Rüzgârın Günlüğü

Benim adım Rüzgâr. İsmi boşuna değil; çünkü hayatımın her anı esip savrulmakla geçiyor. Bazen hafif hafif eserim, bazen fırtına gibi ortalığı karıştırırım. Hep aynı yerde, aynı düzende kalmam zordur. Bir köşede dinlenirken bir anda başka bir yöne savrulurum.

İçimde sürekli bir hareket var. Sanki düşüncelerim bile kanat takmış gibi oradan oraya uçuşuyor. Bir şeye odaklanmaya çalışsam bile başka bir ayrıntı hemen dikkatimi çeker. Çoğu zaman başkaları için sıradan olan şeyler bana yorucu ve dağınık görünür. “Neden hep böylesin?” dediklerinde cevabım basit: Çünkü ben rüzgârım.

Bazen insanlar benden tek yönde esmemi, düzenli olmamı, aynı çizgide devam etmemi bekliyor. Ama ben ne kadar uğraşsam da hep başka tarafa kayarım. Evet, bu hem beni hem çevremi zorlar ama aynı zamanda farklılıklarımı da buradan kazanırım. Çünkü hiç kimsenin görmediğini görür, hissetmediğini hissederim.

Çocukken bana “yerinde duramıyor, çok konuşuyor, dikkati dağınık” dediler. Öğretmenim ders ortasında “hadi sessiz ol” derdi ama içimdeki esinti susmazdı. O yüzden bazen yanlış anlaşıldım, bazen de “problemli çocuk” damgası yedim.

Oysa ben sadece farklı işliyorum. Evet, unutkanım, evden çıkarken anahtarımı unuturum, ders çalışırken aklım pencereden dışarı kayar, masamı toparlamakta zorlanırım. Ama aynı zamanda hayal gücüm de sınırsızdır, merakım hiç bitmez.

Yıllar içinde kendimi daha iyi tanıdım. Terapi, sabır ve kendimi kabul etmeyle birlikte rüzgârımı kontrol etmeyi öğrenmeye başladım. Şimdi biliyorum ki bu dalgalanmalar sadece bir “engel” değil, aynı zamanda bana özgü bir yol.

Ben bir rüzgârım. Kimi zaman sert, kimi zaman serinletici… Ama hep hareketli, hep özgür. Beni tanımanın en güzel yolu, beni durdurmaya çalışmak değil; esintimi anlamaya çalışmaktır.

Metin gerçek hikayelerden esinlenerek kurgulanmıştır.

Psikoloji | Psikoloji İstanbul | Psikoloji Ankara | Psikoloji İzmir | Psikoloji Bursa | Psikoloji Adana