Atılım Üniversitesi Psikoloji Bölümü’nü %80 burslu okuyarak, altı dönem üst üste Yüksek Onur Öğrencisi olarak lisans dönemini bitirdim. Ardından, İstanbul Gelişim Üniversitesi’nde Klinik Psikoloji Yüksek Lisansımı tamamladım. Aynı zamanda Mindfulness Eğitmeniyim. Birçok akademik araştırma ve sosyal sorumluluk projesinde yer aldım. Bu süreçte, yetişkinler ve ergenler ile çalışırken çeşitli meslek içi eğitimlerin organizasyonu ve içeriklerinin oluşturulmasının yanı sıra, enstitü bünyesinde yürütülen çeşitli bilimsel araştırmalarda da görev aldım. Yabancı kaynaklardan (İngilizce) çeviri yaparak Türkiye’de terapi uygulamalarına ve eğitimlerine kaynak aktarımı sağladım. Bir dönem Kadın Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi’nde gönüllü staj yaptım. Mesleki yetkinliğimi geliştirmek için birçok terapi merkezlerinde ve kurumlarda psikolog olarak hem online hem yüz yüze danışanları takip ettim. Bir süre Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı bir eğitim merkezinde çalışma hayatına kurum müdürlüğü ile devam ettim. Danışmanlığını yaptığım eğitim kurumlarında ergen ve yetişkin psikolojisi hakkında çok sayıda eğitim verdim. Şu anda kendi kurduğum danışmanlık merkezinde Ankara’da ve Ankara dışında yaşayan ergen ve yetişkin bireylere online ya da yüz yüze olarak psikoterapi hizmeti veriyorum. Travmatik yaşam olayları ve bu yaşam olayları sonucu ortaya çıkan psikolojik yansımalar üzerinde çalışıyorum. Kaygı, depresyon, yas, fobiler, erken dönem travmatik yaşam olayları, değersizlik, yetersizlik, öfke, başarısızlık, ihmal, güvensizlik, bağlanma sorunları, taciz ve motivasyon sıklıkla çalıştığım alanlar diyebilirim.
Aslında uzmanlaştığım psikoterapiler; Aile ve Çift Terapisi, EMDR Terapisi, Bilişsel Davranışçı Terapi, Kabul ve Kararlılık Terapisi, Mindfulness (Bilgece Farkındalık) Terapisi, Şema Terapisi, Kısa Süreli Çözüm Odaklı Terapi ekolleridir. Ancak klinik çalışmalarımda ağırlıklı olarak EMDR Terapisi uygulamakla birlikte, Bilişsel Davranışçı Terapi, Mindfulness Terapisi ve Şema Terapisi ekollerine yönelik eğitim ve çalışmalarım bulunmaktadır.
En sık karşılaştığımız ruhsal bozukluklar depresyon ve kaygı bozuklukları (anksiyete) olabilir. Ancak son dönem başvurularında fark ediyorum ki, bireyi belirgin bir kategoride değerlendirdiğimizde diğer faktörler saptanamayabiliyor; daha güncel olarak ilişkilerdeki sorunlar, başa çıkamadıkları ve çözümlenemedikleri olaylar ve koşullar, ani yaşamsal kriz dönemleri, stres yaratan yaşam olayları ya da danışma amaçlı başvurular olabiliyorlar. Elbette travmalar, insan var olduğunca her an yaşamın bir döneminde karşılaşılabilecek bir unsur olduğundan başvurma nedeni olabilir.
Fiziksel ve psikolojik bütünlüğümüzü tehdit eden her türlü olay travmadır. Kişi çok yoğun bir korku, dehşete düşme ve çaresizlik hissettiğinde, olay kişi için travmatik sürece dönüşebilir. Ayrıca travmatik olaya maruz kalındığında kişinin yaşı, cinsiyeti gibi pek çok unsur travmanın şiddetinin belirleyicisidir. Toplumsal travmalar ve bireysel travmalar farklı ele alınır. Toplumsal travmalar tabii ki günümüzün sosyoekonomik düzeyinden ve sosyokültürel ortamından çok fazla etkilenebilir. Bireysel travmalarda da kişinin verdiği tepki çok önemli. Çünkü birey için travma yaratabilecek bir unsur, diğer bir kişi için çok daha rahat baş edebileceği ve psikolojik probleme dönüştürmeyeceği bir süreç olabilir. Bu tepkiler kişiden kişiye değişebilir.
Bu makalenin DoktorTakvimi web sitesinde yayımlanması, yazarın açık izniyle yapılmaktadır. Web sitesindeki tüm içerikler, fikri ve sınai mülkiyet mevzuatı kapsamında uygun şekilde korunmaktadır.
DocPlanner Teknoloji A.Ş. web sitesi tıbbi tavsiye sunmaz. Bu sayfanın içeriği, metinler, grafikler, görseller ve diğer materyaller de dahil olmak üzere, yalnızca bilgilendirme amacıyla oluşturulmuştur ve tıbbi tavsiye, teşhis veya tedavinin yerini almak amacı taşımaz. Herhangi bir sağlık sorununuzla ilgili şüpheniz varsa, bir uzmana danışınız.