Ergenlik, çocukluk ve yetişkinlik arasında bulunan gelişim dönemidir. Kendi içinde üç bölüme ayrılır: Erken ergenlik (9-13 yaş), orta ergenlik (14-16 yaş) ve geç ergenlik (17-20 yaş). Oldukça uzun sürdüğü görülen bu dönem, ortaokul, lise ve hatta üniversite hayatının bir kısmını kapsar. Bu demektir ki birey, ergenlik döneminde sadece büyümekle kalmayacak lise, üniversite seçimi gibi hayatı için önemli kararlar alacaktır. Bu kararları alırken ergen, bir yandan fiziksel, bilişsel, duygusal ve sosyal değişimler de yaşayacaktır. Tüm bunlar, ergenlik dönemini hem bireyin kendisi hem de çevresi için zorlayıcı hale getirebilmektedir.
Çocukluk ve ergenlik dönemlerinde fiziksel ve zihinsel gelişim benzer şekilde hızlı ilerler. Ergenliği çocukluktan ayıran en önemli nokta sorumluluklardır. Yavaş yavaş büyüyen bireyin gün geçtikçe daha fazla sorumluluğu olur. Bu artış normal ve gereklidir çünkü birey, ergenlik döneminde yetişkinliğe hazırlanmakta ve bir çeşit prova yapmaktadır. Bu dönemde yaşına uygun sorumluluklar alarak büyüyen bireylerin yetişkinlikte daha başarılı ve mutlu olduğuna dair çeşitli araştırmalar bulunmaktadır. Fakat gerekli olması zor olmadığı ya da ergenin bocalamadığı anlamına gelmez. Bu bocalamalar ergenliğe özel olduğu için ergenlerle yürütülen terapi seansları diğer gruplardan farklı olarak yeni gelen sorumluluklara sıklıkla odaklanır.
Ergenlik, gelişim dönemi olarak bakıldığında çocukluktan daha çok yetişkinliğe benzer. Erken ergenlikten geç ergenliğe doğru gidildikçe çocuksu görüntü ve davranışlar tamamen kaybolur. Fakat bir bireye yetişkin demek için bunlar tabii ki yeterli değildir. Yaşam boyu gelişim devam etse de yetişkin bireyin fiziksel ve bilişsel değişimleri ergenlere göre oldukça yavaştır, daha fazla sorumluluk alabilir ve hayatındaki meslek, evlilik gibi önemli durumların çoğu en azından fikir veya istek bazında şekillenmiştir. Yani yetişkin bireyin hayatı ergen bireye göre daha durağandır. Ergenlerle terapide, yetişkinlerin model ve ters model oluşundan sıklıkla bahsedilir. Her yetişkinin her davranışının doğru olmadığını fark etmesi, muhakeme yeteneği geliştirmesi ve kendi kimliği doğrultusunda yol bulmaya çalışması hedeflenir.
Özetle, ergenlerin çocuklardan fazla, yetişkinlerden az sorumluluğunun olması, bir ara dönemde olmaları ve fiziksel-zihinsel gelişimlerinin hızla sürüyor olması bu dönemi özel kılar. Normal olarak bu özel dönemin desteğe ihtiyaç duyulan konuları da kendine özgüdür. Tüm bunlar göz önüne alındığında psikoterapi süreçleri yetişkinlerden ve çocuklardan oldukça farklı ilerler.
Bu makalenin DoktorTakvimi web sitesinde yayımlanması, yazarın açık izniyle yapılmaktadır. Web sitesindeki tüm içerikler, fikri ve sınai mülkiyet mevzuatı kapsamında uygun şekilde korunmaktadır.
DocPlanner Teknoloji A.Ş. web sitesi tıbbi tavsiye sunmaz. Bu sayfanın içeriği, metinler, grafikler, görseller ve diğer materyaller de dahil olmak üzere, yalnızca bilgilendirme amacıyla oluşturulmuştur ve tıbbi tavsiye, teşhis veya tedavinin yerini almak amacı taşımaz. Herhangi bir sağlık sorununuzla ilgili şüpheniz varsa, bir uzmana danışınız.