Terapi Nedir ve Kimler Terapiye Gelmelidir?

Terapi nedir ve terapiyi kimler uygulayabilir?

Terapi, bu alanda eğitimlerini tamamlamış (psikolog, psikiyatrist) kişiler tarafından uygulanır. Terapi, psikolojik rahatsızlıkları olan veya ruh sağlığına dikkat etmeye çalışan insanlara uygulanan bir konuşma terapisidir.

Fiziksel veya ruh sağlığı ilaçları kullanan bireylere de destekleyici olarak terapi uygulanır. Terapide; günlük hayattan, geçmişten, düşüncelerden hatta bireyin farkında olmadığı, bilinçdışına ittiği durumlardan konuşulur.

Terapiye birçok sebepten gelebilirsiniz, ama bunlardan en yaygınları:

Anksiyete Bozukluğu

Kişinin bir sebep olmadan aşırı kaygı ve endişe duymasıdır. Anksiyeteye sahip bireyler, sürekli olumsuz konular hakkında endişeye düşer ve bunu zihinlerinden uzaklaştıramazlar. Bu endişeler; sosyal hayat, hastalık ve ölüm hakkında olabilir.

Anksiyete atağı geçiren bir birey, terapide ölüm düşünceleri sonrasında aldığı nefesin yetmediğini söyleyebilir.

Anksiyete bozukluğuna sahip bireylerin kurabileceği cümleler:

Bir şey yapmam gerektiğinde çok fazla heyecanlanıp bu konu hakkında çok fazla düşünüyorum.
Bazen çalışırken zihnim durmuş gibi hissediyorum.
Çok hızlı öfkeleniyorum.
Çok hızlı yoruluyorum.
Çok fazla/az uyuyorum.
Anksiyete bozukluğu teşhisi koyulabilmesi için son 6 ayda yukarıdaki belirtilerin bulunması gerekmektedir. Uzmanların bu teşhisi koyması gerekir.

Özgüven Eksikliği

Özgüven, kişinin kendini sevmesi ve kendisiyle barışık olmasıdır. Özgüven eksikliğine sahip bireyler, kendilerine olan güvenini kaybetmişlerdir ve kendileriyle barışık değillerdir.

Özgüven eksikliği olan bir birey, sosyallikten kaçınır, pasif davranır. Özgüvenin azalmasında geçmişinde yaşadığı zorbalıklar etkili olabilir. Ailemizin tutumu çok önemlidir. Okul çağındaki arkadaşlıklarımız da özgüvenimizde etki yaratabilir.

Özgüven eksikliğine sahip bir birey terapide dış görünüşünün kötü olduğunu veya bir iş verildiğinde onu başaramayacağını hissettiğinden bahsedebilir.

Özgüven eksikliği olan bireylerin kurabileceği cümleler:

Kendimi yetersiz hissediyorum, bu işi başarabileceğimi düşünmüyorum.
Karşımdaki kişi benden istemediğim bir şeyi yapmamı istese bile hayır diyemiyorum.
İlişkilerimde kendi sınırlarımı çizemiyorum, rahatsızlıklarımı dile getiremiyorum.
Eleştiri aldığımda bu eleştiri hakkında çok uzun bir süre düşünüp kendimi kötü hissediyorum.
Vücudumu güzel bulmuyorum, insanlar beni çekici bulmuyor.
Konser gibi ortamlara gitmek istemiyorum.
Hayatımda sürekli biri olmalı, tek kalmamalıyım.
Karar vermem çok uzun sürüyor, başka kişilerden yardım alıyorum.
Kendimde olumlu bir taraf yok, başarısız ve yetersiz biriyim.
Sosyal Fobi
Kişinin başkalarıyla etkileşime geçtiğinde hissettiği kaygı, endişe ve korkudur. Sosyal etkinliklerde kendini utandıracağını veya aşağılanacağını hisseder.

Sosyal fobiye sahip biri, terapide dışarıda yemek yerken herkesin onu izleyip yediği miktarı eleştirdiğini, sunum yaparken herkesin onunla dalga geçtiğini düşündüğünden bahsedebilir.

Sosyal fobiye sahip olan bireylerin kurabileceği cümleler:

Dışarıda yürürken bile insanların beni yargıladığını hissediyorum.
Sunum yaparken iş arkadaşlarımın arkamdan benimle ilgili alay ettiklerini düşünüyorum.
Sunum yapmaktan ve takım lideri olmaktan kaçınırım.
Eğer bir yerde konuşma yapmam gerekirse bahane üretir ve gitmem.
En az 6 ay sürmeli ve kişinin hayatında işlevsellikte bozulmalara yol açmalıdır. Uzmanlar tarafından tanı konulmalıdır.

Majör Depresyon

Günlük aktivitelere olan ilginin büyük ölçüde azaldığı, yaşamını olumsuz etkileyen duygusal çöküntülere neden olan bir duygudurum bozukluğudur.

Depresyondaki bir birey kendini üzgün ve değersiz hisseder, önceden zevk aldığı şeylerden zevk almaz. Depresyondaki bir birey terapide ölüm ve intihar düşüncelerinden, kendini değersiz hissettiğinden veya yaşamın yaşanmaya değer olmadığı hakkındaki düşüncelerinden bahsedebilir.

Depresyona sahip bireylerin kurabileceği cümleler:

Ardışık iki hafta boyunca, günün büyük bir kısmında aşağıdaki semptomlardan bulunması gerekir. Uzmanlar tarafından tanı konulmalıdır.
İlk iki semptom mutlaka bulunmalıdır:

Günümün çoğunluğunda üzgün hissediyorum.
Sevdiğim aktivitelere eskisi gibi ilgi duymuyorum ve yapmak istemiyorum.
Gerektiğinden çok daha fazla/az uyuyorum.
Gerektiğinden çok daha fazla/az yemek yiyorum.
Bir şey yapmasam bile kendimi yorgun hissediyorum.
Kendimi değersiz hissediyorum.
Bir işle uğraşırken dikkatimi toparlayamıyorum, dikkatim çok hızlı dağılıyor.
Sürekli ölümü düşünüyorum, intihar hakkında düşünüyorum.
Semptomlar bir madde kullanımına ya da genel tıbbi bir duruma bağlı değildir. Başka bir ruhsal hastalıkla açıklanamaz. Hiçbir zaman manik ya da hipomanik nöbet yoktur. Teşhis uzmanlar tarafından konulmalıdır.
Yas durumunun dışlanması gerekir (DSM-V’ten kaldırılmıştır).

Psikoloji | Psikoloji İstanbul | Psikoloji Ankara | Psikoloji İzmir | Psikoloji Bursa | Psikoloji Adana