Psk. Dr. Zübeyit Gün

Zübeyit Bey’in yanında hissettiğim güven, terapiye devam etmemin en önemli sebebi oldu. Hayatımda ilk defa birinin karşısında maskelerimi çıkarabildim. Daha önce kimseyle paylaşamadığım şeyleri, onun yanında korkmadan söyleyebildim. Çünkü biliyordum ki yargılanmayacağım, eleştirilmeyeceğim, olduğum gibi kabul edileceğim. Bu güven sayesinde yıllardır ertelediğim yüzleşmeleri yapabildim. Zorlandığım anlarda bile onun sakinliği ve anlayışı bana güç verdi. Seanslar ilerledikçe, içimdeki karmaşanın yavaş yavaş azaldığını fark ettim. Artık kendime daha dürüst davranabiliyorum. İhtiyaçlarımı yok saymadan, gerçek benliğime daha yakın yaşıyorum. Onunla konuşmak yalnızca bir seansı tamamlamak değil; hayatıma yeni bir pencere açmak gibiydi. Şimdi hayata daha sağlam basıyor, ilişkilerimde daha net durabiliyorum. Bu süreç benim için yalnızca bir terapi değil, aynı zamanda yeniden başlama şansı oldu.

Zübeyit Hocam, benim için yalnızca bir terapist olmadı; hayatımda önemli bir dönüm noktası oldu. Daha önce farklı yollar denemiştim, çeşitli destekler almıştım, ama hiçbirinde kalıcı bir değişim hissedemedim. Onunla birlikte bu süreç çok farklı ilerledi. Hazır cevaplar vermedi, bana reçeteler sunmadı. Bunun yerine doğru sorular sorarak kendi yolumu bulmam için beni cesaretlendirdi. Her görüşmeden sonra eve dönerken içimde yeni bir bakış açısı taşıyordum. Sadece sorunlarımla değil, kendimle, ilişkilerimle, hatta hayata bakışımla yüzleşmeye başladım. Zamanla fark ettim ki terapi sadece sıkıntılarımı hafifletmek değil, aynı zamanda beni ben yapan yanlarımı keşfetmekmiş. Önceden kendime yabancı gibiydim; şimdi kendime çok daha yakın hissediyorum. İçtenliği, samimiyeti ve güven veren yaklaşımıyla bana güç verdi. Daha önce yaşadığım hiçbir deneyimle kıyaslanamayacak kadar özel bir yolculuk oldu.

Terapi sürecinde en çok istediğim şey bana özel bir alan bulmaktı. Daha önceki deneyimlerimde çoğu zaman hazır kalıplara sıkışmış gibi hissediyordum. Zübeyit Hocamla bu tamamen değişti. Her seans benim ihtiyaçlarıma göre ilerledi. Sorduğu sorular, üzerinde durduğu noktalar hep bana özgüydü. Bu yaklaşım sayesinde, daha önce dile getirmeye cesaret edemediğim şeyleri onun yanında söyleyebildim. Kendimi daha iyi tanımaya başladım. Yavaş yavaş hayatımda gizli kalmış yönler ortaya çıktı. Seansların ardından gündelik yaşantımda da fark edilir değişiklikler oldu. Daha sakin kararlar alabiliyor, kendime daha şefkatli davranabiliyorum. Onunla birlikte fark ettim ki terapi sadece sorunları çözmek değil, insanın kendini yeniden tanımasıymış. Bu süreç bana hayatımda yeni bir başlangıç fırsatı sundu.

Uzun zamandır terapiye ihtiyaç duyduğumu biliyordum ama hep ertelemiştim. Bunun sebebi, “yine yüzeysel kalacak” korkusuydu. Zübeyit Bey ile başladığımda bu korkularımın yersiz olduğunu gördüm. İlk günden itibaren bana güvenli bir alan sundu. Zor sorular sordu, kolay cevapları olmayan yerlere dokundu. Başta zorlandım ama zamanla anladım ki asıl değişim tam da orada başlıyor. İçimde uzun süredir görmek istemediğim yanlarımla yüzleştim. Bu yüzleşme beni hem yordu hem de özgürleştirdi. Artık hayatıma daha net bakabiliyorum. Kendime ve başkalarına karşı daha dürüst olmayı öğrendim. Onun yanında güçsüz yanlarımı göstermekten korkmadım çünkü yargılanmadığımı, anlaşıldığımı hissettim. Şimdi geriye dönüp baktığımda, sadece sorunlarımla değil, kendimle de barıştığımı fark ediyorum.

Zübeyit Bey ile tanışmadan önce terapiye dair kafamda birçok soru işareti vardı. Önyargılarım vardı; “Sadece konuşarak ne değişebilir ki?” diye düşünüyordum. İlk görüşmeye giderken hem umutlu hem de tedirgindim. Fakat daha ilk seansın sonunda farklı bir şeyin başladığını hissettim. Onun sakinliği, empatisi ve karşısındakini gerçekten dinleyen hali bana güven verdi. Yıllardır içimde taşıdığım, kimseye söyleyemediğim şeyleri dile getirme cesaretini buldum. Seanslar ilerledikçe üzerimdeki yükler yavaş yavaş hafifledi. Yargılanmadığımı, aksine olduğum gibi kabul edildiğimi fark ettim. Bu, bana uzun zamandır hissetmediğim bir rahatlama sağladı. Zamanla sadece sorunlarıma değil, güçlü yanlarıma da odaklandık. Kendime daha şefkatli olmayı öğrendim. Hayata daha sakin, daha umutlu bakabiliyorum. Önceden çıkmaz gibi gördüğüm şeylerin aslında farklı yolları olduğunu anladım. Şimdi geriye dönüp baktığımda, terapiye başlama kararımın hayatım için en doğru adımlardan biri olduğunu düşünüyorum.

Bir psikolog seçmek, insanın hayatındaki en kişisel ve en hassas kararlardan biri. Benim için bu süreç uzun bir arayış oldu; defalarca farklı yollar denedim, pek çok destek aldım ama aradığımı bulamadım. Zübeyit Bey ile tanıştıktan sonra bu arayışın neden bu kadar uzun sürdüğünü anladım: Çünkü bana yalnızca anlık rahatlamalar değil, hayatımı kökten dönüştürecek bir bakış açısı gerekiyormuş. Onun bilgisi, dikkati ve özgün yaklaşımı bana hem zihinsel hem de duygusal düzeyde yeni bir düzen kazandırdı. Seanslar yalnızca "iyi hissetmek" değil, düşüncelerimin ve davranışlarımın temelinde yatan yapıları yeniden görmek anlamına geldi. Kendi kendimi yeniden kurduğum bir sürecin içinde buldum. Şimdi geriye dönüp baktığımda, yaşadığım değişimin geçici bir rahatlama değil, kalıcı bir içsel güçlenme olduğunu görüyorum.

Zübeyit Bey'le terapi sürecim, daha önce yaşadığım tüm psikolojik destek deneyimlerinden çok daha derin, kapsamlı ve etkili oldu. Onunla her seans, sıradan bir görüşmeden öte, kişiliğime, hikâyeme ve ihtiyaçlarıma özel biçimde yapılandırılmış bir yolculuk gibiydi. Eğitim geçmişi ve mesleki deneyimi, yalnızca bilgiyle değil, derin bir iç görüyle birleşerek bana benzersiz bir deneyim sundu. Daha önce farklı terapilerde yaşadığım "iyi hissettim ama sonra eskiye döndüm" duygusu burada tamamen değişti. Çünkü bu süreçte geçici bir iyi hissetmeden çok, kalıcı bir değişimin mümkün olabileceğini deneyimledim. Kendimi yeniden anlamlandırdığım, hayata farklı bir gözle bakmayı öğrendiğim bu yolculuk, şüphesiz ki bana en büyük armağan oldu. Gerçek bir dönüşüm arayan herkese gönülden tavsiye ederim.

Zübeyit Bey’in farkı, sizi asla yüzeyde bırakmaması. Seanslarımız hiçbir zaman yalnızca o odanın sınırlarında kalmadı; söyledikleri, hissettirdikleri ve kurduğu bağ günlük yaşamıma yayıldı. Onunla yaptığımız konuşmalar seçimlerime, ilişkilerime, hayata bakış açıma sirayet etti. Kendisinde gördüğüm akademik derinlik, özgün bir terapötik yaklaşımla birleşince, geçici çözümler değil, uzun vadeli değişimler mümkün hale geldi. Artık olaylara farklı gözlerle bakabiliyorum; sorunları yalnızca anlık rahatlatmalarla değil, daha geniş bir farkındalıkla karşılayabiliyorum. Bu süreç bana, terapinin yalnızca bir destek değil, insanın kendi özüne doğru derin bir yolculuk olduğunu öğretti. Çok memnunum.

Zübeyit Hocamla tanıştıktan sonra terapinin sadece konuşmaktan ibaret olmadığını, insanın kendi iç dünyasına doğru derin bir yolculuk olduğunu fark ettim. Seanslar ilerledikçe hissettiğim şey bir dönüşümden çok daha fazlasıydı; sanki hayatımın farklı köşelerine uzun zamandır değmemiş ışıklar giriyordu. Onun "ezber bozan" bir tarzı var; basmakalıp cümlelerle değil, bana özel sorularla, derinlemesine düşündüren bir yöntemle ilerliyor. Bu sayede sadece belli sorunlarımı değil, hayatımın bütününü yeniden değerlendirmeye başladım. Uzun zamandır kendime bu kadar yaklaşmamış, kendimi bu kadar içten tanımamıştım. Şimdi her seans bana yeni bir iç görü, yeni bir pencere açıyor. Artık sadece sorunlarımla baş etmeyi değil, kendimle temas kurmayı öğreniyorum.

Zübeyit Bey, yalnızca psikolojik destek sunan bir terapist değil; insanın ruhuna dokunmayı bilen, empatiyi sahici bir ilişkiye dönüştüren bir yol gösterici. İlk seansa giderken içimde büyük bir tedirginlik vardı; “Acaba doğru yerde miyim? Bana iyi gelir mi?” soruları kafamı kurcalıyordu. Fakat daha ilk görüşmeden sonra, kalbimde bir şeylerin değişmeye başladığını hissettim. Seanslar ilerledikçe kurduğu güvenli alan sayesinde yıllardır içimde taşıdığım, kimseyle paylaşamadığım yükleri yavaş yavaş bırakmaya başladım. Onunla konuşurken kendimi yargılanmayan, anlaşılan ve değer gören bir insan gibi hissettim. Zamanla sadece kendime karşı daha şefkatli olmayı değil, hayatın getirdiği zorluklarla daha sakin ve sağlam durabilmeyi de öğrendim. Şimdi dünyaya daha umutla bakabiliyor, geçmişte imkansız gördüğüm bir iç huzura yaklaşabiliyorum. İyi ki hayat yolculuğumda onunla karşılaşmışım.