Makaleler 31/10/2025

Glutensiz Beslenme: Geçici Bir Moda mı Yoksa Gereklilik mi?

Dyt. Alim Kaya Diyetisyen
Dyt. Alim Kaya
Diyetisyen

Glutensiz beslenme, günümüzde bir popülerlik trendi ve kilo kaybı yöntemi olarak öne çıksa da, bilimsel açıdan yalnızca belirli tıbbi durumlar için mutlak bir gerekliliktir. Glutensiz beslenme, öncelikle çölyak hastalığı ve çölyak dışı gluten hassasiyeti (NCGS) tanısı almış olan bireylerde önerilir. Özellikle Tip 1 diyabet (insüline bağımlı diyabet) gibi otoimmün hastalıkları olanlarda, bağışıklık sistemi bozukluklarının ortak kökeni nedeniyle çölyak hastalığı riski artar ve bu kişiler için glutensiz diyet bir tercihten çok tedavi zorunluluğudur.

Çölyak hastalığı, buğday, arpa ve çavdarda yer alan glutenin, ince bağırsağın emilim yüzeyine (villuslara) zarar vererek besin emilim bozukluğuna yol açtığı, genetik yatkınlığı olan bir otoimmün durumdur. Teşhis, kanda IgA anti-doku transglutaminaz (TTG) antikorlarına bakılarak başlar. Ancak yanlış negatif sonuçları önlemek için test sırasında hastanın mutlaka glutenli bir diyetle beslenmesi esastır. Tip 1 diyabet gibi durumlarda antikorlarda geçici yükselmeler olabildiği için, seroloji sonuçlarının ince bağırsak biyopsisi ile kesin olarak doğrulanması kritiktir.

Çölyak teşhisi almamış, ancak irritabl bağırsak sendromu gibi nedenlerle glutensiz beslenmeyi tercih edenler için önemli riskler mevcuttur. Glutensiz işlenmiş gıdalar, genellikle gluten içeren muadillerine kıyasla daha az lif, demir, çinko, potasyum ve B vitaminleri gibi temel mikro besinleri barındırır ve genellikle daha yüksek yağ ve kalori içeriğine sahiptir. Bu durum, uzun vadede potansiyel besin eksikliklerine yol açabilir ve çölyak hastalarında bile yaygın inanışın aksine kilo alımına neden olabilmektedir.

Bu riskleri yönetmek ve dengeli beslenmeyi sağlamak için bir diyetisyenle çalışmak hayati önem taşır. Diyetisyen, eksiklikleri önleyecek doğal glutensiz kaynakları (pirinç, mısır, kinoa vb.) diyete doğru şekilde entegre etmeye yardımcı olacaktır.

Günümüzde çölyak hastalığında önerilen yaklaşım, yaşam boyu glutensiz beslenmedir. Bu sayede bağırsak sağlığı korunur ve belirtiler kontrol altına alınabilir. Bu, sadece bariz gluten içeren gıdalardan (ekmek, makarna) değil; aynı zamanda soya sosu, malt içeren ürünler gibi gizli gluten kaynaklarından kaçınmayı ve çapraz kirlenmeye karşı dikkatli olmayı da gerektirir.

Özetle, glutensiz diyet, bilimsel olarak tanımlanmış tıbbi gereklilikler için bir tedavi protokolüdür ve herkes için sağlıklı bir moda değildir.

Kaynak: Amy L. Jones; The Gluten-Free Diet: Fad or Necessity?. Diabetes Spectr 1 May 2017; 30 (2): 118–123.

Bu makalenin DoktorTakvimi web sitesinde yayımlanması, yazarın açık izniyle yapılmaktadır. Web sitesindeki tüm içerikler, fikri ve sınai mülkiyet mevzuatı kapsamında uygun şekilde korunmaktadır.

DocPlanner Teknoloji A.Ş. web sitesi tıbbi tavsiye sunmaz. Bu sayfanın içeriği, metinler, grafikler, görseller ve diğer materyaller de dahil olmak üzere, yalnızca bilgilendirme amacıyla oluşturulmuştur ve tıbbi tavsiye, teşhis veya tedavinin yerini almak amacı taşımaz. Herhangi bir sağlık sorununuzla ilgili şüpheniz varsa, bir uzmana danışınız.


www.doktortakvimi.com © 2025 - Doktor bul ve randevu al

Bu web sitesi çerezleri kullanıyor.
Tarayıcınızda çerezlerle ilgili ayarları düzenleyebilirsiniz.