Bağımlılık, içimizdeki boşluğun sesidir. Sadece bir maddeye ya da davranışa yönelme değil; içimizde onarılmamış, doyurulmamış, adlandırılmamış bir boşluğun kendine yer açma biçimidir. Bazen insan kendini eksik hisseder. Sanki bir şeyler tamamlanmamış gibidir. İşte o eksikliği doldurmak için kimi zaman bir maddeye, kimi zaman bir kişiye, kimi zaman da bir davranışa tutunuruz. Fakat ne yaparsak yapalım, o eksiklik tam olarak dolmaz. Çünkü mesele sadece alışmak değil, daha derin bir şeye bağlıdır.
“Bağımlılık” deyince aklımıza hemen alkol ya da uyuşturucu gelir. Ama bağımlılık sadece bunlarla sınırlı değildir. Sürekli sosyal medyaya bakmak, bir ilişkiyi bırakamamak, alışveriş yapmadan duramamak… Bunların hepsi bir tür bağımlılık olabilir.
Bağımlılık aslında bir şeyin bizi ele geçirmesi değil, bizim bir şeye tutunmamızdır. Çünkü içten içe bir şeye ihtiyaç duyuyoruzdur. Belki anlaşılmaya, belki görülmeye, belki sadece bir hisse… Ve bazen bunu bize veren tek şey, o alıştığımız şey olur. Ne olursa olsun, bağımlılık kişinin kendiyle baş edemediği bir yerde devreye girer. Yani bağımlılık, sadece “çok içmek”, “çok oynamak”, “çok bağlanmak” değildir. Bu bir ruhsal sızıntıdır; içten içe akıp giden bir eksikliğin dışarı taşma biçimidir.
Psikiyatri, bağımlılığı bir rahatsızlık olarak tanımlar. Belirtileri vardır: kontrol kaybı, yoksunluk, sosyal hayatta bozulmalar… Bunlara göre “bağımlı” olunup olunmadığına karar verilir. Ama psikanaliz farklı bir soru sorar: “Sen neden bu şeye bağlandın?” Yani bağımlılığın işlevine bakar. Ne işe yarıyor? Neyi susturuyor? Hangi acıyı unutturuyor? Kimi zaman bağımlılık, geçmişte yaşanmış ama bastırılmış bir olayın izidir. Bazen de eksik bir sevginin, görülmeyen bir çocuğun çığlığıdır.
Freud’a göre insanlar, dürtülerinin etkisiyle hareket eder. Bu dürtüler bazen tatmin edilemez. Tatmin edilemeyen şey tekrar tekrar karşımıza çıkar. İşte bağımlılık da bazen bu tekrardır. Aynı şeyi defalarca yapmak, aynı noktaya geri dönmek… Lacan ise bağımlılığı “keyif” (jouissance) üzerinden açıklar. Keyif sadece haz değil, bazen acı da içerir. Yani bir şeyi yaptığımızda zarar görsek bile onu yapmaya devam ederiz. Çünkü o şey bize “bir şekilde” iyi gelir. Tanıdık gelir. Ve eksik olan parçaya biraz olsun dokunur.
Bağımlı olduğumuz şey her neyse –madde, ilişki, ekran– bize bir “tamlık hissi” verir. O anlık da olsa eksik hissetmeyiz. Ama sonra geçer. Ve yeniden o şeye ihtiyaç duyarız. Çünkü bağımlılık, gerçek bir ihtiyaçtan çok, eksik bir duygunun yerine konan bir şeydir. Bir madde kullanıcısı her seferinde daha fazla ister. Ama hiçbir zaman “yeter” demez. Çünkü aradığı şey madde değil; maddeyle dokunmaya çalıştığı “o ilk tamamlanmışlık” hissidir.
Herkesin bağımlılığı kendi hikâyesidir. Birisi için alkol bir kaçış yoludur, diğeri için sigara bir yalnızlık arkadaşlığı… Biri için bir ilişki, diğerine göre oyunlar, sosyal medya, işkoliklik… Psikanalize göre bağımlılık, herkesin kendi yarasına verdiği kişisel bir cevaptır. Bu yüzden aynı bağımlılık türü, iki farklı insanda bambaşka nedenlere dayanabilir. O yüzden çözüm de kişiye özeldir.
Kurtulmak Mümkün mü?
Evet. Ama bu, “bağımlılığı yok etmek” demek değildir. Onun ne işe yaradığını, nereye hizmet ettiğini anlamak demektir. Kendi hayatımıza yeni bir anlam, yeni bir yol çizmekle mümkündür. Sormamız gereken soru şudur: “Bu şeye neden bu kadar ihtiyacım var?” Ve biraz daha derin düşününce şunu sormalıyız: “Onsuz ben ne olurum?” İşte bu sorularla başlamak, bağımlılıktan kurtulmanın ilk adımıdır.
Bağımlılık sadece bir davranış değil, bir bağ kurma biçimidir. Eksik kalan parçayı tamamlamaya çalışırken kendimize zarar verdiğimiz bir yol… Ama aynı zamanda bizi kurtarabilecek bir işarettir. Çünkü o şey, bize bir şey anlatmaya çalışır.
Onu susturmak değil, onu duymak gerek. Asıl iyileşme, o sesle birlikte yaşamayı öğrenmekte.
Bu makalenin DoktorTakvimi web sitesinde yayımlanması, yazarın açık izniyle yapılmaktadır. Web sitesindeki tüm içerikler, fikri ve sınai mülkiyet mevzuatı kapsamında uygun şekilde korunmaktadır.
DocPlanner Teknoloji A.Ş. web sitesi tıbbi tavsiye sunmaz. Bu sayfanın içeriği, metinler, grafikler, görseller ve diğer materyaller de dahil olmak üzere, yalnızca bilgilendirme amacıyla oluşturulmuştur ve tıbbi tavsiye, teşhis veya tedavinin yerini almak amacı taşımaz. Herhangi bir sağlık sorununuzla ilgili şüpheniz varsa, bir uzmana danışınız.
15/12/2025
15/12/2025
10/12/2025