışı biçimlenir. Bireylerin sahip olduğu beden algısı yalnızca kendilerini nasıl gördükleriyle ilişkili olmaktan öte değildir; çevresindekilerin onu nasıl gördüğüne dair varsayımlarıdır da.

Beden imgesi bireyin psikolojisini etkiler mi?

Bireylerin kendi vücutlarına dair sahip oldukları inançlar, çeşitli psikolojik problemler için tetikleyici rol oynayabilmektedir. Günümüzde yapılan araştırmalar, olumsuz beden imgesinin halk sağlığı açısından temel bir sorun olduğunu ortaya koymaktadır. Konuya dair alan araştırmalarında bedenden veya uzuvlardan memnuniyetsizliğin, yanlış yeme davranış örüntülerine, benlik saygısında düşüşe, sosyal değerlendirmelere karşı hassasiyet ve eleştirilere karşı duyulan kaygının artmasına, depresyona, romantik ilişkilerde cinsel işlev bozukluklarına ve daha birçok probleme zemin oluşturabildiği görülmektedir.

Beden memnuniyetsizliğini içeren beden algısındaki bozulmalar; özellikle ergenlerde daha depresif duygudurumunun ortaya çıkışı veya sürmesi, özgüven eksiklikleri veya yeme bozuklukları için temel bir risk faktörüdür. Bunlarla birlikte yapılan bazı araştırmalar, olumsuz, deforme olmuş, gerçeklikten büyük oranda sapmalar yaşanan beden imgesinin özellikle ergenlerde intihar düşüncesini önemli ölçüde yordadığını işaret etmektedir.

Gerçekçi bir beden algısı nasıl olmalı?

Sağlıklı bir vücut imajı ve o imajın karşılık geldiği beden resmi, vücudunuzu mevcut haliyle kabul etmek ve görünüşünüzle rahat olmak anlamına gelir. Burada asıl kilit kavramı: Kabul edilen veya ulaşılması arzu edilen kilonun, kişi için beslenme ve fizyolojik yönden “sağlıklı” kabul edilen aralıkta kalmasıdır.

Birçok farklı sağlıklı vücut şekli ve boyutu vardır. Ancak çevreden yükselen sesler, vücutların nasıl görünmesi gerektiği konusunda gerçekçi olmayan dayatmalar, güzellemeler veya eleştiriler içerebilir. Vücudunuzun kendinizi ifade etmek için sunduğu olanaklar için minnettar hissetmek, bedeninize dair olumlu yönlere odaklanmanıza yardımcı olabilir. Bireyin özgüven kanallarını çeşitlendirmesi, manevi tatmin unsurlarını belirlemesi ve kendine değer kattığına inandığı alanlarda birikim edinmesi, bedenine yüklediği kendini var etme rolünün düzenlenmesine olanak sağlayacaktır.

Doğru bir özsaygı kavramı, kişinin nitelikleri ve özellikleriyle ilgili nasıl göründüğü ve hissettiği de dahil olmak üzere, kim olduğuna güvenmesi anlamına gelir. Ve birey bu özsaygı inancı ve kişisel değerini yalnızca bedeni, fiziksel özellikleri veya dış görünüşüne bağlı biçimde edinmemelidir. Fiziksel yapısında zaman zaman meydana gelen değişimlerin, bununla gelebilecek çevre baskısı veya içsel yargılamaların üstesinden gelebilecek ve tolere edebilecek bir psikolojik sağlamlığı edinmeyi hedeflemelidir. Sağlıklı ve gerçeğe yakın bir vücut imajına sahip olan kişiler sağlıklı bir diyet yapmayı daha kolay bulacak ve fiziksel aktiviteye katılma konusunda daha fazla özgüvene sahip olacaklardır.

Bu makalenin DoktorTakvimi web sitesinde yayımlanması, yazarın açık izniyle yapılmaktadır. Web sitesindeki tüm içerikler, fikri ve sınai mülkiyet mevzuatı kapsamında uygun şekilde korunmaktadır.

DocPlanner Teknoloji A.Ş. web sitesi tıbbi tavsiye sunmaz. Bu sayfanın içeriği, metinler, grafikler, görseller ve diğer materyaller de dahil olmak üzere, yalnızca bilgilendirme amacıyla oluşturulmuştur ve tıbbi tavsiye, teşhis veya tedavinin yerini almak amacı taşımaz. Herhangi bir sağlık sorununuzla ilgili şüpheniz varsa, bir uzmana danışınız.


www.doktortakvimi.com © 2025 - Doktor bul ve randevu al

Bu web sitesi çerezleri kullanıyor.
Tarayıcınızda çerezlerle ilgili ayarları düzenleyebilirsiniz.