Tuğçe ilk on yıl kadar önce psikolojik danışmanlık yaptı bana. Arada geçen zamanda yer değiştirdiğim, yurt dışında y…aşadığım oldu. Farklı klinik psikoterapistlerden de destek aldım, beş farklısından. Ama zaman içinde danışan-psikolog ilişkisine ihtiyaç duydukça farklı aralıklarla Tuğçe’yi hep gördüm çünkü içlerinde bana en uyumlusu Tuğçe oldu. Şimdi on yıl sonra yine terapistim kendisi ve ben hayatın akışı içinde zaman zaman ihtiyaç duydukça hep öyle olacağına inanıyorum. Biliyoruz ki klinik psikologlukta en önemli noktalardan biri danışanın terapist ihtiyacının karakteriyle terapistin terapist-karakterinin bu ihtiyaca uygunluğudur. Her insan için ideal terapist farklı biridir ve her terapistin ideal şekilde yardımcı olabileceği insanlar da farklı farklıdır. Sanırım bu meslekte ölçek olabilecek şeylerden biri, bir terapistin karşısına çıkabilecek insanların içinde en iyi şekilde yardımcı olacağı insanların oranı olsa gerek. Bunu tabi ki ben tek başıma ölçemem çünkü sadece benim için en iyisi olduğunu emin bir şekilde söyleyebilirim ama oldukça öznel inancım şu ki Tuğçe öyle bir ölçekte iyi bir noktada olsa gerek çünkü insanları kendi mütevazı fikrimce bir noktaya kadar tanıyorsam diyebilirim ki Tuğçe’nin sağladığı ortamda kendini güvende hissetmeyecek insan pek pek azdır.
Beni klinik ofisine on yıl önce ilk getiren şey ilişkilerimle ilgiliydi. Zaman içinde insan ilişkilerimde mücadele ettiğim şeylerden tut da hayattaki anlam arayışıma kadar geniş bir yelpazede pek çok konuda Tuğçe’den bilgi, yorum ve destek aldım. Zaman zaman zor danışanlardan biri olmuş olabilirim çünkü sade çözümleri kabul etmeyen bir yönüm ve her şeyi en ince detayına kadar hesaplayabilme isteğim var. Kimi zaman önemsiz bir şeyle ilgili obsesyona kayan bir arayışsa bu yaptığım, işimiz kolaydı. Bazen de detaylardaki arayışım bir bilimcinin tutukusu gibi canlı, anlamlı, gerekli ve uzun vadede faydalıydı. Bu durumlarda da birlikte düşündük. Bazen benim hayatın felsefi kuyusuna attığım taş cevabını kimsenin bilmediği yerlere denk gelmişse, cevap bulmuş gibi yapmadık. Bilinmezliğin getirdiği psikolojik mücadeleyi paylaştık. Eksiklerimiz karşısında edinebileceğimiz optimum stratejileri ve ne yapmalı sorusuna verilebilecek bana uygun cevapları birlikte aradık. Bazen onu çok yorduğumu düşündüm, ama Tuğçe bunu böyle dile getirmedi, birlikte düşünürken kendisi de geliştiği için bana teşekkür etti. Çok zaman da, kişinin kendisine bariz olmaz ya bazı aslında çok bariz şeyler, o tarafa hiç bakmadığı için, öyle şeylere denk geldik ve Tuğçe’nin söyledikleri benim önümde duran kimi perdeleri aralarken şaşkınlıktan, iyi ifadesiyle hem kendi eski dikkatsizliğime, deyim yerindeyse de hem artık geçtiği için körlüğüme güldüm, hem de o zamana kadar hiç bakmadığım o yöne bakıp “aaa!” dediğim anlardaki aydınlanmamın coşkusu ve mutluluğuyla güldüm.
Tuğçe oldukça humanist biri. Teknik anlamda da kendini her gün geliştiren biri. Yani onu doğru seçim yapan, bu mesleğin insani ve spiritüel kısmında iyi olmasına ek olarak, bilimsel ve teknik kısmında da iyi olması aynı zamanda. İlk uzmanlaştığı alan bilişsel davranışçı terapi ve onunla sınırlı değil. Tek bir ekölün ya da perspektifin loş ışığıyla aydınlatmıyor durumları. Kendisine her gün yeni bir araç ediniyor, araştırıyor, okuyor, yeni eköllerden eğitimler alıyor. Görebileceklerinin çapını genişletirken gördüklerinin de çözünürlüğüne ince ayar yapıyor Tuğçe her geçen gün. Kendim de psikoloji alanında eğitimler almış biriyim ve belki bana düşmez bunu söylemek ama söylemesem de olmaz, yine mütevazi fikrimce söyleyebilirim ki Tuğçe’nin on yıl öncesiyle bugünü arasında doğal olarak daha iyiye doğru bir fark da var. Bunu sadece aldığı eğitimlerden haberdar olduğum için söylemiyorum. Zaman geçtikçe bana daha çok yardımcı olduğunu hissettiğim için söylüyorum. Her geçen gün ve yıl daha da tecrübeli ve bilgili olacağına göre, bugün ben bunları yazıyorsam, böyle devam ettiği sürece yarın da aynılarını ve fazlasını söyleyebileceğime inanıyorum.
Kendisine bugüne kadar çok defa teşekkür ettim, bugün de teşekkür ediyorum ve etmeye de devam edeceğim gibi görünüyor.
Daha fazla